Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, sektör temsilcilerine, tedbiri elden bırakmayın çağrısı yaparken, tüketicilere de, pazarlama taktiklerine kanmayın uyarısında bunlundu.

sinannKafes yumurtası ile gezen tavuk yumurtasının besleyici değer ve protein açısından hiçbir farkı olmadığını söyleyen Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamüller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı ve İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, “İşletme numarası olan her yumurtayı güvenle tüketebilirsiniz” dedi. Yumurtanın üzerinde yer alan 0 – 1 – 2 ve 3 numaraları ile olumsuz bir algı oluştuğunu, tanesi 37 kuruş, 30’lu viyolün 11 – 12 liradan satıldığı bir ortamda gezen tavuk, organik tavuk yumurtası olarak adlandırılan ürünlerin 30’lu viyolünün 40 – 45 TL’den satıldığını dile getiren Pala, “Tüketici yanıltılmasına izin vermesin. Organik yumurta ile diğer yumurtalar arasında protein, besleyicilik, aminoasitler açısından hiçbir fark yok. Siz tavuğa kuru ekmek de verseniz yumurtasının besleyici değeri aynıdır. Ekmekle beslerseniz 3 günde bir yumurta alırsınız, yemle beslerseniz 24 – 25 saatte bir yumurta alırsınız. Yumurtada önemli olan tazeliktir. En önemli kriter tazeliktir. Tüketicilerler, üzerinde işletme numarası olmayan yumurtaları almasın. Yani, sektörün kırığa, çürüğe ayırdığı, saman içinde, kirli satılan yumurtalara itibar etmesinler” diye konuştu.

ARZ DÜŞTÜ FİYAT ARTTI


Kur yükselişi ile birlikte hammadde fiyatları yükselen sektörün, maliyetlerdeki ciddi artışa rağmen, bunu tüketiciye yansıtmadığını da dile getiren Derya Pala, “Dolara endeksli olmayan mısır fiyatı bile çok ciddi arttı. Ama bizim keşke maliyetteki artışı yumurta fiyatına yansıtma gibi bir lüksümüz olsa. Bizde fiyatı arz talep dengesi belirler. İsterseniz maliyetiniz 100’e çıksın. Eğer arz az, talep fazlaysa yumurtayı 1 liraya satarsınız. Dolayısıyla fiyat artışı arzın düşmesinden kaynaklandı. Çünkü 2018 Ocak - Temmuz dönemi üretici açısından zararla geçen bir dönemdi ve üretimde peyder pey azalma oldu. Fiyat artışının asıl sebebi bu” şeklinde konuştu.

NİSAN'DAN SONRAYA DİKKAT


Şu an fiyatların maliyetin küçük bir miktar üstünde olduğunu ve üreticinin para kazanır noktaya geldiğini kaydeden Pala, sözlerini şöyle dürdürdü; “Ama şu tedirginlik devam ediyor; Maliyete müdahalemiz olmadığı için, maliyetler daha ne kadar artar, kur yükselir mi? Nisan'dan sonra tüketim azalacağı için fiyatların düşeceği döneme gireceğiz. O tarihten sonrası için herkes çok endişeli. Yeni yatırım söz konusu değil zaten. Sektör mevcudunu korumaya çalışıyor. Hatta büyük üreticiler küçülmeye gidiyor. Çünkü, o dönemde bir de maliyet artarsa sıkıntı büyür. Dolayısıyla burada genel ekonominin gidişatına bağlı olarak herkes ayağını yorganına göre uzatacak. Küçülmesi gereken küçülecek. Özkaynağı olmaksızın tamamen krediye dayalı büyüyen firmalar için önümüzdeki dönemde sıkıntılar artabilir.”