Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ülkenin döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle zorlu günler geçirdiğini belirterek, ünlü filozof Friedrich Nietzsche'nin "Seni öldürmeyen şey, seni güçlü kılar" sözünü hatırlattı ve "Bizi yok etmeyen her şey, bizi daha güçlü kılar" dedi.

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, döviz kurundaki dalgalanmada küresel, bölgesel ve ulusal boyuttaki birçok faktörün yaşanan olumsuz gelişmelerde rolü olduğunu belirterek, "Ancak, tüm bu faktörler bile bu düzeyde bir kur artışını açıklamakta yetersiz kalıyor. Anlayamadığımız bazı şeyler var. Zamanla yaşanan gelişmeleri daha sağlıklı değerlendirmek, gereken dersleri çıkarmak mümkün olacaktır. Artık önümüze bakmak, stratejik düşünerek karşımıza çıkan koşulları avantaja çevirmek zorundayız" dedi. Türkiye'nin adeta bir dayanıklılık testinden geçtiğini öne süren Yorgancılar "Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, BDDK, bankalar ve özellikle de halkımız bu testten başarıyla çıkmıştır. Birlik ve beraberlik anlayışı ile her şeyin üstesinden geleceğiz. Ünlü filozof Nietzsche'nin 'Bizi yok etmeyen her şey daha güçlü kılar'. İnançla, umutla yeni yollar bulacağız. Şimdi bir daha böyle döviz türbülansları yaşamayacağımız, geleceğe daha umutla ve güvenle bakabileceğimiz daha sağlıklı ekonomik zemini oluşturmalıyız. Bunun için de yaşadığımız süreçten gereken dersleri çıkarmalıyız" diye konuştu.

'ENFLASYON VE FAİZ ORANLARINI RAKİP ÜLKELER DÜZEYİNE ÇEKMEK ZORUNDAYIZ'


Dış kaynağa özellikle de sıcak paraya dayalı olarak uzun süre yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin mümkün olamayacağını ve sürekli cari açık vermenin spekülatif döviz ataklarını tetikleyebildiğini ileri süren Yorgancılar, yurtiçi tasarruf oranlarını artırmak gerektiğini dikkat çekti. Yorgancılar şöyle devam etti: "İnşaat gibi yatırım sonrası üretim ve gelire katkısı sınırlı alanlara yönlendirilen kaynakların daha makul düzeylere çekilmesinin zorunlu hale geldiğini, teknoloji yoğunluğu yüksek ürünleri yeterince üretmeden üretim-tüketim deseni uyuşmazlığını aşamayacağımızı öğrendik. Enflasyon ve faiz oranlarını rakip ülkeler düzeyine çekmek zorundayız. Mevcut düzeydeki dış girdi ve kaynak bağımlılığının sürdürülemez olduğunu, yeni sanayi yatırımları ve ihracat artışının ekonomideki hastalıkların en iyi panzehiri olduğunu, bir kez daha anladık. Daha güçlü, daha inovatif, daha rekabetçi ekonomiye sahip olmak için sanayi yatırımlarında büyük sıçrama yapmak, tarımdaki potansiyellerimizi daha etkin kullanmak gerekiyor."