Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 2021'nin son günü ekonomideki olumsuz gidişatı eleştirdi. Yeni Mevduat sisteminin Hazine'ye 200 milyar liralık yeni bir yük getireceğini, kurdaki dengesizliğin ticareti durma noktasına getirdiğini, iş dünyasının yatırım yapma iştahının kesildiğini aktaran Turan, “Ülkemizin riski puanı 600 aştığı için yabancılar gelmek istemiyor. Şirketlerimizin sermaye ihtiyacı 4 kat artarken bankalar kredi faiz oralarını çok fazla artırdı. Kamu bankaları ise kredi kullandırmada iştahsız davranıyor” diye konuştu. Türk Lirası’nın değerini korumak için alınan önlemlerin kısa vadeli nefes almayı sağlayacağını belirten Orhan Turan, asıl önemli olanın orta ve uzun vadeli kalıcı rahatlamanın sağlanması için geçici pansuman yapmak yerine kalıcı bir tedaviye başlanması olduğunu belirtti. 

'ENERJİMİZ BOŞA HARCANIYOR'
Ekonomi ve hukuk alanında yaşanan yapısal sorunlara da dikkat çeken Turan, ülke olarak vaktimizin ve enerjimizin büyük bir kısmının boşa harcandığını vurguladı. Bu durumun mevcut krizi daha da körüklerken, yoksulluk ve yoksunluğun giderek derinleştiğini söyleyen Orhan Turan, “Bu nedenle 2022 yılında da Türk Lirası’nın değerini koruyarak, enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Ayrıca şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacı da son bir yılda 4 kat arttı. Bu nedenle iş dünyası ucuz maliyetli kredi ve destek bekliyor” dedi. 

'200 MİLYARLIK YÜK'
Alınan son önlemlerin kısa vadeli nefes almayı sağlayacak adımlar olduğunu belirten Turan, “Acil bir önlem olarak alınan ‘Kur Korumalı TL Vadeli Mevduatı’na ilişkin bazı endişeler taşımaktayız. Kur farkını karşılayacak olan Hazine’nin üstlendiği bu yeni yük, ekonomide yeni sorunlar yaratabilir. Kur, enflasyon, politika faizi gibi parametreleri de göz önünde bulundurduğumuzda, kur farkı için yalnızca 2022 yılı için 200 milyar TL’nin üzerinde ek bir yük oluşabilir. Bu süreçte yüksek seyreden enflasyonun daha da artması ise gelir dağılımı adaletsizliğini derinleştirir” diye konuştu.

'4 KAT DAHA PAHALI'
Döviz kurundaki istikrarsızlığın işletme sermayesi ihtiyacını artırdığını vurgulayan Turan, “Kurlardaki istikrarsızlık ticaret esnasındaki fiyat oluşumuna imkân vermediği için üretim, iç piyasadaki alışveriş ve dış ticaret durma noktasına geldi, mali kesimdeki işlemler beklemeye geçti. Özellikle işletme sermayesi ihtiyacının giderek arttığını gözlemleniyor. Öyle ki başta tekstil ve gıda olmak üzere tüm sektörlerimizde faaliyet gösteren firmalarımızın işletme sermayesi ihtiyacı 2021 yılı başına göre tam 4 kat artış gösterdi” ifadelerini kullandı.

'YATIRIM İŞTAHI KESİLDİ'
Yaşanan tüm zorluklara rağmen Türkiye’nin elinde ihracat gibi çok önemli bir güç bulunduğunu hatırlatan Turan şunları söyledi: “İthalata bağlı ihracat yapımızdan dolayı döviz kuru artışı maliyetlere yansıyor. Bu da sanayicideki yatırım iştahının kırılmasına neden oluyor. Özellikle faiz indirimi kararlarının ardından ülke risk primimizin 600 puanı aştığı bir ortamda iş dünyasının yatırım iştahı ile birlikte uluslararası yatırımcıların duyduğu güven de giderek azaldı. Kamu bankaları düşük faiz oranları vermelerine rağmen kredi kullandırmada iştahsız davranıyor.”