DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesinin paylaştığı Türkiye’de kadın emeği raporuna göre iş gücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. 2019 yılında 500 bin kadın ev içi bakım hizmetleri nedeniyle işinden ayrıldı. 12 milyon kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına giremedi. Türkiye’de kadın işsizlik oranı AB üye ülkelerinin 2, OECD üye ülkelerinin 3 katına ulaştı; işsiz kadın sayısı 2014’ten 2019’a yüzde 52 artarak 2 milyona yaklaştı. 1 milyondan fazla kadın uzun sürelerle ve kayıt dışı çalıştırılıyor. Türkiye’de erkekler, kadınlardan yüzde 8 fazla kazanıyor.

İstihdama Katılım Oranı Yüzde 29,4

Türkiye’de erkek nüfusunun yüzde 72,7’si iş gücüne katılabilirken, kadın nüfusunun yalnızca yüzde 34,2’si iş gücüne katılıyor. AB’ye üye ülke ortalamasında kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 52,4 iken, OECD üye ülke ortalamasında ise yüzde 52,5.

Türkiye’de kadınlar, kendilerine yüklenen toplumsal rolleri aşarak iş gücüne dahil olsa bile istihdamda yeterince yer alamıyor. İş gücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ü istihdama katılabiliyor. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,4 iken erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 65,7.

Ev İçi Bakım Engel Oluyor

Resmi verilere göre “Ailedeki çocuklara veya bakıma muhtaç yetişkinlere bakmak için” işinden ayrılan kadın sayısı yıldan yıla artıyor. 2014 yılında 465 bin kadın ev içi bakım hizmetlerini sağlamak için işinden ayrılmışken bu sayı 2019 yılında 29 bin artışla 494 bine ulaştı. Aynı sebeple işinden ayrıldığını belirten erkek sayısı ise kadın sayısının yalnızca yüzde 3’ü kadar. Ev işleri ve bakım hizmetleri nedeniyle hiçbir şekilde çalışma hayatına dahil olamayan kadınların sayısı ise 11 milyon 741 bin.

Kriz Kadın İşsizliğini Artırıyor

AB üyesi ülke ortalamasında kadın işsizliği oranı yüzde 7,1, OECD üye ülkelerinde yüzde 5,4 iken Türkiye’de ise kadın işsizliği oranı OECD üye ülke ortalamasının 3, AB üye ülke ortalamasının 2 katı, yüzde 14.

2014 yılı kasım ayında 1 milyon 151 bin olan kadın işsiz sayısı 2019 yılı kasım ayına gelindiğinde 604 bin kişi artarak (artış oranı yüzde 52) 1 milyon 755 bine çıktı. Kriz etkisiyle birlikte 2017 yılında 1 milyon 383 bin kadın işsiz sayısı 2019 yılında 1 milyon 755 bine yükseldi. İstihdamda yaşanan daralma ve işsizlik en çok genç kadınları etkiledi. 15-24 yaş arası genç kadınların istihdama katılım oranı yüzde 21,4’te kaldı. Erkeklerin istihdam edilmesinde eğitim düzeyi çok etkili olmazken kadın istihdamında eğitim düzeyinin istihdam üzerinde olumlu bir etkisi olduğu görüldü.

Kayıt Dışı Çalışma Fazla

Kadınların, çalışma hayatında karşı karşıya kaldıkları en önemli sorun kayıt dışı çalışma. İstihdam edilen kadınların yüzde 41,3’ü kayıt dışı çalıştırılıyor. Bu her 10 kadından 4’ünün kayıt dışı olduğu anlamına geliyor.

Haftalık 45 saatten fazla çalıştırılan kadın sayısı her yıl artarken bu kadınların kayıt dışı çalıştırılma oranı da artıyor. 2019 yılında 2 milyon 932 bin kadın haftalık 45 saatten fazla çalıştırılırken bu kadınların yüzde 34,4’ü (1 milyon 9 bin) kayıt dışı çalıştırıldı.

2 milyon 596 bin kadın ise geçici işte çalıştığı ve iş bittiği için işsiz. Geçici işlerde çalışan kadınların da yarıya yakını kayıt dışı. Ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak sürekli işlerde çalışan kadınların kayıt dışı çalıştırılma oranı yüzde 16 iken geçici işlerde çalışan kadınlar için kayıt dışı çalıştırılma oranı yüzde 45.

Erkekler, Kadınlardan Yüzde 8 Fazla Kazanıyor

Kadınlar erkeklerle aynı işi yapmasına rağmen daha az ücret alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) verilerine göre cinsiyete dayalı ücret açığında Türkiye’de kadınlar erkeklerden yüzde 12 daha az kazanmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise 2018 yılında erkeklerle kadınlar arasındaki ücret farkı yüzde 8 olarak gerçekleşti. Yani kadınlar erkeklerden yüzde 8 daha az kazandı. (Evrensel)

Talepler

Genel-İş’in raporunda kadınlar için yer alan taleplerden bazıları şu şekilde:

•          Kadınlara güvenceli ve sürekli istihdam sağlayacak politikalar planlanmalı ve hayata geçirilmelidir.

•          Kayıt dışı istihdam ve uzun çalışma sürelerine karşı denetim mekanizmaları geliştirilmeli, caydırıcı önlemler alınmalıdır.

•          Kadınla erkek arasındaki cinsiyete dayalı ücret açığı giderilmeli, aynı işi yapan ya da eş değer işi yapan kadınla erkek arasındaki ücret farkını yaratan uygulamalar ortadan kaldırılmalı, işverenler denetlenmelidir.

•          Kadının sorumluluğu olarak görülen ve çalışma hayatına katılmasındaki en önemli engeli oluşturan ev içi hizmetler ve çocuk-yaşlı bakımı için kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakımevi, hasta ve yaşlı bakımevleri gibi merkezler açılmalıdır.

•          Başta işyerleri olmak üzere hayatın her alanında kadına yönelik taciz ve şiddete karşı önlemler alınmalıdır.

•          Toplu sözleşmelerde cinsiyet eşitliğini esas alan düzenlemeler yapılmalıdır.

•          8 Mart tüm kadınlara resmi ve ücretli tatil günü ilan edilmelidir.