İzmir'in Yarımada bölgesinde hem sakız ağaçlarını çoğaltmak hem de kadınlara gelir kapısı yaratmak amacıyla başlatılan Bin Kadına 10 Bin Sakız Ağacı projesinde 45 aile gelir etmeye başladı.

İzmir'de uzun yıllar dağcılık ve doğa sporları ile ilgilenen Mustafa Özer unutulmaya yüz tutmuş fakat hala zenginliği yarımadada gerektiği önemi görmeyen sakız ağaçlarının çoğalması ve ihtiyaç sahibi bölge halkına da gelir kapısı olması için kendini adadı. Bu uğurda Yarım Ada Sosyal Sorumluluk Derneği'ni (YASSOD) kurdu. Sakız ağaçlarının yöre insanına, ekonomik gücü olmayan, eşinin, çocuklarının, babasının eline bakan yöre kadınına destek olması amacıyla, 2013 yılında “Bin Kadına 10 Bin Sakız Ağacı” projesini hazırlayan Özer, “Sakız yöre kadınının hayat sigortası olacak geleceğini şekillendirecek” diyor.

YÜZDE 95 GÜVENCESİZ

Yarımadada daha önceden de üzüm, sakız ve zeytin yetiştirdiğine dikkat çeken Özer, “Bizden önceki kadınlar bahçesinde sakız ağacı yetiştirdiğine göre biz niye yapmayalım? Yarımadada kadınlarımızın yüzde 95'nin sosyal güvencesi yok. Bin Kadına 10 Bin Sakız Ağacı projesi, Karaburun, Urla, Çeşme, Seferihisar ve Güzelbahçe'nin içinde bulunduğu yarımadayı kapsıyor. Önce bu işte bireysel olarak hareket ediyordum. Daha sonra ise kitle ile yürümeye inandım. Yarım Ada Sosyal Sorumluluk Derneği'ni (YASSOD) 2013 yılında kurdum. Kadın üretici olacak. Her kadının bahçesine 10 sakız ağacı fidanı dikeceğiz. Üyemiz olan kadın, diğer çiçekler gibi 3 yıl sakız fidanına bakacak. Sonra zaten sakız ağacı kendi ihtiyacını karşılayacak duruma ulaşıyor. 5 yılda ürün vermeye başlayacak. Yıllar artıkça sakız üretimi de artacak. 10 yaşında bir sakız ağacı, 350 gram ile 1 kilo damla sakız verir. Damla sakızın kilosu 700 TL olarak hesaplanırsa, bir kadın ortalama 4 bin 725 TL kazanır. Bin kadının kazancı ise 4 milyon 725 bin TL'dir. Hedefimiz bin kadına 10 bin sakız ağacı. Yıllık ortalama 6 bin 750 kilo olduğuna göre 4 milyon 725 bin TL hammaddesinden kazanç sağlanır. Damla sakızdan üretilen ürünlerin yaratacağı katma değer ve sosyal canlılık da yörenin yaşam kalitesini yükseltir” dedi.


45 AİLE GELİR ELDE ETTİ

Sivil toplum örgütlerinin desteğinin önemli olduğuna da dikkat çeken Özer sözlerini şöyle sürdürü: “Projeye katılacak kadınlar onların tercihi ile belirlenecek. Çoğu insan bu bölgede sakız ağacı yetiştirileceğine inanmıyor. Biz Karaburun'da 300 yıllık anıt sakız ağacını tescillettirdik. Şu anda 45 örnek aile seçtik, yarımadada 200 fidan yaşıyor. Gelir elde etmeye başladık. 30 yıllık sakız ağacından çelik alıyoruz yani yeni fidan üretiyoruz. Tekke Köyü'nde bulunan Rum köyünün bahçelerinde hala sakız ağacı var. Biz islah ediyoruz fakat bilinçsizce gelip bu ağaçları odun yapanlar da oldu.”

Şevketi bostan ek gelir olacak

Sakız ağacı yetişinceye kadar sakızların arasına ekilmek üzere kadınlara şevketi bostan tohumu da vereceklerini belirten Mustafa Özer, “Bu tohumların da nasıl ekileceği konusunda kadına eğitim vereceğiz. Böyle şevketi bostan, kadınlara, sakız ağaçlarını büyütürken bir gelir kapısı olacak” diye konuştu.


Yunanlılar değerini bildi

Mustafa Özer, “Bu ağacın ekonomik değerini bilen Sakız Adası'ndaki Rumlar kooperatifleşti. Şu anda Sakız Adası'nda yılda 6 milyar dolar karşılığında 300 tonluk bir ürün elde ediyorlar ve dünya piyasasını ellerinde tutuyorlar. Bu 6 milyar dolar değerindeki ürün ilaç, kimya, gıda, kozmetik sanayiine aktarılınca, 30 milyar dolar gibi bir katma değer üretiyor” dedi.