Haber / Murat ERVİN

Dijitalleşmeyle birlikte mekanlar giderek önemini kaybederken iyi eğitimli ve teknolojiyi verimli kullanan her çalışan, internet bulunan tüm alanları birer ofise dönüştürmeye başladı. İşletmelerin kapalı kaldığı pandemi sürecinde alış verişten, sosyalleşmeye kadar her şey internet üzerinden gerçekleştirildi. Bu süreçte bankalar da finansal işlemlerin internet üzerinden daha hızlı ve güvenilir şekilde olması için teknolojiye ağırlık verdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ege Finans Derneği (EFD) Kurucu Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, firmaların tıpkı arama hizmeti için özel şirketlerden hizmet alması gibi finansal kuruluşların da kısaca Fintech denilen ve cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi teknolojik cihazlarla internet üzerinden gerçekleştirdikleri işlemlerde İzmir'in merkez olabilecek potansiyeli bulunduğunu açıkladı.

'BOŞA YATIRIM YAPTILAR'

Yazılım ve gelen tüm bilgilerin toplandığı server ile bu işlerin çok rahatlıkla yapılabileceğinin altını çizen Küçüközmen, 'bulut' sistemiyle de dünyanın her yerine anında bu bilgilerin gönderebildiğine dikkat çekti. Küçüközmen, “Bu işler için binaların olması gerekmiyor. Önemli olan bilgisayar, server, internet ve bunları kullanmasını bilen, işlemleri yapabilecek insan gücü. İzmir nitelikli insan gücü ve 5G internet altyapısı ile bu alanda merkez olmaya son derece elverişli. Bir zamanlar 'İstanbul finans merkezi olsun' diye çırpınanlar teknolojideki gelişmeler karşısında boşa yatırım yaptıklarını gördüler. Finans merkezleri artık binalardan çıkıp dijitale doğru evriliyor. Bankalar da bu alana yatırımlarını hızlandırdı. İzmir sahip olduğu tüm avantajlarla finansın teknolojik merkezi yani Fintech merkezi olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.

RİSK BELİRLER, ÖNERİ SUNAR

Finans ve teknolojinin birleşimi olan Fintech'te fiziki bir ortamın gerekmediğini, A'dan Z'ye finansla ilgili tüm işlemlerin internet ve teknolojik cihazlarla yapılabileceğini vurgulayan Küçüközmen, bunun sadece fatura ödeme, havale yapma gibi işlemlerle sınırlı düşünülmemesi gerektiğinin altını çizdi. Küçüközmen, “Chatbot denilen uygulamalarla finansal danışmanlık almak, kredi için sizin risk derecenizi belirlemeye ve ona uygun ürünleri sunmaya kadar bir çok işlemi Fintech ile yapabiliyorsunuz. Hatta alışveriş yapmak için aradığınız ürünü internet sitelerini tarayarak farklı alternatifleriyle size sunmaya, içlerinde en ucuzunu önermeye kadar her adımda Fintech denilen bu teknolojik yapı kullanılıyor” diye konuştu.

BANKACILIK LİSANSLI TEKNOLOJİ

Fintech sisteminde arka planda çalışan sistemin tüm verileri topladığını fakat bu sistemler için oldukça nitelikle personel ve hızlı internet altyapısının bulunması gerektiğini kaydeden Küçüközmen şöyle konuştu: “Örneğin ismin veremeyeceğim bir bankanın ülke genelinde 450 şube çalışanı varken genel müdürlüğünde 600 yazılımcı çalıştırıyor. Bu yazılımcıların her biri ortalama 50-100 çalışanın yapabileceği işleri 7 gün 24 saat boyunca saniyeler içinde internet üzerinden gerçekleştiriyor.  Hatta hafta sonu bile sana kredi çıkartıp hesabına aktarabiliyor. Artık bankacılık lisansı olan teknoloji firmaları öne çıkıyor. Yani artık bankacılık aşıldı ve teknolojiye dayalı bir finans yapısına geçildi.”