İzmir'de Ege İhracatçı Birlikleri'nin (EİB) Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı'na konuk olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, "Ülkenin içinde bulunduğu darboğazdan ihracat sayesinde geçeceğiz. İhracatçıların sorunlarını biliyoruz ve çözmeye çalışıyoruz" dedi.

EİB Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle'nin katılımıyla gerçekleştirildi. TİM'deki görevine seçildikten sonra ilk kez İzmir'de EİB Yönetim Kurulları ile bir araya gelen İsmail Gülle, EİB'in Türkiye'nin üzerinde bir ihracat performansı gösterdiğini belirtti. Gülle, Türkiye'de yapılan en değerli işin ihracat olduğunu belirterek, "İyi ki ihracat yapıyoruz. Çünkü ihracat Türkiye'ye yapılan en büyük hizmettir. Sığ bir rekabetin içinde iç piyasaya da çalışabilirdik. Ama biz dünyayla rekabet ediyoruz" dedi. TİM'i sadece bir onay makamı olmaktan çıkarmak istediklerini de anlatan Gülle, ülkenin geleceği ve vizyonu için hizmet üreten bir misyona kavuşturmayı amaçladıklarını anlattı. Eylül ayında ihracat rakamlarındaki yüzde 22.5 artışın büyük bir coşkuyla karşılandığını söyleyen İsmail Gülle, şöyle konuştu:
"Ülkenin içinde bulunduğu darboğazdan ihracat sayesinde geçeceğiz. İhracatçıların sorunlarını biliyoruz ve çözmeye çalışıyoruz. Kamu kurumları, ihracatçının sorunuyla yakından ilgileniyor. Çelikte yüzde 83, hububatta yüzde 61, kuru meyvede yüzde 61'lik ihracat artışını göz önünde bulundurmalıyız. İstersek bunları başarabiliyoruz. İhracat yapılan ilk 20 ülkenin 18'inde EİB'nin artışı var. Hindistan'a yapılan ihracattaki artış yüzde 181. Hindistan gibi rekabette zorlandığımız bölgeye yapılan ihracat başarısını tebrik ediyorum."

PAZAR ARAYIŞLARI


Yeni ekonomik programın ana merkezinde ihracat olduğunu söyleyen İsmail Gülle, Türkiye'nin büyümesinin ihracata bağlı olduğunu vurguladı. İhracatçıların yeni projeler ve yeni fikirler üretmelerini isteyen Gülle, yeni pazarlara gidilmesi gerektiğini belirterek, "EİB'in pazarlarına baktığımızda; hazır giyim ihracatında İspanya, Almanya ve İngiltere'de büyük yoğunluk olduğunu görüyoruz. Oysa Fransa ve Japonya gibi ülkelere de ihracat artmalı. Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda Hindistan, Almanya ve Cezayir'e büyük miktarda ihracat yapılmış. Biz ihracatımızı yeni hedef pazar olarak Çin, Japonya, Meksika'ya yoğunlaştırarak başarımızı büyütebiliriz. Kuru meyve ve sebzede ise ağırlıklı pazar AB ülkeleri, ABD, Japonya ve Kanada olmuştur. Hindistan ve Brezilya için ayrıca çalışmalıyız. Su ürünlerinde de ana pazarımız Irak, ABD, Çin, Hindistan, Belçika olmakla birlikte bu alanı daha da genişletebiliriz" diye konuştu. Deri ihracatında da yüzde 15'lik artış olduğunu anlatan Gülle, yaş meyve ve sebze ihracatında rekor bir yükselişle Rusya'ya yüzde 278'lik bir başarı gösterildiğini ifade etti.

TAŞ KOYMAMAK LAZIM


Toplantının açılışında konuşan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ağustos ayından bugüne kadar yapılan faaliyetlerle ilgili bilgi verdi. Eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomik Program ile ilgili bir değerlendirme yapan Eskinazi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın sözünü hatırlatarak, "Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı var" dedi. Başarının nitelikli üretim ve katma değerli ihracattan geçtiğini ifade eden Jak Eskinazi, 100 günlük programda yer alan 400 projenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesini diledi.

RAKAMLAR NORMALLEŞECEK


ABD ile yaşanan krizin sona ermesi ile birlikte Türkiye'de döviz kuru ve enflasyon ile ilgili rakamların normalleşeceğini umduğunu dile getiren Eskinazi, şöyle konuştu: "32 sayılı karara ilişkin tebliğde bir değişiklik oldu biliyorsunuz. Aslında bütün yapılan 10 Şubat 2008'in evveline dönmemiz oldu. Türk ekonomisinin içinde bulunduğu kaotik ortamdan kurtulmasının yolu ihracatı arttırmaktan geçiyor. Bu süreçte ihracatın önüne taş koymamak lazım. Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik politikaları sonrasında ihracatımız ithalata bağımlı hale geldi. İthalatı döviz ile yapacağımıza göre dövize ihtiyacımız var. Şu anda ihracatçı krediye ulaşmada da çok zorluk çekiyor. Eximbank hariç kredi alamıyoruz. Bu son yaşanan olaylar sonrasında bankaların mali durumları ortada. İhracatçı istediği döviz kredisine ulaşamıyor. Ulaşamayınca zaten sıkıntı çekiyor."