Haber / Murat ERVİN 

Geçtiğimiz Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yeniden değerleme vergisi oranı yüzde 36.2 olarak belirlendi. Böylece başta motorlu taşıtlar vergisi olmak üzere kamu kurumlarına yapılacak ödemeler yüzde 36.2' zamlanmış oldu. Diğer yandan roket hızıyla yükselen akaryakıt fiyatları da 5 buçuk ayda yüzde 25'e yakın artarken 2020 yılının hasat sezonundan bugüne kadar geçen 16 aylık sürede gübre 37 kez zamlandı. Yeni zamlarla birlikte, taban gübresi denilen ve ekim sırasında kullanılan Dap gübrenin ton fiyatı 16 ayda iki bin 200 liradan 11 bin liraya yükseldi.

İZMİR'DE 554 TRAKTÖR

Haziran başında benzinin litresi 7 lira 82 kuruş, motorinin litresi ise 7 lira 33 kuruş iken bugün benzin 9 lira 77 kuruşa motorin ise 9 lira 88 kuruşa yükseldi. Gerek vergi gerekse akaryakıt zamları nedeniyle ülke genelinde 17 bin 250, İzmir'de ise 554 çiftçi traktörünü satılığa çıkardı. Üretimden başka geçim yolu bulunmayan köylüler, on yıllarca öncesi ahırlarına kaldırdıkları karasabanları tekrar gün yüzüne çıkarmaya başladı.

'ATI BİLE BULAMAYACAK'

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçinin çok zor durumda olduğunu aktardı. Türk, “Mazota her gün gelen zamlar ne yazık gibi çiftçimizi bu çözüme doğru itiyor. Hatta karasaban için bağlayacağı atı, öküzü bile bulamayacak hale gelebilirler” dedi. Devletin yılda sadece bir kez olmak üzere çiftçinin dönümüne 13 liralık mazot desteği verdiğini aktaran Türk, “Ama bu destekte bir sonraki yıl ödeniyor. Yani 'size 13 lira vereceğim' dediğindeki mazotun fiyatı 1 yıl sonraki ödeme gününde zaten 2 katına çıkmış oluyor. Bir de ürünün cinsine göre toprağı bazen 2 bazen de 3 kere sürmek gerekir. Üç kere sürdüğünüzü düşünürseniz dönüm başına yaklaşık 4 litre mazot harcanır. Bunun da maliyeti bugün için 40 lirayı buluyor. Yani devletin verdiği desteği düşürsek dönüm başına geri kalan 27 TL'yi çiftçi kendisi koyuyor” diye konuştu.

KARASABAN DÖNEMİ

Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu ise Türkiye'nin yanlış tarım politikaları nedeniyle çiftçinin bu hale düştüğünü belirtti. Çobanoğlu, “Kimi traktörler icradan satılığa çıkarken kimi traktörler de mazot konulacak para olmadığı için bir kenarda duruyor. Üretici artık unutulan karasabanını ağırından çıkarıp atını, eşeğini veya öküzünü bağlayıp tarlasını öyle sürmeye başlayacak. Öküzü de bulamazsa herhalde insan gücüyle bunu yapacak. Çünkü gidişat onu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Kullanılan gübrenin yüzde 95'inin ithal olduğunu ve gübreye son bir yılda yüzde 300 oranında zamlandığını vurgulayan Çobanoğlu, “Ayrıca devletin buğdayda çiftçilere verdiği gübre desteği dönümde 8 TL. Ama dönüme 381 liralık gübre verilmesi gerektiği göz önüne alındığında bu rakam oldukça yetersiz” dedi.

1 YILDA 300 BİN KAYIP

Üretilen limonun bile koyulduğu kasadan daha ucuz olması çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor. Çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 2017 yılında 2 milyon 100 bin iken 2020'de bu sayı 1 milyon 800 bine düştü. 2021 yılında ise 300 bin çiftçinin daha tarım üretiminden çekileceği ve rakamın 1 milyon 500 bine ineceği tahmin ediliyor.