Türkiye'nin ham çelik üretimi geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 0,6 azalarak 37,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Dünya Çelik Birliği verilerine göre Çin, 2018'deki 928,3 milyon tonluk üretimiyle, küresel sıralamada zirvede yer aldı. Böylece Çin, dünya çelik üretiminin yüzde 51,3'ünü gerçekleştirirken Türkiye de 8. sıradaki yerini korudu.

Öte yandan söz konusu dönemde çelik tüketimi yüzde 14,9 azalarak 30,6 milyon tona geriledi.Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, sektördeki gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, geçen yıl çelik ihracatının miktar bazında yüzde 20,5 artarak 22,1 milyon tona, değer bazında yüzde 32,1 yükselişle 17,7 milyar dolara ulaştığını söyledi. Yayan, dünya çelik piyasasında geçen yıl korumacı politikaların yarattığı baskı ve yurt içi çelik üretiminin yüksek oranda gerilemesi nedeniyle çelik üreticilerinin kar marjlarının önemli ölçüde düştüğünü ifade ederek, bu nedenle üreticilerin ihracata yöneldiğini kaydetti. Miktar bazında ihracatın aynı dönemde en fazla arttığı ülke grubunun yüzde 49 ile Avrupa Birliği (AB) olduğunu anlatan Yayan, en büyük düşüşün ise yüzde 36,4 ile ABD'ye ihracatta görüldüğünü ifade etti. İthalatın 2018'de iç talepteki daralma ve kur artışının etkisiyle bu dönemde miktar yönünden yüzde 11,3 azalışla 14,5 milyon tona gerilediğini belirten Yayan, değer yönünden ithalatın ise yüzde 3,3 artışla 12,8 milyar dolar olduğunu dile getirdi. Yayan, çelik ithalatının geçen yıl miktar bazında artış gösterdiği tek bölgenin yüzde 148,1 ile Kuzey Afrika olduğuna işaret ederek, ithalatta yıllık bazda en fazla azalışın ise yüzde 26,3 ile Ortadoğu/Körfez bölgesinden kaynaklandığını kaydetti.

"Girdi maliyetleri üzerindeki yükler kaldırılmalı"

ABD'nin başlattığı, ardından AB ve diğer bazı ülkelerin dahil olduğu korumacılık uygulamalarına dikkati çeken Yayan, bu uygulamalara gösterilen reaksiyonlar neticesinde, 2018'i dünya çelik sektörü açısından korumacılık rüzgarlarının en sert estiği yıl olarak nitelendirdi. Geçen yılın ikinci yarısında birtakım sıkıntılar yaşandığını ve bunların halen devam ettiğini anlatan Yayan, sözlerini şöyle tamamladı: "AB'nin açıkladığı ülke bazlı koruma önlemlerinin ve yurt içi talepteki daralmanın, üretim ve ihracatımızı olumsuz yönde etkileyeceğinden endişe duyuyoruz. 2019'da yurt içi tüketimin artırılması, ithalatın yurt içi tüketim içindeki payının azaltması ve sektörel rekabet gücünü düşüren girdi maliyetleri üzerindeki yüklerin kaldırılmasına yönelik tedbirlerin uygulanmaya başlanması sektör için hayati önem taşımaktadır."