Öğretmenlerin seminer çalışmaları ve sonrasındaki eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili son durumu değerlendiren Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu.

Salgının tüm dünyayı etkilediğini dile getiren Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu, yaptığı kamuoyu açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

“Ekonomiyi ve siyasi rantı insan hayatından daha önemli tutan iktidar anlayışı nedeniyle ülkemizdeki tablonun daha da kötüleşeceğinin sinyallerini vermektedir. Kendisine yaşamı boyunca dolaylı ve direkt olarak vergi veren yurttaşlara bir ay bile bakamayan, bir de üstüne 10 lira isteyen zihniyet, ne yazık ki eğitim alanında da aynı basiretsizliği, çözümsüzlüğü sergilemektedir. Pandemide eğitimin nasıl sürdürüleceğine ve alınacak önlemlere dair MEB'in yaptığı açıklamalar, Hazine'den kendisine ek bütçe verilmemesi ve MEB'in bu konuda basiretsiz davranması nedeniyle havada kalmaktadır”.

ZORLAYICI GÖREVLER KABUL EDİLEMEZ

Tüm uyarılarına rağmen seminerlerin internet ortamında yapılmak yerine fiili olarak yapılmasının sonucunda öğretmenlerin korona virüse yakalandığını hatırlatan Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu, “Öğretmenlere, kaymakamlarca filyasyon görevleri dayatılmaya devam edilmektedir. Kronik hastalığı bulunan, hanesinde yaş itibariyle risk grubunda olan insanlarla yaşayan öğretmenlerin bazıları, ancak gönüllülük esasıyla yapılabilecek bu görevlendirmelere zorlanmaktadırlar. Öğretmenlerin asli görevleri dışında zorunlu görev verilmesi kabul edilebilir olmadığı gibi uzmanlık alanı dışındaki görevlerde yaşanacak sorunların telafisi de mümkün olmayacaktır. Bakanlık öncelikle öğretmenlerine sahip çıkmalıdır. Bu zorlamaların önüne geçilmesi için diğer bakanlıklarla gerekli görüşmeleri yapmalı, gönüllülük esasına göre yapılması gereken görevlerle ilgili kamuoyunu ve eğitim çalışanlarını bilgilendirmelidir” açıklamasını yaptı.

GEÇ OLMADAN HAREKET EDİN

Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak şu noktalara değindi:

“Milli Eğitim Bakanlığı hâlâ okulların açılıp açılmayacağına, yüz yüze eğitim verilecekse bunun pandemi açısından nasıl organize edileceğine, online eğitim verilecekse bu altyapı ve imkan eksikliklerinin nasıl giderileceğine, okulları ve içindekileri salgından nasıl soyutlayacağına net cevaplar verememektedir.

Eğitim-İş olarak uyarıyoruz; bu belirsizlik, bu basiretsizlik eğitimcilerin, öğrencilerin, velilerin ve dolayısıyla tüm toplumun sağlığını riske atmaktadır. Tek bir yurttaşımızın sağlığı dahi, hükümetin "her şey yolunda" imajı verme çabalarından kıymetlidir.

Bakanlığı demircinin hınk deyicisi olmayı bırakıp, eğitim bekçiliğine soyunmaya, ikazlarımızı dikkate alarak rasyonel ve net kararlar vermeye, bu kararlara gereken bütçe açısından ihtiyacı karşılayacak talepkâr olmaya çağırıyoruz. Yoksa çok geç olacak!”