Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü koordinatörlüğünde 3 ülkeden 5 ekibin katılımıyla Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen “Sürdürülebilir Tasarım ve Döngüsel Ekonomi Kavramlarının İnşaat Mühendisliği Müfredatına Dahil Edilmesi” (SUSTAIN-CE) adlı Erasmus+ KA2 Stratejik Ortaklık Projesi yürütülüyor. SUSTAIN-CE Projesi, tasarım derslerinin çeşitli aşamalarında sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi kavramlarını dahil ederek çağdaş inşaat mühendisliği lisans programlarının müfredatını zenginleştirmeyi hedefliyor. Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez’in yürütücüsü olduğu projede Dr. Efthimia Staiou proje müdürü, Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari, Doç. Dr. Yasin Özarslan ile araştırma görevlileri Ceren Duyal ile Ali Temel araştırmacı olarak yer alıyor. Proje ortakları ise Türkiye’den Yaşar Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Folkart, Yunanistan’dan Güneydoğu Avrupa Araştırma Merkezi (SEERC) ve Selanik Aristotle Üniversitesi ile Portekiz’den ISQ Mühendislik ve Müşavirlik’ten oluşuyor. Ayrıca 3 ülkeden belediyeler, odalar ve sivil toplum kuruluşları da projenin ilişkili ortakları arasında yer alıyor. Herkesin erişebileceği, dijital ve açık bir platform aracılığıyla sunulacak program ile yapıların sürdürülebilir olmasını sağlayan tasarımlar yapan, tasarım ömürlerinin sonunda yapıyı hammadde kaynağı olarak kullanmayı başaran mühendisler yetiştirilmesi hedefleniyor.

“Kritik öneme sahip”
Proje yürütücüsü Prof. Dr. Özgür Eğilmez, “Sahip olduğumuz alt ve üstyapı, sürdürülebilir kalkınmanın bel kemiğidir ve yaşam kalitemizin temelini oluşturmaktadır. Ancak bununla birlikte, büyük malzeme kaynakları ve enerji tüketir. Bu nedenle, önümüzdeki 40-50 yıl boyunca bu alt ve üstyapı sistemlerini tasarlayacak, inşa edecek ve bakımını yapacak olan yarının mühendislerini, sürdürülebilir altyapı tasarımı bilinci ve bilgisi ile eğitmek, gelecek nesillerin sürdürülebilir bir yaşam kalitesi elde edebilmesi için kritik öneme sahip” diyerek projenin çıkış noktasını anlattı.

“Yapıların sürdürülebilir olması için”
Prof. Dr. Eğilmez, “İnşaat mühendisliği; alt ve üstyapıları içeren inşaat, çevre, geoteknik, su kaynakları, yapı ve ulaşım mühendisliği gibi çok çeşitli disiplinleri kapsar. Bu nedenle inşaat mühendisliği lisans öğrencilerinin gelecekte tasarlayıp inşa edecekleri projelerinde sürdürülebilirlik gereksinimlerini yerine getirmeleri için gerekli kavram ve ilkelere aşina olmaları büyük önem taşıyor. Avrupa ülkelerindeki inşaat mühendisliği lisans programlarının müfredatı, temel olarak alt ve üstyapı sistemlerinin yapısal güvenliği, yönetmelikler, düzenlemeler ve standartlara odaklanmış durumda. Tasarım sürecinin değişik aşamalarında dikkate alınması gereken sürdürülebilirlik ve dayanıklılık gibi kavramlarla projelerin toplum ve çevre üzerine etkileri müfredatlarda pek yer bulmaz. Bu proje, mezunların, inşaat mühendisliği projelerinin çözümüne sürdürülebilirlik kavram ve ilkelerini uygulama becerisine sahip olmalarını sağlamak için sürdürülebilir altyapı tasarımını kapsayan bir inşaat mühendisliği lisans programı müfredatı geliştirecek” dedi.

“Sorumlu tasarımlar yapan mühendisler yetiştirilmesi amaçlanıyor”
Yaşam ortamının tüketilmesi ve tahribi konusundaki mevcut eğilimin sürdürülebilir olmadığını belirten Prof. Dr. Özgür Eğilmez, şöyle devam etti:
“İnşaat faaliyetlerinin enerji ve hammaddenin çok büyük bir kısmını tükettiği düşünülürse bu faaliyetlerden elde edilecek herhangi bir tasarrufun da büyük etkisi olacaktır. Bu nedenle sürdürülebilir tasarım ve döngüsel ekonomi yöntemlerinin inşaat mühendisliği uygulamalarında özümsenmesi çok önemli. Buna inşaat mühendisliği adayları için üniversite düzeyinde ve mevcut mühendis ile mimarların eğitimi yoluyla başlanmalı. Projemiz, bunu amaçlamakta. Yapıların ömrünü uzatmak için sorumlu tasarım yapan, yeniden kullanıma izin veren şemaları seçen ve tasarım ömürlerinin sonunda yapıyı hammadde kaynağı olarak kullanmayı başaran mühendisler yetiştirilmesi için bu proje fikri ortaya çıktı.”

Yenilikçi bir müfredata öncülük edecek
SUSTAIN-CE, endüstri, akademi, sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları ile birlikte çalışarak ve bu konudaki öncü uluslararası uygulamaları da harmanlayarak Türkiye, Yunanistan ve Portekiz'de yenilikçi bir müfredata öncülük edecek. Projenin çıktıları 5 günlük akademik atölyelerde test edilecek. Ortaya çıkarılan müfredat, açık öğrenmeyi teşvik etmeye yönelik olarak dijital ve tamamen açık bir platform aracılığıyla daha geniş bir kitlenin erişimine açılacak. Böylece bitiş tarihinden sonra da projenin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.