Dünya her açıdan yeni bir düzene doğru gidiyor.Küreselleşmenin her alanda bırakıldığı ülkelerin içe dönük olarak kabuklarına çekildiği bir zaman dilimi içerisinde yaşıyoruz.
Ülkeler,bu konsept içersinde güçlerini artırmak için her türlü yola başvuruyor.
Bir tarafta Amerika ve Batı bloku, diğer tarafta Rusya,Hındistan,Brezilya,Çin,İran ve Japonya'nıı başını çektiği karşı blok.Bu blokta " Eşitler" arasında  birinci sırada Çin gözüküyor.Pasıfik ekonomisinin yüzde 48' ini Afrika'nın yüzde 71' ini  Güney Amerika'nın yüzde 34' ünü siyasi ,ekonomik ve sosyal açılardan kontrol eden,kuzey kutbu araştırma ve gelişmelerde Amerika ile başa baş bir kavga veren Çin'in,dünya düzenine yeni bir yol haritası çizerken asıl vizyon ve hedeflerini gözden kaçırmamak gerekir.
Bugün kendi bloku içersinde " Eşitler" arasında ilk sıraya yerleşen Çin, 2060-70'li yıllarda dünya egemenliğini ele geçirmenin hesaplarını yapan bir teknoloji gelişmesini yaratma uğraşı içersinde.Ayın karanlık yüzeyine indirdikleri uzay aracı ile bunu somut bir biçimde ortaya koyan bu ülke,yapay zeka,çeşitli alanlarda geliştirdikleri robot üretimleri,yeni yazılımlar ile sosyal ve ekonomik hayatı yeniden dizayn etmenin adımlarını atıyor,Aynı uğraş Amerika ve yandaşları için de geçerli. Bu kavganın ortak yanı çevre,adalet,insan hakları gibi insanı insan yapan kavramları göz ardı etmesidir.
Ana sorun, geleceğin yaşam alanı olan uzayın paylaşımıdır.
Bu blokların dışında kalan ülkeler " GETTO" devletler olarak ayakta kalmaya çalışan figüranlar olacaklardır.Bugünü ve geleceği iyi okumak gerek.