GENEL

Dorukhan Büyükışık davasında flaş gelişme: 'Görevi kötüye kullanma' dosyası, cinayet davasıyla birleştiriliyor

Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın oğlu Dorukhan Büyükışık'ın 2018'de bir inşaat şantiyesinde şüpheli şekilde ölü bulunmasına ilişkin davada önemli bir karar alındı. Mahkeme, 8 polis memurunun "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davanın, 5 şüphelinin "kasten öldürme" suçundan yargılandığı ana cinayet davasıyla birleştirilmesi için dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Abone Ol

İzmir'de 2018 yılında bir inşaat şantiyesinde 26 yaşındaki Dorukhan Büyükışık'ın ölü bulunmasıyla ilgili kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve adalet arayışı yıllardır süren davada, kritik bir viraj dönüldü. İlk başlarda "yüksekten düşme" olarak kayıtlara geçen olayın seyrini değiştiren ve 8 polis memurunun "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla yargılandığı davada, İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi, dosyanın ana cinayet davasıyla birleştirilmesi yönünde karar verdi. Bu kararla birlikte, delillerin karartıldığı iddialarının merkezindeki polislerin yargılandığı dosya, "kasten öldürme" suçlamasıyla 5 ayrı şüphelinin yargılandığı İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla birleştirilmek üzere gönderildi. Bu gelişme, Büyükışık ailesi ve avukatları tarafından, olayın bir bütün olarak ele alınması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Babanın adalet mücadelesi davayı açtırmıştı

Dorukhan Büyükışık, 13 Mayıs 2018'de Narlıdere'deki bir inşaat şantiyesinde ölü olarak bulunmuş ve olay ilk soruşturmalarda şüpheli bir şekilde kapatılmaya çalışılmıştı. Ancak, oğlu Dorukhan'ın cinayete kurban gittiğine inanan ve bu uğurda yıllardır hukuk mücadelesi veren emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın yılmayan gayretleri, dosyanın yeniden açılmasını sağladı. Baba Büyükışık'ın topladığı deliller ve yaptığı başvurular sonucunda, olay yerinde görevli olan ve delilleri kararttıkları iddia edilen polis memurları hakkında dava açıldı. İddianamede, sanık polislerin savcının talimatına rağmen olay yerindeki aktif kameraların görüntülerini sağlıklı bir şekilde incelemedikleri, delilleri usulüne uygun toplamadıkları ve bir örneğini muhafaza altına almadıkları belirtildi. Bu kapsamda, komiserler Atakan K. ve Deniz A. ile polis memurları Duygu Ö., Fikret S., Halil A., Musa E., komiser yardımcısı Hüseyin V. ve emniyet müdürü İsmail K. hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Tanık polis: 'Kamera görüntülerini izlemedim, geri sarmadım'

Davanın İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında, olay günü cinayet büro amirliğinde görev yapan bir polis memuru tanık olarak dinlendi. Tanık polis B.A., olay yerine gittiklerinde bir kulübede güvenlik kamera cihazı olduğunun söylendiğini ancak kendisinin görüntüleri izlemediğini ve kaydı geri sarmadığını ifade etti. "Kamera çalışmaları savcının talebiyle yapılır. Biz ilk olarak açık yara olup olmadığına bakarız. Bu olayda cesette açık yara yoktu" şeklindeki ifadesi, baba Ethem Büyükışık'ın tepkisini çekti.

Baba Büyükışık: 'Herkes birbirini suçluyor, oğlumun boğazında kesik izi var'

Tanığın ardından söz alan acılı baba Ethem Büyükışık, oğlunun cinayete kurban gittiğini ve sahte evraklarla cinayetin üzerinin örtülmeye çalışıldığını bir kez daha haykırdı. Sanıkların olayın ciddiyetinin farkında olmadığını belirten Büyükışık, "Herkes birbirini suçluyor, herkes olayı üzerinden atmaya çalışıyor. Oğlumun boğazında bıçak yarası olmayan kesik izi var ama görevliler, 'Ben görmedim' diyor" ifadeleriyle mahkeme salonundaki ihmaller zincirine isyan etti.

Duruşmada söz alan tutuksuz sanık polis memurları ise suçsuz olduklarını belirterek beraatlerini talep etti. Beyanların ardından ara kararını açıklayan hakim, iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle, mevcut dosyanın, "kasten öldürme" suçlamasıyla İzmir 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ana cinayet dosyasıyla birleştirilmesi için gönderilmesine hükmetti. Bu kararla birlikte, hem cinayet şüphelileri hem de delil karartma iddialarının odağındaki polisler aynı mahkemede yargılanacak. Bu durumun, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecelli etmesine katkı sağlaması umuluyor.