Türkiye'nin otomotiv üretimindeki kalesi Bursa, yıllardır yolların ve esnafın vazgeçilmezi olan efsanevi bir modeli yeniden ağırlamaya hazırlanıyor. Küresel otomotiv devi Stellantis ile Türk sanayisinin lokomotiflerinden Tofaş arasında imzalanan stratejik bir anlaşmayla, "Doblo" efsanesi, yepyeni bir kimlikle yuvasına geri dönüyor. Anlaşmaya göre, "Doblo" modelinin yeni nesli olan ve "K9" platformunda geliştirilen hafif ticari araç ve combi versiyonları, 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren yeniden Tofaş'ın Bursa'daki modern tesislerinde üretilecek. Toplam 256 milyon euroluk devasa bir yatırımla hayata geçirilecek olan bu proje, Türk otomotiv sanayisi için sadece bir üretim anlaşması değil, aynı zamanda küresel rekabetteki gücünü ve stratejik önemini tescilleyen tarihi bir adım olarak nitelendiriliyor.
Yıllık 150 bin adetlik dev kapasite
Yeni üretim anlaşması, Tofaş'ın, Stellantis Türkiye'nin distribütörlük ağını ve hisselerini devralma işlemine Rekabet Kurumu'nun geçtiğimiz Nisan ayında yeşil ışık yakmasının ardından geldi. Bu devralma, Tofaş'ı Stellantis'in Türkiye'deki en önemli stratejik ortağı konumuna getirirken, Doblo üretiminin yeniden Bursa'ya verilmesi de bu ortaklığın ilk ve en somut meyvesi oldu.
Projenin detaylarına göre, "Doblo K9" platformundaki araçların üretimi için 256 milyon euroluk bir yatırım yapılacak. Bu yatırımla kurulacak olan yeni üretim hattı, demonte araçlar (CKD - Completely Knocked Down) dahil olmak üzere, yıllık tam 150 bin adetlik bir üretim kapasitesine sahip olacak. Bu kapasite, Tofaş'ın mevcut üretim hacmini ciddi oranda artırırken, yaratacağı istihdam ve yan sanayiye sağlayacağı iş hacmiyle de ülke ekonomisine büyük bir katma değer sunacak. Üretimin, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde başlaması ve hızla tam kapasiteye ulaşması hedefleniyor.
Çoklu enerji platformu: Hem içten yanmalı hem elektrikli
Yeni Doblo projesinin en dikkat çekici özelliklerinden biri de, üretimin "çoklu enerji platformlarında" gerçekleştirilecek olması. Bu, Tofaş'ın Bursa fabrikasının, sadece geleneksel içten yanmalı motorlara sahip (dizel, benzinli) araçları değil, aynı zamanda geleceğin teknolojisi olan elektrikli versiyonları da üretebilecek esneklikte ve yetkinlikte olacağı anlamına geliyor. Bu durum, Tofaş'ı, Stellantis'in küresel çapta yürüttüğü elektrifikasyon stratejisinin de önemli bir parçası haline getiriyor. Hem iç pazardaki hem de özellikle Avrupa pazarındaki emisyon regülasyonları ve tüketici talepleri doğrultusunda, Bursa'da üretilecek elektrikli Doblo modelleri, Tofaş'ın ihracat potansiyelini de katlayarak artırma potansiyeli taşıyor.
Liderlerden 'güven ve stratejik ortaklık' vurgusu
Anlaşmanın imza töreninde konuşan liderler, bu iş birliğinin, Koç Holding ile Stellantis arasındaki köklü ve güvene dayalı ortaklığın bir yansıması olduğunu vurguladılar. Stellantis Orta Doğu ve Afrika COO’su Samir Cherfan, "Bu anlaşma, Koç Holding ile uzun süredir devam eden güvenilir ortaklığımızın bir göstergesidir. Türkiye, Orta Doğu ve Afrika yol haritamızda stratejik bir rol oynamaktadır ve bu iş birliği, bölge müşterilerimize yüksek kaliteli, çoklu markalı ticari araçlarla daha iyi hizmet vermemizi sağlayacaktır” dedi.
Tofaş CEO'su Cengiz Eroldu ise, "Tofaş, bu yeni projeyle Stellantis'in küresel üretim ağına katkısını genişletmeye devam ediyor. Üretim ile Ar-Ge yetkinliklerimizi daha geniş pazarlara ulaştırmaktan ötürü gurur duyuyoruz” diyerek, Tofaş'ın küresel rekabetteki gücünün altını çizdi.
Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Haydar Yenigün de, "Bu önemli proje, ortağımız Stellantis ile Türkiye'nin üretim alanındaki kabiliyetine duyduğumuz güveni yansıtıyor. Otomotiv sektörü için inovasyon, rekabet gücü ve uzun vadeli değer yaratma taahhüdümüzü pekiştiriyor” ifadelerini kullandı.
Bu dev yatırım, Türkiye'nin, küresel otomotiv endüstrisindeki belirsizliklere ve zorlu rekabet koşullarına rağmen, hala ne kadar önemli bir üretim ve Ar-Ge merkezi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Doblo'nun yeniden Bursa yollarına ve oradan da dünya pazarlarına açılacak olması, hem Tofaş'ın hem de Türk otomotiv sanayisinin geleceği adına parlak bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
