Dizi değil gerçek!! Buyurun, kadınların iliklerine kadar acılarına dokunun!

Abone Ol

Bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde farklı etkinlikler vardı ve biz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yanında olmayı tercih ettik.

Alsancak Limanı önünde bir araya geldik.

Kadına şiddetin yarattığı acıların tanıkları yanımızdaydı.

Ece Ocakdan

Ece Ocakdan'ın annesi Halime Ocakdan, Aslıhan Sinem Çiçek’in annesi Remziye Çiçek, Melek Uysal’ın annesi Seval Tatoğlu, erkek arkadaşı tarafından parçalanarak yol kenarına atılan Dilruba Elif Çetin, daha onlarca acılarını çığlığa döken kadın oradaydı.

Aslıhan Sinem Çiçek

“KADINLAR ‘ÖNLENEBİLİRDİ’ DEDİĞİMİZ CİNAYETLERLE ÖLDÜRÜLÜYOR”

Annelerin gözyaşlarıyla anlattıkları dizi film izler gibi hissettiriyor ama hınçla dolarak… Kadınların ölümleri çoğu kez karanlıkta bırakılıyor, failler korunuyor, aileler adalet arayışında yalnız bırakılıyor.

Kızlarını cinayete kurban veren anneler yaşadıkları yalnızlıkları anlattıkça bugüne kadar yazdıklarımın nasıl eksik kaldığını fark ettim. Söyledikleri her cümle toplum adına utandırdı.

Örneğin; İzmir’de Mayıs 2023’te cansız bedeni bulunan Ece Ocakdan’ın soruşturma dosyası intihar olduğu gerekçesiyle kapatılmıştı. Ece Ocakdan'ın annesi Halime Ocakdan’ı bir görseniz. O mütevazı ev hanımı anneden nasıl yılmaz bir hukuk savaşçısı çıkmış!

Ece Ocakdan'ın annesi Halime Ocakdan

HANIM GİT EVİNE ACINI YAŞA

“Bir yıl boyunca kızımın ölmediği, öldürüldüğünü anlatmaya çalıştım” diye anlattı Halime Hanım. “Kızım intihar etmedi, verilen karara 2 defa itiraz ettik, 2 defa reddedildik. Mobese kayıtları, araba bile incelenmedi. 30 aydır hukuk mücadelesi veriyoruz. Savcı bana ‘Hanım bu intihar, git evine acını yaşa’ demişti. 7 ay önce Avukat Kubilay Biber kızımın dosyasını gönüllü olarak üstlendi. Bu hafta toplanan tüm belgeler savcılığa teslim edilecek. Dosya yeniden açılıyor, kızım yalnız değil, onun hakkını arayacağım” dedi titreterek.

Aslıhan Sinem Çiçek’in annesi Remziye Çiçek

Aslıhan Sinem Çiçek’in annesi Remziye Çiçek de “Kızıma uyuşturucu madde verildi, şiddet uygulandı, öldürüldü. 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz” diyor.

Kadınlar hala tüm ilerlemelere rağmen erkek egemen düzenin bir parçası. Kadınlar, erkeklerin izin verdiği kadarıyla varlığını koruyabiliyor.

Acıya bulanmaya gör. Öldürülürken de yalnızsın, kızının hukuk mücadelesini sürdürürken de…. Vebal duygusu olmayanları bilemem ama ben gencecik yaşta şiddete maruz kalarak hayatını yitiren ya da hayatı kararanların tüm vebalini bir birey olarak omuzlarımda, vicdanımda hissediyorum.

Dilruba Elif Çetin

MESLEĞİM ADINA SÖZ

Sözümü mesleğim adına veriyorum;

İzmir'den başlayıp Türkiye'ye uzanan bir rüzgarla kaybettiğimiz her kadının, şiddete maruz kalan her kadının peşinde, yanında olacağız.

Aileler artık toprakla konuşmayacak, basın aracılığıyla dertlerini, beklentilerini, çığlıklarını gücümüz yettiğince duyuracağız. Bizler, şiddete uğrayan kadınların yanında nar misali binlerce çoğalacağız.

Rojin'in, Ece'nin, Sinem'in binlerce kadının mücadelesi omuz omuza sürecek.

“6284 uygulansın” talebimizden vazgeçmeyecek, sadece 25 Kasımlarda değil her gün üstelik herkes kendi alanında şiddete karşı kendi duvarını örecek.

Kadınları erkeğe bağımlı birey olarak gören, şiddeti koruyan, anneleri tek başına hukuk mücadelesinin içinde bırakan bu düzeni yaratan kim varsa umarız o annelerin gözyaşları içinde boğulur.