Aşağıdaki şiir bir diktatör için yazılmış olmalı. Şairi, Pinochet’nin Şili’sinde, İdi Amin’in Uganda’sında, Mussolini’nin İtalya’sında ya da ne bileyim Hitler’in Almanya’sında ararken karşıma bir Türk çıktı: Av. Mehmet Sevim! Kendisiyle tanışmıyorum ama yazdığı şiiri “antoloji.com” sitesinde paylaştığına göre bunu sizinle de paylaşabilirim diye düşünüyorum. Ama yine de suç oluşturmasın diye bazı sözcükleri değiştirmek zorunda kaldığım için şairden özür diliyorum. İşte o şiir:
NE ZAMAN GİDİYORSUN
Yirmi yılda şöhretin, tüm dünyaya yayıldı.
Açlık çeken milletin kaburgası sayıldı.
Sana sade hırsızlar, çete mafya bayıldı.
Bir haberi bekliyor ahali biliyorsun.
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
***
Ne kadın doğuruyor ne koyun yavruluyor.
Emekliler açlıktan rüzgarda savruluyor.
Şeker un çoktan hazır, helvalar kavruluyor.
Milletin ekmeği yok, sen bal kaymak yiyorsun.
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
***
Beddualar ediyor, ciğeri yanan kullar.
Yandaşlar köşe oldu, kapanmıyor bavullar.
Çalınmayı bekliyor, ne zamandır davullar.
Millet artık işine gücüne kafa yorsun.
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
***
Bence veda zamanı, iyice bıkılmadan.
Kutsal dini kullandın utanıp sıkılmadan.
Yaptırdığın saraylar, başına yıkılmadan,
Ahirette hesabı azgın zebani sorsun.
Müjdeyi ver millete ne zaman gidiyorsun?
***
Düşman ettin fütursuz, anayı ve bacıyı
Yıllar var ki bu millet, çekti büyük acıyı.
Nasıl göndereceğiz bunca istilacıyı?
Bu zavallı milleti ahmak yerine korsun,
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?
***
Kızdın hakaret ettin, hep yükselttin sesini.
Giyindi mürteciler, peçesini fesini.
Millet davul çalacak versen son nefesini.
O gün bayram olacak, çok iyi biliyorsun.
Müjdeyi ver millete, ne zaman gidiyorsun?”
Şair bu şiiri düşsel bir diktatör için yazmış olmalı. Aslında böyle birini anımsıyor gibiyim ama tam çıkaramadım!