Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, kuruluşunun altıncı yılına girerken siyasetin nabzını tutmak ve hedeflerini kamuoyuyla paylaşmak üzere Ege'nin incisi İzmir'de gövde gösterisi yaptı. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Seyit Karaca ve İzmir İl Başkanı Aybar Uygur, Konak'taki bir otelde düzenlenen toplantıda kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye siyasetinin içinde bulunduğu kutuplaşma eleştirilirken, DEVA Partisi'nin bu kısır döngüye bir alternatif olduğu ve ülkeyi yönetmeye hazır olduğu güçlü bir dille vurgulandı.
DEVA Partisi kurmayları, hem yerel yönetim anlayışını hem de merkezi hükümetin politikalarını eleştirerek, partilerinin liyakat, şeffaflık ve adalet temelinde yükselen yeni bir siyaset anlayışını temsil ettiğini belirtti. Özellikle İzmir özelinde, kentin potansiyelinin mevcut siyasi aktörler tarafından yeterince değerlendirilemediği mesajı verildi.
"Ülkeyi yönetmeye en hazır partiyiz"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Karaca, partisinin Türkiye'nin sorunlarına hakim olduğunu ve çözüm önerileriyle ülkeyi yönetmeye en hazır siyasi hareket olduğunu iddia etti. Genel Başkanları Ali Babacan'ın liderliğinde, tecrübeli ve liyakatli kadrolarla yola çıktıklarını belirten Karaca, benimsedikleri yönetim anlayışının temelinde demokrasi, adalet ve şeffaflığın yattığını söyledi. Türkiye siyasetinin iki kutup arasına sıkışıp kaldığını ve bunun bir çıkmaz sokak olduğunu ifade eden Karaca, "İki kutuplu siyasetin çıkmaz sokağından ülkemizi çıkarmak adına çabamıza ve gayretimize devam ediyoruz. Vatandaşlarımıza yeni bir yol, yeni bir umut sunuyoruz," diyerek partilerinin misyonunu özetledi. Karaca, DEVA Partisi'nin kutuplaştırıcı dil yerine birleştirici ve çözüm odaklı bir siyaseti benimsediğinin altını çizdi.
"İzmir, iki partinin kıskacında"
Toplantıda söz alan DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Aybar Uygur ise konuşmasını İzmir özelinde yoğunlaştırdı. İzmir'in, Türkiye demokrasisinin en önemli kalelerinden biri olduğunu ve bu bilinçle siyaset yaptıklarını belirten Uygur, "İzmir'den siyasetçi olmanın sorumluluğu ayrı bir sorumluluktur. Çünkü İzmir'de siyasetçi olmak, Türkiye siyasetine damga vurmakla eş değerdir," diyerek kentin siyasetteki ağırlığına dikkat çekti.
Uygur, mevcut siyasi tabloyu eleştirirken oldukça sert ifadeler kullandı. İzmir'in, yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen yerel bir iktidar ile "artık yorgunluğu her politikasında belirginleşmiş bir iktidar partisinin" kıskacı altında olduğunu savundu. Bu iki kutuplu siyasetin kente hizmet getirmek yerine, bir çekişme alanı yarattığını ima eden Uygur, DEVA Partisi'nin bu kısır döngüyü kırmak için var olduğunu söyledi. "Siyasetçinin yeri vatandaşın yanıdır," diyen Uygur, sürekli sahada olacaklarını, halkı dinleyerek ve anlayarak politikalarını belirleyeceklerini ve İzmir'e hak ettiği hizmeti getirmek için hazır olduklarını kaydetti.