ÖZEL/ Didar DEMİRCİ

Şubat ayının 6’ncı günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler 11 ilde felakete neden oldu. Depremden sağ kurtulan insanlar ise barınma, hijyen ve gıda gibi temel sorunlarla karşı karşıya kaldı. Sorunların çözümü için depremin ilk gününden beri çeşitli kurum ve kuruluşlardan yardımlar bölgeye gitse de o yardımlardan birinin süresi bir ay sonra doldu. Gazetemize ulaşan Kahramanmaraş’ın Öksüzlü Köyü sakinleri deprem sonrası kendilerine getirilen ve gıda yardımlarını depoladıkları çadırın bir ay sonrasında ellerinden alındığını söyledi. Çadır ellerinden gidince köy muhtarının gıdaları eşit bir şekilde köylülerin barındığı çadırlara dağıttığını ifade eden köylüler, gıdaların çadırda muhafaza edilmesinin yeni sorunlara neden olacağından endişeli. Gazetemize konuşan Öksüzlü köyü sakinleri, çadırın bir aylığına verildiğini ve bir ayın sonunda ellerinden alındığını belirterek, yaşadıkları sorunu şu şekilde anlattı: “Muhtarımız çadır gidince buradaki vatandaşlara gıdaları eşit bir şekilde paylaştırdı. Şu an açıkta kalan bir şey yok. Buradan söküp Adıyaman’a götüreceğiz demişler. Onları zan altında bırakmak istemiyoruz. Çadırlarımızda gıdaların bozulma riski var.”

İNSAN HAKLARINA MÜDAHALE

Öksüzlü Köyü depremzedelerinin gıdalarını muhafaza ettikleri çadırın bir ay sonra ellerinden alınmasının temel insan haklarına müdahale olarak değerlendiren Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, depremzedelerin barındığı çadırda gıdaların korunmasının mümkün olmadığını söyledi. Söz konusu durumda sorumluluğun AFAD ve Kızılay’da olduğuna dikkat çeken Toprak, “Şu anda depremzedelerin çadırları içerisinde gıdaların doğru muhafaza edilmesi mümkün değil. Başta gıdaların yerle temasının kesilmesi gerekiyor. Ardından mevcut gıdaların güneş ışığından, yağmurdan, çamurdan ve sıcaktan korunması gerekiyor. Öte yandan düzenli bir şekilde gıdaların son tüketim tarihi gibi detaylarının kontrol edilerek bozulmamış olanların tüketilmesinin sağlanması gerekiyor. Çadırlarda bu sağlanamaz” diye konuştu. Öte yandan yeterli, dengeli gıdaya ve temiz suya ulaşmak temel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken Toprak, “Özellikle deprem zamanında ve afet dönemlerinde sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşılmasının engellenmemesi gerekiyor. O nedenle bunların önleminin alınması gerekiyor ve bu önlemi alacak kurumlar belli” mesajını verdi.