Denizler insanoğluna çok fazla şey sunuyor. Sıcaklar bastırdığında önemli bir sığınaktır ve iki kulaç attığınızda bedeninize canlılık katar. En fazla oksijeni denizler verir, iyot kokusu ruhuzu dinlendirir, besin olarak verdikleri sağlıklı yaşamın sürdürülmesini sağlar. 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de 10 milyon, dünyada bir milyar insan gelirini denizlerden sağlıyor

Güneş yavaş yavaş ısıtmaya başlayınca, bu yıl uzun süren soğuklardan bunalan  İzmirliler sokaklara dökülmeye başladılar. Yazlık evin temizliği için gittiğimiz Eski Foça’da, bizden yaşça büyük komşumuz Cemil Çorlu, gençlik yıllarında denize dalarak balık avladığını ve o günkü balık bolluğu ile bu günleri değerlendirip üzüntüsünü dile getirdi. Aynı konuyu 3 yıl önce 72 yaşında kaybettiğimiz Urla’nın sahil köyü Özbek’te yaşayan rahmetli Akın Kuşcan da anlatmıştı. 50 yıl önce Urla Özbek Mahallesi’nde kurduğu balık restoranının balıklarını kendisinin tuttuğunu anlatan Akın Amca, “Ahmetcim 50 yıl önce denizlerde o kadar bol balık vardı ki tekne ile denize açılmana bile gerek yoktu. Kıyıdan her türlü balığı tutabilirdim” demişti. Herkesin bildiği üzere şu anda neredeyse denizler de balık kalmadı. Çok ciddi tedbirler alınmazsa yeni kuşaklar bizim dinozorları kitaplardan okuduğumuz gibi onlarda balıkları kitaplardan okuyacaklar. Şu sıralar balık çiftliği kurulacağı ve denizlerden çıkan pisliklerle ilgili şikayetler, e-mailler alıyorum.

URLA’DA BALIK ÇİFTLİĞİ

Şimdi bütün tepkilere rağmen Urla’da balık çiftliklerine yeni alan tahsisleri neredeyse hızla devam ediyor. İzmir Çevre ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Urla’nın Demircili Köyü, Sığacık Körfezi Mevkii, 9 numaralı potansiyel alanda yıllık 10 bin ton kapasiteli balık çiftliği için 19 Nisan’da başlattığı ÇED sürecinde 1 günde karar vererek 20 Nisan’da “Halkın Katılım Toplantısı” yapılmasına karar verdi. 10 Mayıs 2022 tarihinde yapılacak ÇED toplantısının yeri ve saati ile ilgili olarak ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden bilgi alınabileceği duyuruldu. ÇED dosyasında, “Özsu Balık Üretim A.Ş., İzmir İli, Urla İlçesi, Sığacık Körfezi 9 Numaralı potansiyel alanda mevcut bulunan iki adet 950 ton/yıl kapasiteli ve iki adet 2000 ton/yıl kapasiteli su ürünleri yetiştiriciliği tesisleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Ancak tesis artan rekabet koşulları ve taleplere karşılık veremediğinden Özsu-2 ve Özsu-4 projeleri için yer değişikliği, kapasite artışı ve yüzey alanı artışı talepleri ile Özsu-1 ve Özsu-3 projelerini birleştirip alan artışı ve yer değişikliği başvuru yapılmış, Tarım ve Orman Bakanlığı’na yapılan başvuru ilgili kurumlarca değerlendirilmiş, uygun bulunmuş ve ön izinleri verilmiştir” ifadeleri yer aldı.

TUNÇ SOYER: KURDURMAYIZ

Aklıma 2010 yılında Seferihisar Sığacık Körfezi’ne orkinos balık çiftliği kurulması  izin geldi. 12 yıl geçse bile dün gibi aklımda. İzmir, Ege hatta Türkiye’den binlerce insan Sığacık’ta buluşup turkuaz renkli denize kendilerini aratarak “Sığacık Körfezine Kan Bulaştırmayacağız” pankartı açmışlardı. O gün deniz buz gibi olmasına rağmen tereddüt etmeden ilk atlayan o dönemin Belediye Başkanı şuan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tunç Soyer olmuştu. Sonra Seferihisarlı ünlü yönetmen Çağan Irmak, o tarihte Sığacık’ta çekilen çekilen Kavak  Yelleri dizisinin ünlü oyuncusu Sarp Apak ve arkasından yüzlerce kişi gibi ben de çevre yazarı olarak atlamış protesto etmiştim. Etrafımızda onlarca irili ufaklı balıkçı teknesi çember oluşturup denize atlayanlara yüzlerce çevre dostu ile birlikte Kavak Yelleri oyuncuları Pelin Karahan, Aslı Enver, Altan Gördüm, İzmirli Şarkıcı Aslı Güngör, Televizyon oyuncusu İlker Kızmaz ve binlerce Seferihisarlı destek vermişti. Denizlerin korunmasında milyonlarca insan tek yürek olmuştu. Aynı duyarlılık bir de Kanadalı firmanın maden çıkarmak için 200 bin ağaç kestiği Kazdağları’nda yaşanmıştı. Seferihisar’da büyük halk tepkisi yaşanan orkinos balık çiftliği kurulmasını izni mahkeme kararıyla durdurulmuştu. Şimdi yine Sığacık Körfezine yakın bir bölge olan Urla’nın Demircili Köyü’ne kurulması planlanan balık çiftliğini halk istemiyor. Eğer izin verilirse, Sığacık Körfezi’ndeki gibi büyük halk kitlesi eylem yaparak durdurur.

DENİZLERDEN ÇIKARILAN ATIKLAR

Her yıl yaz mevsimi yaklaşınca sahil kentlerinde deniz dibi ve kıyı temizliği yapılır. Denizden ne kadar çöp ve nasıl atıklar çıkarıldığı bir yere toplanır ve önünde fotoğraflar çekilir. Fotoğraf çektirenler gururlu olduklarından değil, nasıl bir zorluk yaşadıklarını anlatmak için poz verirler. Bir de atıkları ve çöpleri görenler utansınlar ve bir daha denizlere çöp atmasınlar diye yapılır. Yani benim çevre yazıları yazmaya başladığım 22 yıldır bu gelenek(!) hiç sekmez. Sanırım insanoğlunun varlığından beri sürüp gelen bir durumdur bu. Temizlik iyidir, güzeldir, insanların nasıl bir çevrede yaşamak istediklerini anlatır. Buraya kadar anlıyorum. Anlayamadığım denizden çıkarılan otomobil lastiği, yatak, yorgan, otomobil parçaları, masa, sandalye, terlik, ayakkabı, kadın pedi, çocuk bezi, tabak çanak, kaşık bıçaklar. Bu atıkları atanlarla ilgili bir gerekçesi olanlar varsa ne olur bana açıklama yapsınlar. Benim de denize düşen atığım vardır mutlaka, ancak istemeden rüzgarın uçurduğu peçete, gazete veya yediğim bir şeyin kabuğundur.

****

BROVA…

Çevre dostu gençler kent ormanını temizledi

Her zaman geleceğimiz olan gençlere, çocuklara çok güvendiğimi defalarca yazmışımdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de, “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir” şeklinde devam ederek süren seslenişinde onlara önemli görevler vermiştir.Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğrencileri çevre temizliği konusundaki hassasiyetlerini göstermek, kamuya açık alanların temiz tutulması için farkındalık oluşturmak ve yaşayan her canlı için büyük bir öneme sahip olan çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için harekete geçti. Hazırladıkları “EÇEV” projesi kapsamında çekirdek bir ekip oluşturan Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğrencileri, kendilerine destek veren kurumlar ve çevre gönüllüleri ile birlikte belirlemiş oldukları etkinlik alanlarındaki çöpleri toplayıp, çevre temizliğinin sağlanmasına yönelik etkinlikler düzenliyor. Son etkinliklerini İzmir İnciraltı Kent Ormanı’nda gerçekleştiren çevre dostları gençler, projenin sürdürülebilir olmasını hedefliyor. Belirlenen etkinlik alanları Mavişehir Sahil Bandı, Yamanlar Ormanlık Mesire Alanı, Sarnıç Mesire Alanı, Kaynaklar Ormanlık Mesire Alanı ile Ayko ve Akvaryum Koylarına var. Bravo gençler, sizler bizim umutlarımızsınız.

*****

OKUR DİYOR Kİ

Foça Başkanı taşların söküldüğünü görmüyor mu?

Reha Midilli Kültür Merkezi’nin yanındaki Arnavut kaldırımlı yoldaki bazı taşlarının sökülüp yerine konmaması üzerine ayağım takılıp yere kapaklandım. Sol ayak bileğim burkulup ve sağ diz kapağımın üzerine düşünce şiddetli ağrıdan  bir süre ayağa kalkamadım. Yardıma koşan insanlar, “Sizin gibi kaç kişi burada düştü ve bir türlü kapatmadılar” dediler. Emeklilerin yoğun olduğu yaşlı insanların yaşadığı bir ilçe, onlardan biri de düşüp bir yerlerini kırabilir hatta hayati tehlikesi olabilir. Genç Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, sürekli insanların arasında dolaşıyor, bu çukurları görmüyor mu?. Canım çok yandığı için ve başka birinin bu acıyı yaşamaması için haber olmasını istedim. Ayrıca, 2021 yıl Ağustos ayında komşumuz Faik Perdeli Aslı Sitesi’nin karşısındaki yıkılmış kaldırımdan düşüp ayağını kırdı. O kaldırımlar şikayet edilmesine rağmen yapılmadı. Sermin Akansu

***

HAFTANIN SÖZÜ

"Son nehir kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son balık tutulduğunda beyaz adam, paranın yenmeyeceğini anlayacak.” Kızılderili Şefi Seattle