31 Aralık gecesi tüm dünyanın ortak temennisi; “bit artık 2020” oldu. 2021'den beklenti de ortaktı; “koronavirüsten kurtulduğumuz, normal hayatımıza döndüğümüz bir yıl olsun.”

Türkiye özelinde baktığımızda ise, koronavirüsten kurtulmanın yanı sıra, kadın cinayetlerinin son bulduğu, işçilerin ekmek parası kazanmaya çalışırken kazaya kurban gitmediği, milyonların açlık sınırında yaşamadığı, çocukların istismara uğramadığı, sahte diplomaların değil liyakatin değer gördüğü, halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanmadığı bir yıl diledik hep bir ağızdan.

Aslında biz bu temennileri, 2019'da, 2018'de, 2017'de ve daha önceki yıllarda da dile getirmiştik. Tüm geçmiş yıllar boyunca nelerin değiştiğine kısaca bakalım mı?

***

Önce kadın cinayetleri.

2008'de 80, 2009'da 109, 2010'da 180, 2011'de 121, 2012'de 210, 2013'te 237, 2014'te 294, 2015'te 303, 2016'da 328, 2017'de 409, 2018'de 440, 2019'da 474 olmak üzere toplam 3 bin 185 kadın öldürüldü. 2020 yılında erkek şiddeti artmaya devam etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2020 yılının ilk 11 ayında 277 kadın cinayeti 162 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. 30 Aralık tarihinde ise aynı gün 4 kadın katledildi.

***

İş kazalarında hayatını kaybedenlere de bakalım.

2013'de 1235, 2014'te 1886, 2015'de 1730, 2016'da 1970, 2017'de, 2006, 2018'de 1923, 2019'da 1736 ve 2020 yılının ilk 11 ayında 2032 işçi iş 'kaza'sında hayatını kaybetti.

***

Çocuk istismarı mı dediniz. Bakalım efendim.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014-2017 yılları arasında 7 bin 466’sı erkek 51 bin 818’i kız olmak üzere toplam 59 bin 284 çocuğun cinsel istismara maruz kaldı.

Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre ise, çocuğun cinsel istismarı suçlamasıyla 2010'da 16 bin 135, 2011'de 16 bin 828, 2012'de 17 bin 589, 2013'te 17 bin 948, 2014'te 17 bin 104, 2015'de 16 bin 957, 2016'de 15 bin 51, 2017'de 16 bin 348 ve 2018'de 18 bin 290 kişi hakim karşısına çıktı.

***

Her yıl Aralık ayında toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nunda insanca yaşanacak bir ücret tespit edileceğini umut ediyoruz. Enflasyonun altında ezilen asgari ücretliler bütün bir yılı “seneye düzelir” umuduyla geçiriyor. Ve umutları hep bir sonraki yıla kalıyor.

***

Bugün 2021'in ikinci günü. Hayatımızda ne değişti?

Koronavirüsten, bilimin ışığında yürüdüğümüz zaman elbette kurtulacağız. Bundan önceki salgınlarda olduğu gibi bilim bizi yine aydınlığa çıkaracak.

Ama yukarıda küçük bir özetini verdiğim sorunlarımızdan kurtulmanın yolu takvimdeki yılın değişmesiyle mümkün olmayacak. Bu tabloyu değiştirmek bizim elimizde.

***

Çocukluğumun aynı sokaklarda geçmiş olmasından gurur duyduğum büyük ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil'in dediği gibi;

dağ yürümez bre oğlum / yürüyecek yine sensin / durmasana
of demekle acı bitmez / yağmur yağmaz yakarmakla / bu sömürü bu karanlık / dur demekle durmaz oğlum / durduracak yine sensin / başlasana
demiri sen / pençe pençe / kömürü sen / tırnak tırnak / buğday pamuk pirinç tütün / açlık tutmuş bir kolundan / bir kolundan kimsesizlik / son verecek yine sensin bu kördövüşe / davransana