Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden (Çin) Prof. Dr. Tingo Lang ve ekibi, Wuhan kentinde başlayan ve küresel bir pandemiye yol açan SARS-CoV-19 virüsünün yol açtığı hastalığın tedavisi için bir rehber kitap kaleme aldı. Artık, Çinli uzmanlar, salgın ile uğraşmıyorlar, salgın deneyimlerini dünya ile paylaşıyorlar! Johns Hopkins Üniversitesi'nin verilerine göre, ABD'deki vaka sayısı 200 binlere yaklaştı ve artık Amerika, dünyadaki yeni salgın merkez üssü! Yine de Çin, 81.554 hasta ve 3312 ölümlü vakadan oluşan seri ile inanılmaz bir bilgi datası oluşturdu. İşte, Lung ve ekibi, bu deneyimlerini kitaplaştırdı.

Halihazırda, birçok ülkeyi etkisine alan virüs, 800 bini aşkın kişiyi infekte etti ve 125 binden fazlası sağlığına kavuşmuş durumda. Bir iyileşme oranı vermek gerekirse yüzde 84 gibi yüksek rakamlar ortaya çıkıyor. Bu oldukça umut verici bir yüzde çünkü dünyada toplam can kayıbının 42 bin geçmesi, insanı dehşete düşürüyor.

ABD’de 100.000’leri geçen vaka sayılarını, az farklarla İtalya, İspanya ve Almanya gibi kıta Avrupa’sının başat ülkeleri takip ediyor ki, Avrupa’da toplam sayı 300 binleri geçti. Ölüm rakamları da 20 bine doğru tırmanmakta.

195 ülkede salgın etkisini her geçen gün arttırarak gösterirken ve küresel vurgu olarak Dünya Sağlık Örgütü Pandemi tanımlaması yapmışken, her ülke başının çaresine bakar bir halde ortaya inisiyatif koymaktan aciz bir tablo içinde. Dünya liderliği söylemine en fazla sarılan ABD, olası kayıplarını yüzbinli rakamlarda tutmak için eyaletlerinde karantina çalışmalarını artırdı. Çin ise, sembolik yardımlar göndermekle meşgul. Rusya gibi ülkeler ise kendi dertlerine düşmüş durumda, esameleri bile okunmuyor. Küresel sorunların çözümü küresel liderliği gerektirir. Tüm dünyada bir çok ülke kaynaklarını ilaçlar ve aşı için harcamakta, zaman kaybedilmekte. Ülkeler sıkı bir işbirliği içinde çalışmalarını entegre ettiklerinde daha hızlı sonuçların alınacağı açık bir gerçek. Üstelik küresel liderlik ve işbirliği sadece hastalığın tedavisi ve aşı çalışmalarını değil, postcorana zamanlarında beklenen global ekonomik kriz ve resesyon için de zorunlu.

Makalenin başlığı kapsamında şunu belirtmeliyim ki, Dr.Thingbo Lang, hazırladığı 83 sayfalık kitapta spesifik bir tedavisi olduğunu maalesef belirtemiyor. CoVid 19 için henüz kesin bir tedavi bulunabilmiş değil. Dünyadaki bir çok hastane, destek tedavileri ile antibiyotik, antiviral ve sıtma gibi hastalıklarda kullanılan kinin türevlerini hastalarına uygulamakta. Dr.Thingbo da bu deneyimlerini paylaşıyor. Ayrıca, Favipravir gibi, Çin Ulusal Biyoteknoloji Geliştirme Merkezi Başkanı Cang’ın da, salgın sürecinde Vuhan kentinde, 200 serilik bir vaka üzerinde uygulandığında, iyileşme süresini hızlandırdığını teyit ettiği yeni ilaçlar sözkonusu. Aşı için ise yoğun çalışmalar yapılmakta.

Elbette, Çinli tıp otoritelerinin deneyimleri doğrultusunda kullandıkları tedavi yöntemleri ve ilaçlar kuşkusuz önemli ancak özellikle üzerinde durdukları konu ‘izolasyon’. Ortak metodoloji, SARS, Ebola ve MERS’e göre daha hızlı yayılma özelliğindeki corona virüsünün bulaşıcılığının önüne geçmek. Bu da, sıkı bir sosyal izolasyon ile mümkün. Sokağa çıkma yasağı, şehrin giriş ve çıkışlarının dondurulması yani karantina süreci için idari karar alındıktan sonra, çok hızlı ve milyonlar düzeyinde taramalar ile hasta ya da seropozitif vakaları tespit edip, gerekli olanları hastanede diğerlerini evde takip etmek şeklinde bir strateji uygulamışlar. Nitekim Güney Kore bunu uyguladı ve salgın konusunda tüm dünya için en iyi örneği gerçekleştirdiler. Ülkemizde de, hızla bu yöntemlerin devreye sokulması bir zaruriyet olarak karşımızda durmakta. Aklıma 'Kanserden değil geç kalmaktan kork' sloganı geliyor. Ülke olarak, gerekli zorunlu izolasyon kararlarını alıp, hızla taramalar ile taşıyıcıları sınırlandırıp CoVid19 pandemisini yenmek için geç kalmamalıyız.