Ya 18’im ya 19…

Ne çocuğum, ne koca adam…

Tecrübesiz insan evladı…

Bir flörtten ayrılmam lazım.

Sırf kırılmasın diye ayrılmamız gerektiğini söyleyemiyorum.

Bir taraftan da yenisi ile ilk günlerin heyecanı...

Karar belli ama yaklaşık 15 gündür kaostayım.

Teknik olarak, iki sevgilili Nuri Alço’yum yani…

Eskisini pastanede bıraktım.

Arkadaşa emanet ettim.

“Ben gelene kadar oyala, diğerini eve bırakacağım troleybüsle”

“Haa biralar da benden” dedim… (30 yıl önce pastanede bira vardı)

“Tamam” dedi..

Uçtum gittim, yeni kızın yanına...

1 saat 2 saat derken muhabbet tatlı geldi ayrılamadım, yeninin yanından.

Döndüğümde 5 saat geçmişti…

Bizim arkadaş zil zurna sarhoş...

İliştim yanlarına…

Oturur oturmaz şöyle dedi;

“Sen yeni yengeyi eyleyeceksin diye çilesini biz çektik…Bu ne yahu” dedi

Ve devrildi alkolden…

Tabi malum, her şeyi anladı kız ve film sağlam bir tokatla sona erdi…

…..

“Çok kadın yok kadın, çok patron yok patron”

Hayatımın dersi çıktı…

Şimdi “Çok patron yok patron” tarafını izliyorum…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünde arbede…

Polis, işçilerin üzerine biber gazı ile yürüyor.

Otobüsler kızıp, kontak kapatıyor.

Milletvekilleri, sendikacılar ayaklanıyor. Canı isteyen istediğine sallıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha önce masaya oturduğu sendikayı “Yetkisiz” ilan ediyor.

Sendika basıyor, narayı…

Kavganın ardından sular durulsa da,

Suçlu; kimi çevrelerce sendika ve işçiler, kimi tarafta ise Aziz Kocaoğlu ilan ediliyor…

Daha İZBAN yarası sarılmadan bir yenisi açılıyor…

Sonuçta kaos,

Sonuçta hüzün,

Sonuçta yaralanan bir siyasi duruş…

….

Öte tarafta Buca Belediyesi…

İşçiye beklenenin de üzerinde toplu sözleşme imzalıyor.

İşçi havalara uçuyor. Keşke her yer böyle olsa gerçekten.

Davullar zurnalar, “En büyük başkan bizim başkan” tezahüratları atılıyor.

Oysa bu sözleşme geleceği kapsıyor.

Peki 1 Nisan sabahı, belediye başkanlık koltuğunda kim oturacak belli mi?

Hayır…

Ya saatli bir bombaysa verdiğin bütçe?

Ya seni göstermezse aday genel merkez. Ya da kazanamazsan?

Yani?

Yanisi, işçi adına yapılanı ayakta alkışlasak da, bimin bütçesini, harcadın, ne kadar denk belli değil…

Tersi de olabilir, bugün Buca da kilitlenebilir, kavga da çıkabilirdi.

….

Böyle bir dönemde başkanların yetkisi bitmiştir.

Kimin nereye aday olup olmayacağı, seçilip seçilmeyeceği belli değilken, olumlu olumsuz her hareket havada, askıdadır.

Kime zarar, kime yarar belli değildir.

İşte bu yüzden “Açıkla adayları” diye bas bas bağırıyoruz CHP yönetimine.

Sevap da günah da, yeni 5 yılı yönetecek kişinin olmalı.

İşte bu yüzden, görünen görünmeyen her kaosun sahibi bu belirsizlik ortamıdır.

Tüm bunların suçlusu, kararsızlık, belirsizlik, çok başlılıktır.

Tersi; filmin adı “Çok patron yok patron”dur…

Sonu ise, “Okkalı bir sevgili tokatı…”

***

İYİ Parti

Sağolsun İYİ Parti Konak ilçe teşkilatı ziyarette bulundu.

Çaylarımızı içtik, kahvelerimizi yudumladık.

Malum siyaset konu…

Çok şey yapmak istediklerini söylediler.

Kadın yöneticiler, tecrübeli başkan…

Sonuç? Sonuç yok…

Çünkü ittifakın nereyi İYİ Parti’ye bırakacağını bilmiyorlar.

Nerede yoğun çalışmaları gerektiğini bilmiyorlar.

Küçük, büyük demeden emek vermeye hazır bir kitle…

Ne kötü…

Örgütün tepelerindekiler tepişirken, böyle arzulu,istekli, kendi ideolojilerinin peşinde iyi niyetle koşan, örgüt damarları şaşkın şaşkın bekliyor…

Zarar yazmaya devam…

***

Millet Bahçesi

Bornova Ege Üniversitesi Kampüsü’nün boşaltılacağını, tahminen geçen yıl yazmıştım.

Kimse bana yüz vermedi.

Hatta dalga geçti, kibirlenerek tepeden baktı…

Defalarca manşet olması gereken bu duruma yüz veren yine yok.

Olsun… Ben cirmim kadar yazayım…

“Ateş olsa cürmü kadar” derler ya.

Doğrusu “Cirmi” dir.

Bilmeyenler için yineleyeyim…

Üniversite Aliağa’ya taşınacak, hastane Karşıyaka otoban üzerindeki tesise nakledilecek.

Binlerce dönüm yer boşalacak kentin ortasında.

En pahalı, en kıymetli arazi…

Sayın Cumhurbaşkanı, bu alanın iç kısımlarına denk gelen yere, Millet Bahçesi yapılacağını söyledi.

Yanlış bakmadıysam, orası zaten koruluk…

Düzenleme yapılırken, bahçe yapacağız diye ağaç çıkartırlarsa şaşırmam…

Bahçe yapayım derken, orman bozmak…

Kaş yaparken göz çıkarmak ile aynı şey olacak…

Peki millet bahçesi oldu, bitti diyelim.

Arda kalan o koskoca değerli, kıymetli arazi ne olacak?

Tahminen; Manhattan… Gökdelenler kenti!

Acaba kim yapacak…?

Meraktan da ölüyorum!!

***

Kim, nerede?

Seçimlere kalan gün sayısı bir demet…

Cumartesi günü öylesine bakınıyorum;

-Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Genel Başkan sıfatıyla Kocaeli’nde…

Tüm TV'lerde canlı, aynı gün internet siteleri, ertesi gün yerel ulusal gazetelerde…

-Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik Kahramanmaraş’ta…

Tüm TV'ler canlı, aynı gün internet siteleri, ertesi gün yerel-ulusal gazetelerde…

-Hamza Dağ, Aydın’da, tüm TV'ler canlı, aynı gün internet siteleri, ertesi gün yerel-ulusal gazetelerde…

Muhalefet?

“Aradığınız muhalefete şu an ulaşılamıyor….”

***

DELİ ZİYA: “Seçim zamanı oldu mu bir kuyuya bir taş atıyorum 40 akıllı çıkaramıyor…”