Geçen haftalarda yazdım; okul takımlarını lav etmeyin diye! Bazı branşlarda okul takımlarının kapatılacağı, turnuvaların iptal edileceği gibi şeyler söyleniyordu. Gerçi okul yönetimlerinin ve beden eğitimi öğretmenlerinin, bu konuyla yakından uzaktan, olumsuz anlamda dâhillerinin olduğunu sanmıyorum. Neticede onların görev tanımları içerisinde var spor eğitimi vermek… Spor yaptırmak…
Bahsini ettiğim “okul takımlarını kapatmayın” yazımdan sonra bazı spor kulüplerinde görev yapan hocalarım da ayrı bir serzenişte bulundular! “Biz eğitim sisteminin bu hali sebebiyle, sabahçı ve öğlenci grupları zaten aynı anda antrenmana alamıyoruz. Çocukların beraber oynamaya ve beraber antrenman yapmaya ihtiyaçları var” diye… Bu konuyu da daha önce dile getirmiştim. Ancak makineli tüfek gibi anlatmaya devam ediyorlar.
Kimisi diyor ki; okul maçlarında benim sporcum oynamasın. Oynarsa üç şekilde olumsuz yansıması olur bize; sakatlanırsa, bir müddet sporcumdan olurum. Bir de bu müddetin süresi artarsa… Yani sakatlık uzun sürerse… Diğer sıkıntısı da şu; çocuğu beden eğitimi öğretmeni ya da başka bir olgu kulübümden koparırsa… Yani çocuğu elimden alırlarsa… Son olarak ilk iki olumsuz tablo olmaz ama çocuk yorulacak… İdman aksatacak…
Kimisi de diyor ki; okul takımında oynayabilir… Oynasın ne var bunda? Okul takımı da sporcuya ayrı bir hava ve enerji verir. Ayrı bir ortam sağlar. Milli takıma gidiyormuş gibi… Ama sınıf maçlarında oynamasın. Haydaaaa… Nasıl yani dedim? Teneffüsteki oynanan kısa maçları mı diyorsun hocam? Hayır, hayır… İdarenin ya da dışarıdan başka bir kulübün sponsorluğu ile tertip edilenden turnuvalardan bahsediyorum diyor. Başka bir kulübe sporcumu kaptıracağım korkusu taşıdığını anlıyorum hemen…
Kimisi de farklı bir açıdan yaklaşıyor hadiseye; çocuk bu canım… Tabii ki oynayacak. Canı istediği her yerde hem de… Tek diledikleri, beton ya da asfalt olan okul bahçelerinde top koşturmasınlar… O bize yeter… Yeter ki biz en iyisini yapabilecek çocukları yetiştirmeye devam edebilelim. Kimlerle? Okul, aile ve kulüp üçgeni içerisindeki bireyler ile…
Dipnot; “Cadde olamazsan patika ol. Güneş olamazsan yıldız ol. Kazanmak yahut kaybetmek ölçü değildir. Sen her neysen, onun en iyisi ol.” Douglas Malloch