POLİTİKA

CHP'de kurultay kördüğümü: Kılıçdaroğlu ne yapacak?

Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) aylardır süren ve parti içi iktidar mücadelesinin en kritik arenası haline gelen kurultay iptal davasında beklenen karar çıkmadı. Mahkemenin, partinin kaderini belirleyecek davayı 24 Ekim'e erteleme kararı, mevcut yönetimde geçici bir rahatlamaya neden olurken, partinin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde ise derin bir sessizlik ve yoğun bir diplomasi trafiği başlattı.

Abone Ol

Türk siyasetinin ve özellikle ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) geleceğini yakından ilgilendiren tarihi davada, beklenen nihai karar yine çıkmadı. Parti içi muhaliflerin, Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025'te yapılan 21. Olağanüstü Kurultay'ın usulsüzlük iddialarıyla iptali için açtığı davada mahkeme, duruşmayı 24 Ekim 2025 tarihine erteledi. Siyasi arenada adeta bir "ara karar" niteliği taşıyan bu erteleme, CHP Genel Merkezi ve mevcut yönetimde temkinli bir rahatlamaya yol açarken, asıl fırtınanın kopması beklenen eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde ise dikkat çekici bir hareketlilik başlattı. Kararın açıklanmasının hemen ardından Kılıçdaroğlu'nun Ankara'daki çalışma ofisinde en yakın kurmaylarıyla bir araya gelmesi, siyaset koridorlarında "yeni bir strateji mi belirleniyor?" sorusunu gündeme getirdi. CHP'nin geleceği üzerindeki belirsizlik perdesi bir ay daha aralanmazken, tüm gözler partinin kaderini tayin edecek olan 24 Ekim'deki kritik duruşmaya çevrildi.

CHP'deki liderlik değişiminin yaşandığı ve oldukça tartışmalı geçen 38. Olağan Kurultay'ın yankıları, neredeyse bir yıldır devam ediyor. Kurultayda usulsüzlükler yapıldığı ve delege iradesinin sandığa tam olarak yansımadığı iddialarını taşıyan parti içi muhalifler, soluğu mahkemede almıştı. Dava süreci, partinin sadece hukuki bir meselesi olmaktan çıkıp, Kılıçdaroğlu ve ekibi ile Özgür Özel liderliğindeki yeni yönetim arasındaki bir güç mücadelesine dönüştü. Mahkemenin vereceği bir iptal kararı, CHP'yi benzeri görülmemiş bir kaosa sürükleme ve partiyi yeniden bir kurultay sürecine sokma potansiyeli taşıyor. Bu nedenle her duruşma, sadece partililer tarafından değil, tüm Türkiye tarafından nefesler tutularak takip ediliyor. Mahkemenin davayı bir kez daha ertelemesi, mevcut belirsizliğin ve parti üzerindeki adli vesayet gölgesinin bir süre daha devam edeceği anlamına geliyor. Bu durum, bir yandan Özgür Özel yönetimine zaman kazandırırken, diğer yandan parti içindeki gerilimin ve gruplaşmaların daha da derinleşmesine zemin hazırlıyor.

Kılıçdaroğlu'nun ofisinde kritik toplantı

Mahkemenin erteleme kararının Ankara'ya ulaşmasıyla birlikte, siyasi hareketliliğin merkezi CHP Genel Merkezi'nden, partinin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ofisine kaydı. Partideki gelişmeleri yakından takip eden ve "değişim" sürecine yönelik eleştirilerini zaman zaman dile getiren Kılıçdaroğlu, kararın hemen ardından en güvendiği isimleri ve kurmaylarını ofisinde topladı. Kulislerden sızan bilgilere göre, saatler süren toplantıda mahkemenin erteleme kararı tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Toplantıda, 24 Ekim'e kadar izlenecek hukuki ve siyasi stratejinin ne olacağı, olası bir iptal veya ret kararına karşı geliştirilecek B ve C planları detaylı bir şekilde ele alındı. Kılıçdaroğlu ve ekibinin, erteleme kararı sonrası kamuoyuna yönelik herhangi bir açıklama yapmayarak "sessiz ve derinden" bir strateji izlemeyi tercih etmesi, dikkatlerden kaçmadı. Bu sessizlik, Kılıçdaroğlu'nun nihai karar öncesi tüm kozlarını masada tutma ve süreci hukuki zeminde sonuna kadar takip etme kararlılığının bir göstergesi olarak yorumlandı.

Mevcut yönetimde temkinli iyimserlik

Erteleme kararı, CHP Genel Merkezi'nde ve Özgür Özel'e yakın çevrelerde geçici bir nefes aldırdı. Parti kaynakları, kararın hukuki sürecin doğal bir parçası olduğunu ve nihayetinde mahkemenin, kurultayların usulüne uygun yapıldığı yönünde bir karar vereceğine inandıklarını belirtiyor. Yönetime göre, bu tür davalar partiyi yıpratmaya ve enerjisini iç tartışmalara harcamasına neden oluyor. Ancak erteleme kararı, yönetime kendi pozisyonunu güçlendirmek ve parti tabanında meşruiyetini pekiştirmek için bir aylık ek bir süre tanımış oldu. Bu süreçte Özgür Özel ve ekibinin, parti örgütleriyle daha sıkı bir temas kurarak ve olası bir iptal kararına karşı delege yapısını kendi lehlerine konsolide etmeye çalışarak geçireceği tahmin ediliyor. Yine de, partinin kaderinin bir mahkeme salonunda belirlenecek olması, yönetim üzerindeki baskıyı ve stresi canlı tutmaya devam ediyor.

24 ekim'de ne olacak?

Artık tüm dikkatler, Türk siyasetinde sonbaharın en sıcak günlerinden biri olmaya aday 24 Ekim tarihine odaklanmış durumda. Mahkemenin o gün vereceği karar, CHP'nin gelecekteki rotasını tamamen değiştirebilir. Hukukçular ve siyasi analistler, masada üç temel senaryo olduğunu belirtiyor:

  1. Davanın Reddi: Mahkemenin, kurultaylarda usulsüzlük olmadığına kanaat getirerek davayı reddetmesi. Bu senaryo, Özgür Özel yönetiminin elini tamamen güçlendirecek ve parti içi tartışmaları en azından hukuki zeminde sonlandıracaktır. Kılıçdaroğlu ve muhaliflerin ise parti içinde siyaset yapma alanı daralacaktır.

  2. Kurultayların İptali: Mahkemenin, iddiaları ciddi bularak hem 38. Olağan hem de 21. Olağanüstü Kurultay'ı iptal etmesi. Bu, CHP için tam bir kaos senaryosu anlamına geliyor. Parti, tüzük gereği yeniden olağanüstü kurultaya gitmek zorunda kalacak ve bu süreçte partiyi kimin yöneteceği (kayyum atanıp atanmayacağı) gibi yeni hukuki tartışmalar başlayacaktır. Bu, Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlık için sahneye çıkabileceği anlamına gelir.

  3. Yeniden Erteleme: Mahkemenin, eksik belgeler veya yeni delillerin incelenmesi gibi gerekçelerle davayı bir kez daha ertelemesi. Bu, en zayıf ihtimal olarak görülse de, mevcut belirsizliğin ve siyasi gerilimin bir süre daha devam etmesi anlamına gelecektir.

Hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin, 24 Ekim'in CHP'nin yakın tarihindeki en kritik dönemeçlerden biri olacağı ve alınacak kararın sadece parti içini değil, Türkiye'nin genel siyasi dengelerini de etkileyeceği kesin.