CHP Bahçelievler Belediye Meclis Üyesi Ufuk Emre Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini duyurdu. Bektaş, istifasının ardında yatan nedenlere dair sert eleştirilerde bulunarak, CHP içindeki 'değişim' taleplerine karşı çıktı. Özellikle eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'beşli çete' ifadesine atıfta bulunarak, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun mücadelesini verdiği 'beşli çete' ile doğrudan ilişki içinde olan bu organizasyonun bir parçası olmak istemiyorum" şeklinde konuştu.
İmamoğlu'na İthafen Sert Sözler
Açıklamasında isim vermeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan Bektaş, "'Yolumuz uzun' diyerek meydanlarda haykıranların bu memlekete uzun vadede vereceği zararı biliyor ve o yolun taşlarını döşeyenler arasında olmayı zül sayıyorum" ifadelerini kullandı. Parti içindeki bazı eğilimleri ve stratejileri eleştiren Bektaş, İmamoğlu'nun liderliğindeki politikaları sert bir dille eleştirdi.
Alevi Kimliği Üzerinden İthamlar
Bektaş, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde ve öncesinde 'Alevi kimliği nedeniyle yalnızlaştırıldığını' söyleyerek, "Finanse ettikleri medya organları ve gazetecilerle yaptıkları algı operasyonlarının karşısında durmaya devam edeceğim" dedi. Alevi kimliği etrafında dönen tartışmalara vurgu yaparak, partisinden ayrılma kararını kişisel ve ideolojik bir duruşla ilişkilendirdi.
Bektaş'ın açıklamasının tam metni şöyle:
"2010 yılı ağustos ayında on dokuz yaşında üye olduğum Cumhuriyet Halk Partisi'nden 13 Kasım 2023 tarihi itibariyle ayrılmış bulunmaktayım.
CHP'nin evladı olmanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Partimin birçok kademesinde görev aldım. Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeliği, Gençlik Kolları Başkanlığı, Gençlik Kolları MYK Üyeliği, İlçe Başkan Yardımcılığı ve Belediye Meclis Üyeliği görevlerini üstlendim. İnandığım değerleri ve partimi savunduğum için gözaltına alındım, yargılandım, ceza aldım ve linç girişimlerine maruz bırakıldım. Bunların hiçbirisi mücadeleden geri durmamın önüne geçmedi.
İstifa kararını vermeden önce, parti içinde kalarak mücadele etme seçeneğini de değerlendirdim. Ancak partimizin yönetim katmanlarına sızmış olan ve partinin temel değerlerini tehdit eden bir oluşumla içeride kalarak mücadele etmenin zorluğunu hissettim. Kamu kaynaklarıyla toplumun önüne koydukları "değişim" yalanının, Kemal Kılıçdaroğlu'nun mücadelesini verdiği "beşli çete" ile doğrudan ilişki içinde olan bu organizasyonun bir parçası olmak istemiyorum. "Yolumuz uzun" diyerek meydanlarda haykıranların bu memlekete uzun vadede vereceği zararı biliyor ve o yolun taşlarını döşeyenler arasında olmayı zül sayıyorum.
'KILIÇDAROĞLU'NUN ALEVİ KİMLİĞİNDEN DOLAYI YALNIZLAŞTIRILMASINI ASLA UNUTMAYACAĞIM'
Siyasete başladığım Bahçelievler ilçesinde, 30 yıldır faaliyet gösteren Hacı Bektaş Veli Derneği'nin başkanlığını da yaptığım bu dönemde CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na giden süreçte kamu kaynaklarıyla finanse edilen sosyal medya hesapları tarafından "Alevi çetesi, Dersim çetesi" söylemleriyle karşı karşıya kalışımızı yaşamım boyunca unutmayacağım. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde ve öncesinde sırf Alevi kimliğinden dolayı aynı çirkin dille yıpratılmasını, yalnızlaştırılmasını asla unutmayacağım. Finanse ettikleri medya organları ve gazetecilerle yaptıkları algı operasyonlarının karşısında durmaya devam edeceğim.
AKP iktidarına karşı verdiğimiz demokratik Türkiye mücadelemizin yanına, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetici kadrolarına sızmış olan beşli çete ortaklarıyla yapacağımız mücadeleyi de koyarak yoluma devam edeceğim.
Üzerimde emeği olan ve mücadeleyi birlikte sürdürdüğümüz "haysiyetli" insanlara, yol arkadaşlarıma ömür boyu minnettar kalacağım.
Yolu doğru olanın yükü ağır olur. Yolumuz doğru, yükümüz ağır.
Saygılarımla."
