Adana'da rastgele doğaya atılarak toprağın, yeraltı sularının ve havanın kirlenmesiyle bölgede yaşayan insanların sağlığını tehdit eden İngiltere'nin çöplerine karşı yürütülen imza kampanyası İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve İngiltere Parlementosu’nun dikkatine sunuldu. Bu örnek gösteriyor ki tüm yanlışlar konusunda birlik olmak ve mücadele etmek gerekiyor

Atalarımız boşuna dememişler "Birlikten güç doğar" diye. “Adana” bizim yaşadığımız bölgenin dışında demeyip Çevre-Yaşam köşesinde de yazdığım Adana’daki çöp sorunu İngiliz Parlamentosu’nda gündeme geldi ve gerekli inceleme başlatıldı. Adana’daki çöp sorunu aslında 2018 yılına dayanıyor. Türkiye’nin plastik atık ithalatı, 2018 yılının başında Çin tarafından alınan yasak kararıyla hızla arttı. 2019 ve 2020 yılında Avrupa’dan gelen plastik atıkların en büyük alıcısı olmuştuk artık. Bir milyonu aşkın plastik atığın üçte birinden fazlası İngiltere’ye aitti. Adana’daki yasa dışı çöp yakma alanlarında bulunan plastik çöplerin büyük çoğunluğu yine İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ait hazır gıda ambalajlarıydı. Ağustos 2020’de yasa dışı plastik kirliliği ticaretinde endişe verici bir artış olduğu tüm detaylarıyla ortaya çıktı. Eurostat tarafından açıklanan rapora göre AB tarafından ihraç edilen atıkların en büyük merkezi Türkiye olmuştu.

11.4 MİLYON TONLUK ÇÖP

2019 yılında Türkiye AB’nin atık ihracatının 11.4 milyon tonluk hacmini karşılarken, bu rakam 2004 yılının neredeyse 3 katını oluşturdu. Raporda Türkiye’yi 2.9 milyonla Hindistan, 1.9 milyonla Birleşik Krallık, 1.6 milyonla İsviçre ve 1.5 milyonla Norveç takip ediyordu. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Adana'da yaşanan çöp felaketini çeşitli gazete ve televizyonlara yaptığı açıklamalarla defalarca duyurdu. Duyarlı çevreciler ve sivil toplum kuruluşlarının konuyu sürekli gündemde tutmasıyla bu kez Greenpeace Akdeniz Ofisi, “Türkiye’den mesaj var, İngiltere çöpünün hesabını ver” imza kampanyası başlatıldı. Onbinlerce imza toplandı. Yasa dışı plastik döküm alanları Çukurova-Karahan, Seyhan-Kuyumcular ve Yüreğir-İncirlik çöp döküm ve açıkta yakım alanlarından alınan toprak, kül, su ve tortu örnekleri, hem Greenpeace araştırma laboratuvarların da hem de bağımsız bir laboratuvardaki bilim insanları tarafından incelendi. Yapılan analizler sonucu, rekor seviyede kanserojen etkisi olan zehirli kimyasallar tespit edildi.

BU ATIĞA MUHTACIZ

Tespit edilen dioksin ve furan miktarları şimdiye kadar Türkiye’de toprakta tespit edilen en yüksek düzey oldu. Greenpeace Akdeniz Biyoçeşitlilik Proje Lideri Nihan Temiz Ataş, “Türkiye’den mesaj var, İngiltere çöpünün hesabını ver” kampanyası ile toplanan 72 bin imzayı ve hazırlanan kapsamlı raporu İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve İngiltere Parlamentosu Çevre Komisyonu’na sundu. Nihan Temiz Ataş, kurulan bağlantı ile İngiltere Parlamentosu Çevre Komisyonu üyelerine Adana’da yaşanan çöp tehlikesinin tüm detaylarını anlatarak, “Her ülkenin yapması gerektiği gibi İngiltere’nin de kendi atığını, çöpünü kendi sınırları içinde değerlendirmesi gerektiğini söyleyip bunu neden yapmadıklarını  sordum. Çevre Komisyonu Başkanı gerekli incelemenin yapılıp yanıt vereceğini söyledi. Fakat üzücü olan, aynı çabayı Türkiye’deki Çevre Bakanlığı’ndan görememekti. 2020 yılında “hedefimiz sıfır atık ithalatı” diyen Çevre Bakanlığı bugün, “biz bu atığa muhtacız” noktasına kadar gelmiş durumda” dedi.

***

TBMM’YE ORMAN YANGINLARI SORU ÖNERGESİ

Aşırı sıcakların henüz başlamadığı nisan ayının ilk günlerinde Bursa, Çanakkale, Muğla ve Çeşme’de ard arda çıkan orman yangınları herkesi üzdü. Vatandaşlardan gelen tepkiler üzerine yangınlara müdahale etmede geç ve yetersiz kaldığını ifade eden İYİ Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, TBMM Başkanlığı’na Meclis Araştırma Önergesi verdi. 28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve 15’i büyük olmak üzere çıkan toplam 299 orman yangınının, Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınları olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Dervişoğlu önergesinde, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın orman yangınlarına neden müdahale etmede geç ve yetersiz kaldığı, ülkemizde yaşanan orman yangınları hakkında gerekli önlemlerin alınmamasının sebeplerinin araştırılması, orman yangınlarına gerekli müdahalenin yapılamamasından sorumlu olan kamu görevlilerinin tespit edilmesi, orman yangınlarına müdahale edilememesine sebep olan aksaklıkların çözüme kavuşturulması, orman yangınlarına anında müdahale edilebilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve planlamaların yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ederim” dedi. Geçen yıl yanan orman alanları aklımdan çıkmıyor. 3 milyon metrekare ormanlık alanı bulunan Yunanistan’ın 28 yangın uçağı bulunurken, 7.5 milyon metrekare ormanı bulunan Türkiye’de bakanlığa kayıtlı tek bir yangın söndürme uçağının olmaması insanları çileden çıkarttı. Dilerim bu yıl gerekli önlemler alınır.

BRAVO...

O MİNİK ELLERİNİZİ ÖPÜYORUM

Fethiye Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği (FEFSAD) Başkanı arkadaşım Fehmi Hanoğlu, çocukların sahilde çöpleri topladığını görünce “Ahmet Aydın’a göndereyim” diye düşünüp fotoğraf çekip şu notu da eklemiş: “Dünyanın her geçen gün insan eliyle kirlendiği günümüzde yıllardır çevre konuları yazmam ben ve pek çok arkadaşımı da etkiledi tabi ki. Bu genç beyinlerin öğretmenleri tarafından çevre temizliğine teşvik edildiğini görünce duyarsız kalamadım. Fethiye Hüseyin Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri Çalış sahilindeki atıkları toplamaları diğer okul öğretmenleri ve öğrencilerine de örnek olsun. Onların yanına gidip tebrik ettim ve senden bahsedip fotoğraflarını göndereceğimi söyledim. İnan şevkleri bir kat daha arttı. Ağaçlara, doğaya, hayvanlara çok düşkün olan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği bu cennet ülkeyi herkesin temiz tutup koruması lazım. Fehmicim ellerine kollarına sağlık. Hüseyin Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerini de kutluyor ve o minik ellerini öpüyorum.

***

OKUR DİYOR Kİ

Körfezi kirleten baloncuları önlemek zor mu?

Ahmet Bey 2.5 ay önce Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyesi’ne duyurmanız için gönderdiğim denizi kirleten baloncuları bu hafta sonu yine aynı bölgelerde atış yaptırırken gördüm. Vatandaşların vergileri ile trilyonlarca lira harcanarak temizlenen İzmir Körfezi’nin sorumsuz insanlar tarafından kirletilmesine göz yumuluyor. Televizyonlarda denizlerin kirletilmemesi ve “Sıfır Atık” programları yapılırken, çağdaş İzmir’e yakışmayan denizdeki balonları pompalı tüfekle vurmaya çalışmak gibi saçma bir eğlenceyi anlamak mümkün değil. Balonların parçalanmasıyla hem deniz kirleniyor hem de balıklar o plastik parçalarını yiyerek ölüyor. Eğer belediye yetkilileri “Ekmek parası kazanıyorlar” diye göz yumuyorlarsa, o zaman herkes bildiğini okur. Bu kentte yaşayan sorumluk sahibi bir insan olarak ciddi önlem alınıncaya kadar bu sorunun peşini bırakmayacağım. Sabahat UÇANER

***

HAFTANIN SÖZÜ 

“Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor da kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor.” Tolstoy