İstanbul, 25-26 Eylül tarihlerinde Türkiye'nin en önemli turizm buluşmalarından birine sahne oldu. 15 bini aşkın sektör profesyonelini bir araya getiren Turizm Fuarı'nda en çok dikkat çeken noktalardan biri, Ege'nin sıcaklığını ve otantik dokusunu metropole taşıyan Çeşme standı oldu. Çeşme Belediyesi öncülüğünde, Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) ve Alaçatı Turizm Derneği (ATD)'nin ortak katılımıyla kurulan stant, adeta küçük bir Çeşme kasabasını andırıyordu. Bu güç birliği, bölgenin tanıtımı için tek yürek olunduğunun en net göstergesi olarak yorumlandı. Yenikapı-Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nin yoğun temposu içinde bir vaha gibi beliren stant, ziyaretçilerden tam not aldı ve fuarın en çok konuşulan alanlarından biri haline geldi. Stant, ziyaretçilerine sadece bir destinasyon tanıtımı yapmakla kalmadı, onlara Çeşme ruhunu ve misafirperverliğini bizzat yaşatan bir deneyim sundu.
Damak çatlatan lezzetler tanıtımın yıldızı oldu
Çeşme'nin tanıtım stratejisinin merkezinde, bölgenin eşsiz gastronomik zenginlikleri yer aldı. Stantı ziyaret edenler, adeta bir lezzet yolculuğuna çıktı. Misafirlere ikram edilen dünyaca ünlü damla sakızlı ürünler, standın etrafına büyüleyici bir koku yayarken, bölgenin saf zeytinyağı ve el yapımı reçelleri Ege kahvaltılarının özlemini İstanbul'a taşıdı. Özellikle markalaşmış Çeşme kavunu ve yöreye özgü acur tohumları gibi coğrafi işaretli ürünler, ziyaretçilerin büyük ilgisiyle karşılaştı. Bu ikramlar, Çeşme'nin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını; aynı zamanda köklü bir gastronomi kültürüne sahip olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Stantta yapılan sunumlar, Çeşme'nin artık bir gastronomi destinasyonu olarak da iddialı olduğunu ve bu alanda yeni yatırımlar ve festivallerle adından daha sık söz ettireceğinin sinyallerini verdi.
Profesyonellerle yeni sezonun rotası çizildi
Fuar, Çeşme için sadece bir tanıtım platformu olmanın ötesinde, yeni iş birlikleri ve stratejik ortaklıklar için de verimli bir zemin oluşturdu. Çeşme Belediyesi yetkilileri, ÇEŞTOB ve ATD temsilcileri, iki gün boyunca yerli ve yabancı turizm profesyonelleriyle aralıksız görüşmeler gerçekleştirdi. Tur operatörleri, seyahat acenteleri ve bloggerlarla yapılan toplantılarda, Çeşme'nin doğal güzellikleri, tarihi dokusu, kültürel etkinlikleri ve son yıllarda güçlenen turizm altyapısı detaylı bir şekilde anlatıldı. Görüşmelerde, turizm sezonunu 12 aya yayma hedefi doğrultusunda, sonbahar ve kış aylarında düzenlenebilecek termal turizm, spor kampları ve kültürel turlar gibi alternatifler masaya yatırıldı. Fuar, Çeşme'nin potansiyelini uluslararası pazarlara daha etkin bir şekilde anlatmak için kritik bir fırsat olarak değerlendirildi.
Çeşme bir marka olarak öne çıkıyor
İstanbul'daki bu başarılı tanıtım atağı, Çeşme'nin artık kendini sadece bir tatil beldesi olarak değil, kendine özgü bir yaşam tarzı sunan bir marka olarak konumlandırdığını gösterdi. Standın otantik atmosferi, sunulan yöresel ürünlerin kalitesi ve temsilcilerin profesyonel yaklaşımı, Çeşme'nin sahip olduğu bütüncül turizm vizyonunu gözler önüne serdi. Ziyaretçiler, standa geldiklerinde sadece broşürler ve fotoğraflarla değil, Çeşme'nin ruhunu hissettiren bir deneyimle karşılaştı. Bu strateji, bölgenin nitelikli turist segmentini hedeflediğini ve sürdürülebilir bir turizm anlayışını benimsediğini ortaya koydu. Fuarın ardından yapılan değerlendirmelerde, kurulan yeni bağlantılar sayesinde önümüzdeki sezonlarda Çeşme'ye olan ilginin daha da artması bekleniyor.