1970 yılında bitirdiğim AÜ Eğitim Fakültesi mezunu olarak öğretmenliği biliyorum. Bir yıl süre ile Antakya’da Milli Eğitim'deki görevimin yanı sıra öğretmenlik de yaptım. Bu mesleğin ne kadar güç olduğunu gördüm, ama insana gurur veren olayları da yaşadım.

***

Eşim de başarılı ve sevilen bir öğretmendi. Bir gün öğle vakti eve gitmem gerekti. Kapının önünde merdivenlere kadar onlarca ayakkabı görünce şaşırdım. Eşimin doğum günü olduğunu anımsadım ama çocuklar nasıl öğrendi? Uyanık bir öğrenci öğrenmiş ve arkadaşlarını organize etmiş. Pasta kesiliyordu. Eşim ve öğrencilerin mutluluklarını tarif edebilir misiniz?

***

Dün 24 Kasım öğretmenler günüydü. Öğretmenliğin çözüm bekleyen önemli sorunlarından birisi “Meslek Yasası”. Türk-Eğitim Sen bu yasanın bir an önce çıkartılmasını istiyor; “657 sayılı yasadan kazanılmış haklarımızı geriye götürmeyecek, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak ve statümüzü sağlam bir zemine kavuşturacak bir meslek kanununu yıllardır talep ediyoruz. Bunun, hem öğretmenlik mesleğinin hem de eğitimimizin geleceği açısından büyük öneme sahip olduğuna inanıyoruz.”

Eğitim- İş Sendikası da eğitimde sorunların artarak devam ettiğini belirtti: “Eğitim sorunlarının çözümü için MEB’in somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacı yok. Ticarileşme, özelleştirme ve dinselleştirme uygulamaları hız kesmeden devam ediyor. Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılarak nitelikli bir eğitime ulaşmak için bu güne kadar izlenen bilimsel olmayan eğitim politikalarını tamamen değişmesi gerekiyor. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır.”

***

Atatürk 1925 yılında İzmir’de öğretmenler için şöyle diyordu: “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır. Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. Öğretmenler, Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.”

Sözün özü, öğretmenlerin sorunları çok. Öğretmen maaşlarında 33 ülke arasında 27’nci sıradayız. Kovid-19 ekiplerinde gönüllü çalışan öğretmenlerden yüzde 30’u hastalığa yakalandı.

*** 

Yazıyı Sokrates’le kapatayım: “Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. Eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır. Boş bir kabı doldurma değildir.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.