GENEL

Büyük Menderes'te tehlike çanları: Gıda krizi kapıda

Türkiye'nin en verimli tarım arazilerine ev sahipliği yapan Büyük Menderes Havzası, son beş yıldır devam eden şiddetli kuraklığın pençesinde kıvranıyor. Barajlardaki su seviyeleri kritik noktalara gerilerken, 2026 sulama sezonunda da kısıtlamaların devam edeceği ve çiftçilere arazileri için sadece bir kez "tav suyu" verileceği açıklandı.

Abone Ol

Aydın ve Denizli illerini kapsayan, pamuktan sebzeye, meyveden hububata kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Büyük Menderes Havzası, iklim krizinin en somut etkileriyle yüzleşiyor. 2021 yılından bu yana aralıksız beş sezondur uygulanan kısıtlı sulama programları, bölgedeki tarımsal faaliyetleri durma noktasına getirdi. Her geçen yıl daha da ağırlaşan şartlar, çiftçileri kara kara düşündürüyor. Yağışların uzun yıllar ortalamasının çok altında kalması, havzadaki barajları besleyen kaynakları kuruttu ve depolama tesislerini alarm verir hale getirdi. Bu durum, sadece tarımı değil, bölgenin tüm ekolojik dengesini ve sosyo-ekonomik yapısını tehdit ediyor.

Çiftçiye tek seferlik can suyu

Aydın Valiliği, yaklaşan 2026 sulama sezonu için alınacak tedbirleri erkenden açıklayarak, geçen yıl yaşanan belirsizliklerin önüne geçmeyi hedefledi. Alınan karara göre, su seviyesi "kritik" olarak tanımlanan Adıgüzel, Cindere, Kemer, Çine Adnan Menderes ve Gökbel barajlarından tarımsal sulama için çiftçilere, tav suyu da dahil olmak üzere sadece bir defa su verilecek. Bu karar, "Büyük Menderes Havzası Su-Çevre-Ürün Güvenliği Çalıştayı" gibi platformlarda yapılan istişareler sonucunda alındı. Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü'nün raporları, kuraklığın 2026'da da devam edeceğini öngörüyor. Bu nedenle çiftçilere, arazi kiralama ve ürün deseni planlamalarını bu kritik durumu göz önünde bulundurarak yapmaları, özellikle kışlık ekimlere yönelmeleri konusunda ciddi uyarılarda bulunuldu.

Pamuğun tahtı buğdaya geçti

Büyük Menderes Ovası'nın sembolü olan pamuk, artan maliyetler ve özellikle su sorunu nedeniyle tahtını buğday ve ayçiçeği gibi daha az su isteyen ürünlere bırakıyor. Söke Ticaret Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, sulama kararının ekimden önce açıklanmasının çiftçiler için hayati önem taşıdığını belirtti. Tanyeri, "Söke Ovası'nda 400 bin dönüm arazinin geçmişte büyük bölümü pamuktu. Ancak bu yıl 300 bin dönüme yakın buğday ekimi bekliyoruz. Çiftçi, suyun belirsizliği ve pamuğun artan maliyetleri karşısında daha güvenli limanlara yöneliyor. Buğday hasadından sonra eğer su bulunabilirse ikinci ürün olarak ayçiçeği ekilecek" diyerek üretimdeki köklü değişime dikkat çekti. Bu dönüşüm, bölgenin ekonomik dinamiklerini de yeniden şekillendiriyor.

Su verimliliği seferberliği şart

Aydın Valiliği tarafından açıklanan kararlar, sadece kısıtlamaları değil, aynı zamanda bir dizi önlemi de içeriyor. Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlükleri, çiftçileri bilgilendirerek suyun daha verimli kullanılması için toprağın su tutma kapasitesini artıracak organik gübre kullanımı, malçlama, minimum toprak işleme gibi tekniklerin yaygınlaştırılması için çalışacak. Ayrıca, kaçak su kullanımına karşı denetimler sıkılaştırılacak ve cezai işlemler kararlılıkla uygulanacak. Uzmanlar, bu önlemlerin önemli olduğunu ancak asıl çözümün ülke genelinde bir su verimliliği seferberliği başlatılmasından geçtiğini vurguluyor. Tarımda kullanılan suyun yüzde 77'lik devasa oranı, kapalı sistem ve basınçlı sulama gibi modern teknolojilerle yönetilemezse, Büyük Menderes Havzası'nda başlayan bu krizin tüm Türkiye için bir gıda krizi habercisi olabileceği uyarısı yapılıyor.