Nazım Hikmet’in 'Bayram Gecesi' şiirini anımsadım..

“Yalan, yalan…Bayram sabahı ailece yapılan sabah kahvaltılarına özlemdi.
Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden
hazırlanırdı hediye mendiller ve lokumlar.
Mahalle arasına kurulan seyyar lunaparklar,
macunlar ve pamuk helvalar. El öpenlere el öpenlerin çok olsun derdi büyükler.
Ama onların çok olmayacaktı el öpenleri.
Çünkü her geçen bayram biraz daha azalacaktı
öpülen eller.
Ve her geçen bayram biraz daha azalacaktı biten
dargınlıklar.”

***

Nerede o eski bayramlar” derken Kovid-19 yüzünden ilk kez böyle bir bayram yaşadık. Ama en önemlisi salgın pek çok sorunu da derinleştirdi. On binlerce şirketin faaliyetlerin durdurduğu bu dönemde, işsiz kalanların sayısı da çığ gibi arttı. Türkiye’de sayıları 4.3 milyon olan işsiz sayısına, 3.2 milyon yeni işsiz eklenebilir. Korona virüs salgını nedeniyle kapanan işletmeler zaten yüksek olan işsizlikte patlama yaratabilir.

IstanPol’un araştırmasına göre, salgın nedeniyle Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan yüksek işsizliğin, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını ile birlikte tarihi seviyelere çıkmasından endişe ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan son işsizlik verilerine göre Ocak döneminde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 306 bin kişi azalarak 4 milyon 362 bin kişi oldu. Ancak gerçek veriler Haziran ve Temmuz aylarında ortaya çıkacak.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Profesör Öner Günçavdı ve Doçent Ayşe Aylin Bayar ile Bilgi Üniversitesi’nden Profesör Haluk Levent tarafından yapılan araştırmaya göre salgının ekonomiye etkileri uzun bir döneme yayılacak ve işsizlikte büyük bir artışa neden olacak,

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu da Kovid-19 nedeniyle işsiz sayısının en az ikiye katlanacağı tahmininde bulunuldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu salgının Ramazan ayını huzur ve güven içinde geçirmemizi engellediğini, dini ve beşeri geleneklerimizi değiştirdiğini belirtti: “Salgın, bu kutsal ayın sabır,bağışlama, bereket, ibadet, paylaşma ve adaletle özdeş olması gereken yaşamımızın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Salgın nedeniyle daha da ağırlaşan ekonomik buhranın, yüz binlerce ailemiz üzerindeki etkisini azaltmaya çalıştık. Kimsenin yoksunluğunu ve yoksulluğunu teşhir etmeme, 'Bir elin verdiğini diğer elin görmediği' bir anlayışla hareket ettik.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.