İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski Buca Cezaevi arazisi için uzlaşmayla hazırlanan yeni planı açıkladı. Alanın yarısı yeşil alan olurken, belediyenin milyarlarca liralık yük altına girmesinin önüne geçilecek.
Başkan Tugay, yıkımı tamamlanan Buca Cezaevi alanının İzmir için önemli bir fırsat barındırdığını vurguladı. Kentin merkezinde uzun süre atıl durumda kalan bu geniş alanın geleceğine ilişkin yürütülen görüşmelerin sonuçlandığını belirten Tugay, “Hepimizin gönlünden geçen, buranın tamamen yeşil alan olması. Ancak burası İller Bankası mülkiyetinde. Bu gerçeği yok sayarak ilerlemek, belediyenin sırtına çok ağır bir yük bindirebilir” dedi.
Alan tamamen yeşil alan olarak planlandığı takdirde kamulaştırmasız el atma davalarıyla karşılaşılabileceğini hatırlatan Başkan Tugay, bugünkü hesaplara göre bunun yaklaşık 18 milyar liralık bir maliyet anlamına geldiğini söyledi. “Bu paranın belediye bütçesinden çıkması, İzmir’in altyapısı, ulaşımı ve günlük yaşamını doğrudan etkileyen yatırımların aksaması demek” ifadelerini kullandı.
Yarım yeşil alan, yarım kamusal denge
Uzun süren görüşmelerin ardından İller Bankası ile bir uzlaşmaya varıldığını aktaran Tugay, yeni planın detaylarını paylaştı. Buna göre alanın yaklaşık yarısı yeşil alan olarak ayrılacak. Bunun yanında okul gibi sosyal donatı alanları da planlamada yer alacak. Caddeye bitişik bölüm ise İller Bankası’nın talep ettiği şekilde yapılaşmaya açık olacak.
Başkan Tugay, “Bu süreç tamamen siyasetin dışında yürütüldü. Amacımız İzmir’in menfaatini korumak. Tamamının yeşil alan olmasını elbette isterdim ancak bugünün ekonomik koşullarında bu bedeli ödemek gerçekçi değil” diyerek plan değişikliğinin gerekçesini özetledi. Söz konusu düzenlemenin belediye meclisinin gündemine önerge olarak getirileceğini de açıkladı.
Belediyeler şirket gibi görülemez
Basın mensuplarının, yerel yönetimlerin hesaplarına uygulanan blokelerle ilgili sorularını da yanıtlayan Başkan Tugay, belediyelerin birer kamu kurumu olduğunun altını çizdi. İlçe belediyelerine yönelik blokelerin kaldırıldığını bildiğini söyleyen Tugay, Türkiye genelinde neredeyse borcu olmayan belediye bulunmadığını ifade etti.
“Belediyeler halka hizmet eden kurumlardır. Belediyelere özel şirket muamelesi yapılmamalı” diyen Tugay, Devlet Su İşleri ya da Karayolları Genel Müdürlüğü ne kadar devlet kurumuysa, belediyelerin de aynı statüde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Belediyeleri patronların yönettiği, kâr amacı güden yapılar gibi göstermenin büyük bir yanlış olduğunu dile getirdi.
Krediler, yatırımlar ve beklenen onaylar
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin merkezi idareden onay bekleyen kredilerine ilişkin soruya da açıklık getiren Başkan Tugay, hâlihazırda Dünya Bankası kaynaklı bir kredinin kullanıldığını belirtti. Bu kredinin daha önce onaylandığını, ancak sürecin yeni tamamlanması nedeniyle şu an devreye girdiğini aktaran Tugay, söz konusu kaynağın afetlere karşı dirençli kentler oluşturmayı hedefleyen projelerde kullanıldığını söyledi.
Onay bekleyen diğer krediler için ise umutlu bir tavır sergileyen Tugay, “Bu kaynakların devletin kasasına ek bir yükü yok. Sadece mevzuat gereği onay gerekiyor. İzmir halkının yararına olan projeler için bu onayların verileceğine inanıyorum. Eğer verilmezse de kendi öz kaynaklarımızla bu yatırımları yapmaktan geri durmayacağız” dedi.
Başkan Tugay’ın açıklamaları, hem Buca Cezaevi arazisinin geleceği hem de İzmir’in altyapı ve finansman politikalarına dair önümüzdeki dönemde izlenecek yol haritasını netleştirmiş oldu.