“Ilgaz, Anadolu’nun sen yüce bir dağısın. Eteklerinde kitaplar…”

(Can Yücel)

Hababam Sınıfı'nın mimli yazarıdır, yiğit, namus onur anıtıdır.

“Ya ezenden yana olacaksın ya da ezilenden!

Bu işin az şekerlisi, çok şekerlisi olmaz!” diyerek hayata karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyandır.

O "Hababam Sınıfı" ile hepimizin hayatına sıcacık dokunan bir namus işçisidir.

"Hababam Sınıfı" hakkındaki tespiti yürek burkar aslında;

"Ben çöken eğitim sistemini anlattım, hepimiz bu ölen sisteme bakarak güldük!..

Türkiye'nin baskı dönemlerinde gözaltı, işkence, sürgün ve hapisle de tanışmış kalem erbabıdır.

"Sen halkın uyanmasını bekliyorsun, oysa o namussuzlar, geceyi uzatmak için ellerinden geleni yapıyorlar."

Tarık Akan'ın başrolündeki "Karartma Geceleri" filminin önemli repliğidir, romanından sinemaya uyarlanmıştır.

***

12 Eylül Cuntası,

70 yaşında Cide’de onu gözaltına almaktan çekinmedi.

Ellerini ve ayaklarını zincirleyip sokaklarda dolaştırıp itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

1981 yılının 29 Mayıs gecesidir.

"Rıfat Ilgaz'ın evi burası mı?" sorusundan sonra "mavi bereliler" hemen evin içine dalıp yalnız kitap ve gazete müsvetteleriyle dolu odalara dağılırlar.

Biraz sonra keskin bir emir gelir;

"Hazırlan albaya gideceğiz!"

Son gözalıtısı işte böyle başlar.

Fakat o, ta 1940'lardan alışıktır ve deneyimlidir bu ani sorgusuz sualsiz gözaltılara.

Onun için önce pijamalarını, üstüne kışlık elbiselerini ve montunu giyer.

Önünde ve arkasındaki postal sesleriyle aşağı indiğinde evin askerler tarafından sarıldığını dehşetle görecektir. Evinde kitaptan başka bir şeyi olmayan ihtiyar bir adamı gözaltına almak için neredeyse bir manga jandarma gelmiştir.

Ilgaz, bunun basit bir gözaltı değil bir operasyon olduğunu o zaman anlayacaktır. Kendisi alınarak Cide halkına da gözdağı verilmektedir aslında

Rıfat Ilgaz, memleketinden bakın nasıl söz eder?;

“…Cide, doğduğum eşsiz, benzersiz memleket…

Ne iyi etmiş de anam beni bu cana yakın memlekette doğurmuş!..

Her şeyimi yitirdiğim günlerde Cide’nin belleğimin duvarlarına yansıyan görünümü ile dirilir, yaşama gücümü tazelerdim..."

***

12 Eylül'de Rıfat Ilgaz'ı gözlerini bağlatarak

tutuklatan, Kastamonu Sıkıyönetim Komutanı sormuştur ;

"Mesleğin ne?".

Yanıt;

"Sosyalist"

Komutan kızmıştır;

"Doğru, dürüst cevap ver".

Rıfat Ilgaz ,cevaplar ;

"Dürüstçe söylüyorum.

Size neresi eğri geldi!.. "

***

“Genciz genç kalabiliriz de.

Kırılacak dal değiliz karayellerde.

Savrulacak yaprak değil.

Köküz, gövdeyiz ölümsüz.

İzinden gelenlerle.

Yeter ki genç kalmasını bilelim. Öleceksek dostluk için, barış için ölelim.” yazmış

yazınımızın

"Koca Çınarı"dır o.

Attilâ İlhan’ın

“Fedailer Kuşağı”ndandır.

Bir ömür doğrudan yana, uğruna mücadele etmekten asla vazgeçmeyendir...

Mottosu nettir;

"İnsan bir şeyin üstesinden gelebilmeli. Üstesinden gelecek kadar yürek olmalı insanda, güç olmalı."

***

Bize, kuşaklar boyu unutulmayacak değerli eserler armağan edendir.

O kitaplarını, şiirlerini çok sevmiştir.

"Halime Kaptan”da Kurtuluş Savaşımız’ı,

“Sarı Yazma”da Anadolu kadınının gücünü paylaşır bizimle Rıfat Ilgaz.

Güzel Türkçe sevdalısıdır, sevdasını da şu dizelerle ifade efer:

''Sev Türkçeni, çocuğum/ Dilini sevenleri sev!..'

Yaşar Kemâl

onun için,” Rıfat Ilgaz, çağımıza onur veren namuslu kişi(lik)lerden biridir. Hiçbir çile, acı, belâ; onu insanlık yolundan döndürememiştir” demiştir.

"Sen küçülmezsin kitapları sevdiğin sürece..." dizeleri imzasını taşır.

"Önce şiirde sevdim kavgayı

Özgürlüğü kelime kelime şiirde

Mısra mısra sevdim yaşamayı

Öfkeyi de sevinci de..." dizeleri de!..

Eğitimciliği çok önemlidir yaşamında.

Çocuklar vazgeçilmezidir;

"İki iş tuttum

ömür boyu köklü.

Çocukları

okutmaktı ilk işim!

İkincisi,

Yazdıklarımı

çocuklara okutmak!"

Ahmed Arif'in Rıfat Ilgaz tanımıdır "Büyük şair büyük inanç adamı''...

Toplumcu edebiyatın usta ismi Rıfat Ilgaz

28 yıl önce bugün Sivas'ta yakılan

Asım Bezirci ve diğer dostlarının ölüm acısına dayanamadı,

katliamdan 5 gün sonra hayata gözlerini yumdu, ardında hiç unutulmaz birçok eser bıraktı.

Rıfat Hoca'yı en sevdiğim dizeleriyle anıyorum;

"Yollar kesilmiş, alanlar sarılmış

Tel örgüler çevirmiş yöreni

Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende

Benden geçti mi demek istiyorsun

Aç iki kolunu iki yanına, korkuluk ol"

Bu dünyadan

bir efsane

Rıfat Ilgaz geçti...