Bir boru muhabbetidir gidiyor.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un bir televizyon kanalına yaptığı açıklamayla başladı hareket.
Önce balık hafızalarımızı biraz tazeleyelim ve Başbuğ'un açıklamasının kaynağına inelim;
Tarih 25 Haziran 2009...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mevcut soruşturmalarla ve yapılmak istenen düzenlemelerle ilgili itirazlarını dile getiriyor.
Hemen bir gün sonrası 26 Haziran...

AKP'nin, gece yarısından sonra verdiği sürpriz bir önergeyle askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önü açılıyor.
8 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzaladığı kanun 9 Temmuz'da yasalaşarak yürürlüğe giriyor.
Yasadan istifade eden FETÖ'cüler saldırıya geçiyor.

Çoğu general ve kurmay subay olmak üzere yüzlerce muvazzaf asker Silivri'de FETÖ'cü savcı ve hakimlerce yargılanıyor, tutuklanıyor.
Bu subaylar terfi ve atamalarda kapsam dışı kaldığı için YAŞ toplantılarında yönetim kademelerine getirilen FETÖ'cüler 15 Temmuz hain darbe girişiminde ön saflarda yer alıyorlar.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ 2 yıl 2 ay zindanda kalıyor.
Şimdi günümüze dönelim...
İlker Başbuğ açıklamasında bu yasaya değiniyor ve şöyle diyor;
''Bu teklifi kim getirdi?

Altındaki imzalara baksanız FETÖ'nün siyasi ayağını da bulursunuz.

Tamamen FETÖ ile ilgili''
İşte bu...

Açıklamadan sonra kimseden ses çıkmıyor.

Ancak 10 gün sonra Partili Cumhurbaşkanı sesini yükseltiyor;
''Bu parlementonun hukuku, hep beraber korumamız lazım.

Bu boru göstermeye benzemez.

Parlamentonun hukuku boruyla sindirilemez.''
Milletvekillerine dava açmaları için adeta talimat veriyor...

Sanki (Milletvekilleri!, ilk hedefiniz İlker Başbuğ .İleri !) diyor.
İyi güzel de bu 'Boru' ibaresi nereden çıktı?

Başbuğ'un o tarihte, Beykoz Poyrazköy'de toprak altından çıkarılan boş lav silahlarıyle ilgili açıklamasında 'Boru' ibaresi hiç geçmiyor.
Genelkurmay Başkanı o tarihlerde FETÖ'cü kumpasların kurulmaya başlaması üzerine bu boş lav silahlarının, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde bulunmadığını söylüyor ve şöyle diyor: ''Şimdi bu boş lavın kullanılma olanağı yok, kullanamazsınız. Bu ne işe yarar?

Belki eğitimlerde kullanırsınız.

Onun dışında hiçbir işe yaramaz, çöpe atılır.

Ben de bu soruyu soruyorum; Acaba bunu yapanlar, gömenler kim?''
Boş lav silahına 'boru' diyenler o dönemin CHP lideri Deniz Baykal, daha sonra da, Başbuğ'a iftirada bulunan FETÖ'nün acımasız savcısı Cihan Kansız...
Boru meselesi bu da ,dava açılmasının TBMM'nin öneminin hatırlanması açısından önemi var.
Ayrıca belli mi olur?

Bakarsınız dava sonrası FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkmasında bazı adımlar atılabilir.
Hani deniyordu ya (Ne istediniz de vermedik).

Belki bu geceyarısı yasasının da istekler arasında olduğu ortaya konabilir.
İster misiniz FETÖ'nün başı davaya müdahil olup salya sümük (Vallahi bu benim isteğim değildi) desin (!)...