Türkiye’nin en büyük sermaye piyasası olan Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasında son dönemde bazı hisse senetlerinde dikkat çekici dalgalanmalar yaşanıyordu. Kısa sürede sert yükselip ardından ani düşüşler yaşayan bu hisseler, hem küçük yatırımcıların hem de denetim kurumlarının radarına girdi. Özellikle düşük likiditeli hisselerde görülen anormal fiyat ve hacim hareketleri, manipülasyon şüphesini güçlendirdi.
İddialara göre, belirli bir grup yatırımcı, hedef seçtikleri hisseleri organize biçimde alıp satarak tahtada yapay fiyat oluşumu sağladı. Bu yapı, küçük yatırımcıların “fırsat kaçıyor” algısıyla hisseye yönelmesini tetiklerken, arka planda hareket eden şüphelilerin yüksek fiyattan satış yaparak ciddi kazanç sağladığı öne sürülüyor.
SPK raporu sonrası savcılık devreye girdi
Sermaye piyasalarının denetiminden sorumlu Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), şüpheli görülen işlemleri mercek altına aldı. SPK uzmanlarının hazırladığı detaylı raporda, bazı hesaplar üzerinden aynı hisselerde tekrarlayan, eş zamanlı ve birbirini besleyen al–sat emirleri tespit edildi. Bu işlemlerin, serbest piyasa koşullarında oluşması gereken fiyat mekanizmasını bozduğu ve piyasa bütünlüğünü zedelediği değerlendirildi.
Hazırlanan raporların ardından dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi. Savcılık, SPK bulgularını dikkate alarak "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve “bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı” suçları kapsamında soruşturma başlattı. Böylece sermaye piyasalarına ilişkin iddialar, adli boyuta taşınmış oldu.
Beş ilde eş zamanlı operasyon
Soruşturma çerçevesinde kimlik ve adres bilgileri belirlenen şüphelilere yönelik operasyon için düğmeye basıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde; İstanbul, Ankara, Antalya, Samsun ve Kahramanmaraş’ta eş zamanlı baskınlar gerçekleştirildi. Polis ekipleri, sabah saatlerinde çok sayıda adrese girerek dijital materyallere, bilgisayarlara ve işlem kayıtlarına el koydu.
Operasyon sonucunda borsada spekülatif işlem yaptığı belirtilen 10 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında, şüphelilerin kullandığı aracı kurum hesapları, para transferleri ve telefon irtibatları da ayrıntılı şekilde incelenecek. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Küçük yatırımcıya ağır fatura
Uzmanlar, borsa manipülasyonu dosyalarının en çok zararı küçük yatırımcılara verdiğini hatırlatıyor. İnceleme altındaki şüphelilerin, düşük sermayeli hisseleri hedef alarak suni talep yarattığı; bu süreçte sosyal medya, kapalı gruplar ve söylentiler üzerinden “yükselecek hisse” algısı oluşturduğu iddia ediliyor. Hisse senedi fiyatları şiştikten sonra yüksek fiyattan alıma giren bireysel yatırımcı, manipülatif yapı tahtadan çekildiğinde ciddi zararla karşı karşıya kalıyor.
Bu tür olaylar, sermaye piyasalarına güveni zedelediği gibi, tasarruf sahiplerinin borsadan uzaklaşmasına da neden oluyor. Uzmanlar, kısa vadeli spekülatif hareketler yerine, bilançoları güçlü şirketlere odaklanan, temel analiz odaklı uzun vadeli yatırımların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sermaye piyasalarında denetim vurgusu
Ekonomi çevreleri, son operasyonu, sermaye piyasası otoritesinin ve yargının manipülatif işlemlere karşı verdiği mesaj olarak değerlendiriyor. SPK raporları ve savcılık soruşturmalarıyla birlikte, borsada “kolay kazanç” peşindeki yapıların daha yakından izleneceği ifade ediliyor. Denetimlerin sıkılaştırılması ve cezaların caydırıcı biçimde uygulanmasının, hem yerli hem de yabancı yatırımcı açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekiliyor.
Hukukçular ise, “bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı” suçunun teknik yönleri nedeniyle, bu tür davalarda SPK uzman raporlarının belirleyici olduğuna işaret ediyor. Dijital izler, emir kayıtları, IP logları ve para transfer zincirleri, soruşturmanın seyrini belirleyecek ana deliller olarak öne çıkıyor.
Yatırımcılara uyarı: Sosyal medya tüyolarına dikkat
Son operasyon, sosyal medya üzerinden yayılan hisse tavsiyeleri ve kapalı gruplarda dönen “gizli bilgi” paylaşımlarına yönelik tartışmayı da yeniden alevlendirdi. Uzmanlar, lisanslı yatırım danışmanlığı hizmeti almadan, kimliği belirsiz hesapların yönlendirmeleriyle işlem yapmanın büyük risk taşıdığını anlatıyor. Özellikle düşük hacimli ve az bilinen hisselerde birkaç hesap üzerinden yürütülen koordineli alımlar, kısa sürede ciddi fiyat hareketlerine yol açabiliyor.
Vatandaşlara, yatırım kararı almadan önce şirketlerin finansal tablolarını, kamuya açıklanan resmi KAP bildirimlerini ve güvenilir analizleri incelemeleri öneriliyor. “Bir gecede zengin olma” vaatleriyle pazarlanan hisselerin önemli kısmının, sonunda manipülasyon dosyalarıyla anıldığı hatırlatılıyor.