Yerel seçimler öncesi son kulvara girildi. İzmir’de AK Parti rahatladı, aday belli. Aslında fazla rahatlar, partililer dahi Nihat Zeybekci’ye şans tanımıyor! Zeybekci’nin tatlı, sıcak bir hava yaratmasına razı gibiler. Kentin iktidar partisi CHP’de durum tersine.
Kulisler çalkalanıyor. İlçe belediye başkanlarının belirlenmesinde de rol oynaması beklenen
Büyükşehir adayı için nefesler tutuldu, yutkunma başladı.
Vekiller de dahil kime çarpsan aday boyutundan, dar halka evresine geçildi. Anketler, kamuoyu ve merkez yoklamaları harıl harıl sürerken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerinin aday gösterilmeyeceği ifadesi denklemi değiştirmeye başladı. İzmir’de ev arayan Başkentlilerin şimdi hevesleri kursaklarında. Tek kişi hariç.

SAHAYA ÇIKTI


Genel Başkanın kadın aday takıntısından da hareketle, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun karşısında ne kadar cephe varsa şimdi Selin Sayek Böke ismi etrafında toplanma eğiliminde. Selin Hanım da sinyali verdi, İzmir’de stratejik gördüğü kurumları dolaşıyor. Bir genel başkan muhalif bir ismi İzmir gibi bir kente yönlendirerek elini güçlendirir mi, orası belirsiz! Bu cephenin karşı cephesinde de çember daraldı. Kırmızı çizgileriyle siyasi yarışın gidişatına yön veren, aday olmayacağını açıklayan Kocaoğlu’nun da içinde yer aldığı cephe de daraldı. İzmir’de örgütün 40 yıllık ismi, her kademede çalışmış partisiyle, kent ile bütünleşmiş tecrübeli isim Alattin Yüksel toplumun geniş kesiminden gelen baskıya varan destekle sahneye çıkınca başta belediye başkanları ve diğer isimler geri planda kaldı. Kocaoğlu’nun Yüksel dahil tüm stratejiyi okları sonradan kendine döndürmeye çalışacağı iddiaları var olsa da artık ok yaydan çıktı.

HESAP DEĞİŞTİ


Yüksel’in adaylığı zaten Kocaoğlu için yenilgi hanesine yazılmayacağına göre kendisine başkanlık yolunu açan bir isme koltuğu bırakmak da kayıp yaratmayacaktır. Peki ha Yüksel ha Kocaoğlu, aynı çizgidir değişen bir şey olmaz diyenler yanılıyor mu? Bu soruyu Alaattin Yüksel’e sorduk.
Kocaoğlu projelerinin takipçisi olmakla birlikte ayracın ortak akıl noktasında olacağının altını çiziyor. “Hiçbir kurumu karşımıza almayacağız, odalar, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşlarıyla birlikte katılımcı üretim ve yönetim modelimiz ile kente yeni bir gelecek vizyonu çizeceğiz” diyor. İki yakın arkadaş olsalar da Yüksel ve Kocaoğlu’nun birbirinden farklı hayat tarzları var. CHP İzmir’in daralan çemberinde bir başka sürpriz yaşanır mı?
Zeybekci ismi Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu kısmen rahatlatsa da İzmir’de AKP-MHP ittifak sürecinin olası etkileri de mercek altında... İbre her an başka noktaya kayabilir ancak huzur bozmayacak isim yeterli gelecektir. İyi ama daralan zaman partinin değilse de adayın aleyhine işliyor. Adayın kendisini daha iyi anlatarak karşı partilerden oy çekme şansı azalıyor.
Bu kentin AK Parti adayı belliyken zaman yitirmek artık beceriksizliğin tezahürüne dönüşüyor.

İKİNCİ YAZI ÖZLENEN VİZYON

Kendime inanamıyorum, 'özlenen vizyon' başlığı attım ki, bu tarz ifadeleri sevmem.
Artık nasıl içimden gelmişse! Arı gibi çalışan İzmir İş Kadınları Derneği İZİKAD’ın düzenlediği toplantının konuk konuşmacısı İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’di.
22 yıl sonra odada değişim yaşandı. Özgener’i dinledikçe bu değişimin nihayet farkını yaşamaya başladığımızı hissettim. Genç başkan yeni projelerden, kente ufuk kazandıracak hedeflerinden söz etti. İZTO’nun Pasaport’ta iki eski binasını girişimcilik ve inovasyon merkezine dönüştürecekleri müjdesi verdi. Firmalar burada teknoloji geliştirme bölgelerindeki desteklerden yararlanacak. Bir diğer hedef uluslar arası akreditasyonu olan okul kurmak. Ticaret Odası Güzelbahçe’de ilkokul, ortaokul ve lise kuruyor. Ve en çok önemsediğim, ilk kez bu sütunlardan duyurduğumuz Balçova Termal Tesisleri’nin, otel ve hastane ile bütünleştirilerek termal turizmin merkezi haline getirilmesi projesi. Bu konuda aşama kaydettiklerini söyledi Özgener. Tarım İhtisas OSB, Kemalpaşa’da kurulacak Lojistik Köy ve diğer projelerin tümü önemli ama mesele bakışın değişmesinde. ‘Belli isimleri biraraya getirelim, cebimizi güçlendirelim, bunu da kente hizmet kisvesine büründürelim’ anlayışından uzakta, gerçekten bu kentin ihtiyacını sezinleyen çalışmalara geçilmesinde… Belediye başkanlığı baskılarına direnerek ilk raundu kazanan Özgener için şimdilik söylenecek iki şey var; “Enerjisi çok olsun ve mümkünse değişmesin.”