Yazın tam ortasındayız.

Havalar sıcak mı sıcak.

Kimimiz deniz kenarında şezlonga uzanmışız.

Kimimiz ise evde klima başında.

***

Biyoloji dersinde yapılacak sınav için herkes acayip çalışmıştı.

Notlar fotokopiler havada uçuşmuştu.

Sınav günü öğrenciler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok, sadece sıra sıra mikroskoplar. ..

Hoca sınavı açıklamış:

“Bu mikroskoplardaki lamların hepsinde bir böceğin bacağı var. Sınavınız, bacağından böceği tanımak...”

***

Tabi hemen itirazlar, feryatlar…

Ama yararı yok, hocanın dediği dedik.

Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş.

Ama bir şey yapamıyorlar.

Sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.

Hoca arkasından seslenmiş:

“Kimsin ulan sen? Kapıyı çarpıp çıkıyorsun?”

Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış.

“Hadi bilsene kim olduğumu?”

***

Adamın biri uzun yıllardır iş arıyormuş ve istediği işi bir türlü bulamıyormuş.

Adam artık bıkmış ve kendi kendine “Son bir iş başvurusu daha yapacağım, olursa olur, olmazsa bir daha asla iş başvurusu yapmayacağım” demiş.

Neyse adam iş başvurusunda bulunmuş ve şans ya adamı görüşmeye çağırmışlar.

Görüşme sonuna doğru personel müdürü sormuş:

“Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?”

***

Arkadaş saymaya başlamış:

“Öncelikli olarak bir araba istiyorum ama sıfır kilometre olacak ve beni yolda bırakmayacak cinsten, ayrıca şu anda yaşadığım dairenin kirası bi hayli yüksek ve ödeyemiyorum. Kirayı da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3 bin liradan aşağı olursa asla çalışmam....”

Personel Müdürü adamı sabırla dinlemiş ve eklemiş:

“Ooo... Biz sana son model bir Mercedes ve Tarabya’da en kral bir villa hatta villayı beğenmezseniz mimara söyleriz istediğin ve arzu ettiğin hatta tavan dekorasyonlarını bile altın işlemeli yaptırabiliriz” demiş.

***

Bir süre durduktan sonra da eklemiş:

“Ayrıca bizim size vereceğimiz maaşı da 10 bin lira olarak düşünüyorduk” demiş.

Bizim elemanın gözleri fal taşı gibi fırlamış:

“Ciddimisiniz, inanmıyorum. Kesin şaka yapıyorsunuz” demiş.

Personel Müdürü tabi lafı yapıştırmış:

“Eeeeee beyfendi ama önce siz başlattınız.”

***

Kıssadan hisse:

Hayatın kendisi sınav.

Arada kötü, arada iyi not almak var.

Ama en güzeli hayatı doya doya yaşamak.

Bu arada bana biraz izin.

Bir süre Karadeniz havası koklayacağım...