Kadim dostlarım Abdullah Neyzar Karahan, Aydın Karasüleymanoğlu, Sezer Odabaşıoğlu Ocak ayı yitiklerimden değil mi?

Neyzar Karahan’ın ve benim de çok değer verdiğim, dost olduğum ağabeyim Şadan Gökovalı Ocak ayının son gününde noktayı koydu dünyadaki yaşamına!

Daha geçen yıl 29 Ocak 2020’de bu köşede “Vefa, Şadan Gökovalı Sokağı’ndan geçerken” diye başlık atarken, bir yıl sonra onun ölümüyle ilgili yazacağımı hiç aklıma getirmemiştim ki… Bundan böyle o sokaktan geçerken, hüznüm, acım katmanlaşacak demektir.

***

31 Ocak 2021 günü ölüm haberi sosyal medyada duyulduğunda dostları, sevenleri içtenlikli sözler ettiler.

Şair dostum Ahmet Günbaş “Ezberinde şiirler dolaştıran müthiş bir belleğe sahip” olduğunu söylerken ne kadar haklıydı.

Okan Yüksel dostum da onun şair yanına vurgu yapan bir yazısında (Kasım 2017) Gökovalı ağzından şu bilgileri eklemişti: “Şiirlerimi nihan (gizli) tuttuğum için hiç de pişman değilim. Türk şiirine en azından 50 kadar yeni şair kazandırdım. Onların ilk şiirleri “Gençlerle Başbaşa” sayfasında yayımlandı. Oyumu şiirden yana kullanıyorum…”

Gezgin, rehber, radyocu, gazeteci, yazar, öğretmen, yayıncı, yorumcu… Aklı, gönlü, yüreği hep şiirden yana, bir yanıyla hep şair…

Gazeteci, yazar dostum Yunus Bekir Yurdakul “Ne büyük, ne güzel bir ışık bıraktın bize Şadan Abi!.. Ve ne büyük bir şiir götürdün gittiğin yere. Her yer şiir şimdi. Belleğinde yaşayanlar da bize emanet artık.” derken de ona nasıl katılmazsınız?

Başlığıma ödünç aldığım söz gazeteci-yazar Mehmet Şakir Örs’ten gelmişti: “O bir ‘kültür bilgesi’ydi…” Bu anlamlı, değerli söze eklenecek başka ne olabilir ki? “Müthiş bir şiir, öykü ve anlatı belleğine sahipti. Bulunduğu her ortamı, şiirle, öyküyle adeta doyururdu!.. O’nun şiir ve anlatı yağmurundan ıslanmış olmak, tarihsel ve kültürel zenginliğinden yudumlayıp yararlanmış olmak; bizler için gerçekten bir gönençti.”

Tiyatrocu, yazar Yaşar Ürük “Ah be canım abim... hocam... ustam... Neden bu kadar erken? Sensiz daha da ıssız kalmıyor muyuz şimdi bu şehirde?”

M.Osman Akabaşak dostumun sözü de yerindeydi: “İnanıyorum gittiği yeri aydınlatacak, güldürecek, düşündürecek.”

Şair Hamdi Topçuoğlu dostumun söylediklerine de katılmamak olası mı? “İnanıyorum ki onu tanıyan ve eserlerini okuyan herkes nasıl bir büyük sevgi ustası olduğuna içtenlikle tanıklık edecektir.”

Gökovalı’yla bir kez daha eksildik!

Hüseyin Peker, Halit Özboyacı, Refik Utlulığ, Misket Dikmen, Murat Attila, Asım Öztürk, Nevit Tokdemir, Dilek Gappi, Atilla Köprülüoğlu, Haluk Işık, Esat Erçetingöz, Bedri Karayağmurlar, Tuğrul Keskin, Saime Bircan Sak, Hamdi Topçuoğlu, M.Osman Akbaşak, Ruhtan Yazıcı, Düriye Ayyıldız, Mehmet Büyükçelik, Seval Arslan, Gülşen Ersan, Nurdan Aladağ… gibi yazın, sanat, basın emekçisi dostları onu incelikli, içtenlikli sözleriyle andılar.

Daha niceleri de yazacak, konuşacak, anılar tazeleyecek onunla ilgili, biliyorum. Okan Yüksel’in yazısından alıntıladığım Şadan Gökovalı dizelerinden bir bölümü paylaşmak istiyorum sizlerle:

Güzel günler görmek istiyoruz. / Karanlığı aydınlatmak için / Miskinliği söküp atmak için / Önde gidenleri tutmak için / Canımıza varmak istiyoruz!
Talkını verip salkımı yutan / Ulusu yüzyıllarca uyutan / Ortaçağ karanlığında tutan / Kötüleri yermek istiyoruz.

Ölüm haberleriyle çok sık karşılaşır olduk son zamanlarda. Sanal ortamdan bu acı haberler öylesine tez ulaşıyor ki... Yeter artık diye çığlık atmak geliyor içimden!

Şadan Ağabeyim, seni çok özleyeceğiz.