İstanbul Şehir Üniversitesi arazilerine kimin konduğu tartışılırken açıklanan 2018 Dünyanın En İyi Üniversiteleri sıralamasında Türkiye 448'inci sırada yer aldı. Atanan 36 rektörün bir tane uluslararası yayını yok... Doç Dr. Oktay Gökdemir gibi her zaman bilimin ve öğrencilerinin yanında olan hocalar ise üniversitelerden uzaklaştırılıyor.

Yarının dünyasını; eğitime, Ar-Ge çalışmalarına önem veren, daha fazla bilimsel araştırmalar yapan ve teknolojiyi yönlendirenler yönetecekler. Bunun için de tüm dünyada müthiş bir yarış var. Yarış o kadar büyükki genç-yaşlı demeden herkesi kapsıyor. Ülkeler bilimi desteklemek, bakış açılarını genişletmek ve gelecekte daha önemli bir rol almak için okullar arasında bile bir sürü yarışma düzenliyor.

448'inci olmanın, bilimde ve sanatta adını duyuramamanın, sporda başarı sağlayamamanın, adalet sistemini hala oturtamamanın anlamı, modern köleler olarak yaşamak demek. Peki, zaten bugün birer modern köle değil miyiz? Ya yarın? Yarını kurtarabilecek miyiz?

***

Geçtiğimiz haftalarda “Robotik hayal için destek lazım” başlıklı yazımda İstanbul Füsun Yönder Anadolu Lisesi öğrencilerinin, Amerika'daki Long Island’daki bir yarışmaya katılmak için sponsor aradığını yazmıştım. Bu hafta ise İzmirli bir başka okuldan bahsetmek istiyorum: Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. İzmirli okul biraz daha şanslı, çünkü Çiğli Belediyesi Başkanı kendilerine projelerini geliştirmeleri konusunda yol gösteriyor.

Okulun First Lego Leauge Takımı geçtiğimiz günlerde Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’yü ziyaret etti. City Shaper (Şehri Şekillendir) adlı yarışmaya katılacak olan öğrenciler yarışma için hazırladıkları biyogaz üretim projesini Başkan Utku Gümrükçü’ye anlattı.

Proje ile metan gazı salınımını kaynağında yok etmeyi amaçlayan öğrenciler, evsel atıkları metan gazına çevirecek pratik bir sistemin hem ocak gazı olarak hem de evlerde ısıtma amaçlı kullanılabileceğini ifade ettiler. 2 kilogramlık evsel organik atıkla 2 saat boyunca mutfak ocağının çalışacağı sistemi geliştirdiklerini belirten öğrenciler, projenin hayata geçmesiyle küresel ısınmanın önüne geçileceğini öne sürdüler.

Bir mühendis olan Başkan Gümrükçü de projeyle ilgili önerilerini şöyle dile getirdi: “Proje iyi görünüyor. Ancak geliştirilmesi gerekli. Sistemin mutfağa monte edilmesinin pratik bir yönteminin geliştirilmesi şart. Sızdırmazlık-güvenlik testlerinin yapılarak sistemin lisansının alınması da önemli bir konu. Sistemin akıllı ev teknolojisine entegrasyonu sağlanmalı. Sistemin evlerden önce restoranlar, yemek fabrikaları ve belediyelerin pazar yerlerinde kurulmasının yönteminin geliştirilmesi de gerekli gibi görünüyor.”

Bence bu gençlere daha fazla destek olunmalı. Herkes akıl verebilir ama sanırım ilk yapılması gereken daha fazla imkana sahip olan bir laboratuvar, daha fazla eğitim ve maddi destek sağlamaktır. Çiğli'nin adını uluslararası alanda duyuracak bir bilim takımı kurulamaz mı?

***

Dünyanın pek çok ülkesi ve telekom şirketi her yıl milyonlarca dolar harcayarak uzaya uydu gönderiyorlar. Bugün uzaya roket gönderen büyük şirketlerden ne SpaceX ne Boeing ne de Blue Origin kendi özel fırlatma rampasından yörüngeye roket yerleştiren ilk şirket olamadı. Bunu çok az kişinin bildiği küçük bir şirket başardı: Rocket Lab.

Şirket, Yeni Zelanda’da kurulmuş. Fırlatma rampasını da doğal olarak oraya inşa etmişler. Neredeyse bir garaj büyüklüğündeki bir hangarda az sayıda kişiyle hazırladıkları roketleri daha sonra arka bahçedeki rampaya iterek taşıyıp fırlatıyorlar. Geçtiğimiz Cuma günü onuncu fırlatmayı gerçekleştirdiler ve tam yedi tane uyduyu yörüngeye yerleştirdiler. 1999’da 500 milyon dolara ancak büyük devletlerin yapabildiği bir işi, 2009’dan itibaren SpaceX 50 milyon dolara indirirken, 2019’da Rocket Lab 5 milyon dolara düşürdü. Bugün bu şirket sayesinde internetten uzaya rahatlıkla uydu göndermek için sipariş verebiliyorsunuz.

Bu küçük ve başarılı şirketin genç sahibi Peter Beck, Yeni Zelanda’dan kalkıp Kaliforniya’ya yerleşti ve şirket merkezini orada kurdu. “Helikopterle havada roket yakalamak” gibi çılgın fikirlere inanıp yatırım yapabilecek kişilere daha rahat ulaşabilmek için.

Bizde bilime hizmet edecek fikir çok. Önemli olan onları destekleyecek, yüreklendirecek insanların olması. Yarın için bir hedef koymazsanız, ancak hayal kurarsınız.