Bilim kurgu filminin içerisinde yaşam nasıl gidiyor?

Bir parçası, figüranı olsak da aynı bir bilim kurgu filmi değil mi?

Evet, öyle… Zaten bu günlerin defalarca filmi yapılacak, yeni nesillere “Dijital devrim” diye geçecek.

Size öncelikle iki baş ucu bilgisi vereyim:

1-Lavoisier kuramıdır; ”Hiçbir şey varken yok olmaz, yok iken de var olmaz.”

2-Hayatta hiç bir nesne, olgu, olay rastlantılara dayandırılamaz.

Biz aslında bunları görürüz de, Allah’a havale ederiz, “Allahın işi deriz.”

***

Bu virüs Amerika’yı da sarınca Trump şöyle dedi; “Er ya da geç biz kazanacağız…”

Sizce kime söyledi? Kimlere söyledi?

Bildiğimiz yarı deli, hırçın Trump, elle tutulur bir hedef olsa 10 saniye durur muydu?

Dünyada dolaşan paranın yüzde yüzde 80’i, 5 ailenin elindedir.

Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı da zaman zaman; “Dünya 5’ten büyüktür” derken bu aileleri kast etmekteydi.

Bu aileler, Rothschildler, Rockefeller,Morgan’lar, Dupont’lar ve Bundyler’dir.

Bu küresel sermaye sahipleri bir cephede, yaşadığımız ve bilinen siyaset, teokrasi, bildiğiniz bütün “İzm”ler bir taraftadır.

Savaş bunların ikisinin arasındadır.

Hedef, karma dinli, yeni para birimli, tek merkezden idare edilen, aseksüel, yalnızlaştırılmış insan üzerine kurulu, yeni dünya düzenini yaratmaktır.

Virüste en çok nereler konuşuluyor?

İran Kum Kenti (Devrim muhafızlarının kalesidir), İtalya (Roma Vatikan), Çin (Budist), Amerika (Kendini dünyanın sahibi zannedenlerin yeri…)

Hem ekonomik hem dinsel açıdan, virüsün bu merkezlerden başlayıp yükselmesi, rastlantı olabilir mi?

Yani sana, “Din, sistem, ekonomi tanımam” demiyor mu?

Kraliçelerden, devlet başkanlarına, sınıf farksız herkese bulaşmıyor mu?

Bunlardan açık mesaj olabilir mi?

***

Umberto Eko adında bir yazar var.

İnsanlığın beş yüzyıllık tarihini “Faucault Sarkacı” romanında anlatırken, “Tarih rastgele gelişmez. Gözünden hiçbir şey kaçmayan dünya üstatlarının yapıtıdır tarih. Dünya üstatları, doğal olarak giz aracılığıyla korurlar kendilerini” diyor…

Bence hiç de boşuna demiyor… Bugün dünyanın yaşadıklarına karşılık arıyor.

Dünyaya el koymuş bu büyük oyuncular, Kabala’yı esas almışlardır.

İnanca göre Tanrı dünyayı 6 günde yaratmış, 7. gün dinlenmiştir.

Bu yüzden Cumartesi’yi kutladıkları gibi, her 7 yıl sonunda borçlardan arınma yapmaktadırlar.

Her 7 yıl 1 Shemitah yılıdır. Bu “Shemitah Döngüsü” diye hesap edilir.

Döngü’ye göre; her 7 yılda 1, dünya kendine format atmaktadır.

Bu 7 yılları toplayıp, büyük 7 ile çarpıklarında 49’u bulurlar.

Her 49. yılda da dünya büyük felaketler, toplu ölümler, ekonomik ve siyasi değişimler yaşar.

Bankacılık sektörünü kuran, dünya ekonomisini idare eden bu ellerdir.

7 rakamının uğuru yada sihrini başka yerde aramayın.

Uzun kiralamaların neden 49 yıl olduğunu da anlamış olmasınız.

“Shemitah Döngüsü” hesaplarını takip edenlere göre; bu felaket Ağustos 2020 de pik yapacak.

Dev şirketlerin batacak ya da el değiştirecek.

Kaybolmalar, tutuklamalar, suikastler, kazara ölümler artacak.

Ekonominin kontrolü ve siyaset el değiştirecek…

***

Yine yer bitti.

Bunları kimseyi korkutmak için yazmadım.

Dünyanın çekirdeği insandır…

İnsan olmazsa sömürülecek ne kalır ki?

İnsanlığa format çekiyorlar diyorum.

İnadına yaşayacağız, dayanışacağız, ayakta kalacağız.

Dijital paraya (bugünkü değil, o ön sürümü), dijital cüzdana,

5-6-7 G ile gelecek üst teknolojiye hazır olun…

Kesin olan şu ki; dünya 3-5 yıl bu ekonomik krizi atlatamayacak.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Başta onurunuz olmak üzere hiçbir şeyinizi satmayın…

Alçak insan!

Ankara’nın görevden alınmış Başkanı Melih Gökçek alçakça bir iftirada bulundu.

Göya biz İzmirliler, saat 21.00’de başlayan dua ve ezanları, alkışlar ve düdüklerle bastırmaya çalışıyormuşuz.

Bak açık yazıyorum, net; hayatımda böyle bir iftira, böyle bir alçaklık, bBöyle bir şerefsizlik görmedim.

Hükümet çıkıyor diyor ki; “Saat 21.00’de sağlıkçıları alkışlayın.”

Aynı hükümet diyanete ve bize diyor ki; “Yatsı namazında dua var eşlik edin.”

Bu ikisini bile idare edemeyen yönetim yüzünden, saat 20.56 civarında başlayan ezanlar ve dua paketi ile sağlıkçılara yollanan alkışlar, düdük sesleri birbirine karışıyor.

Ey densiz kişilik; senin taraf olduğun insanlar, bir dua ile alkışı programlayamıyor.

Onu bile eline yüzüne bulaştırıyorsa İzmirli ne yapsın…

Hay İzmir kadar kafanıza taş düşsün.

İnsan görünümlü zır cahiller, iftiracılar, alçaklar…

Yalan krediler…

Millet aç…

Yövmiyeciler, ay başını zor denk getiren binlerce esnaf...

Say sayabildiğin kadar.

Günü zor deviren milyonlarca dar gelirli ve gelirsiz kalanlara ne olacak?

Tamamen “Bak başının çaresine” durumu var.

Televizyonlarda söylenenlere inancım kalmadı.

Kiminle konuşsam destek kredilerinin yalan olduğunu söylüyor.

Misal Halk Bankası, 25 bin lira vereceği esnafa ot yolduruyor.

Bankaların önü kuyruk. Ama para falan yok.

İstedikleri evraklar, koşullar akıllara durgunluk veriyor.

Misal en basitinden, şu 25 bin TL için, Halk Bank, esnaftan evininin ya da arabasının ipoteğini istiyor.

Ey akıl, üstü akıllılar; adam arabasının taksitini ödeyemiyor, derdi o zaten.

Esnafın iş arabalarının çoğu zaten bankalara rehinli.

Hepsinin villaları, daireleri mi var zannediyorsun?

Diğer KGF dedikleri küçük şirket kredileri de öyle.

Vergi borcun olmayacak, SGK borcun olmayacak falan diye başlıyor.

Kardeşim zaten ekonomik kriz yok muydu?

Bunları yapabilen adamın nispeten iki akası bir aradadır zaten…

Bankacılar da rahatsız bu konudan.

Zaten virüs günlerinde korka korka çalışıyorlar.

Birde kredi isteyen esnaf ve kobilere laf anlatmaya çalışıyorlar.

Kavga çıkıyor şubelerde. Çünkü bankacılar şunu söylüyor; “Biz de tvlerden izliyoruz. Henüz bir genelge yok. Talimat yok.”

Vah zavallı ülkem...

Yalan, yalan,yalan…

Batur haklı…

Bütün belediye başkanlarının katıldığı önlem toplantısında Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, sağlık çalışanlarımızın yanı sıra belediye personellerini, özellikle temizlikçilerimize de alkış istedi.

Yerden göğe kadar haklı.

Düşünsenize, canı gönülden savaşan belediye temizlik işçileri isyan etse,

Çöp toplamaları seyrekleşse, bir de oradan yayılacak dertler ile uğraşmaz mıydık?

Ben de bu öneriyi ve tüm temizlik görevlilerini alkışlıyorum.

Sevgilerimiz ve minnetlerimiz onlarla…

GEREKSİZ BİLGİ

Aynı anda hapşırır, hıçkırır ve gaz çıkartabilirseniz patlarsınız…

GEREKLİ BİLGİ

Elon Musk’ın sahibi olduğu özel uzay şirketi Space X, uydu bazlı küresel internet projesi “Starlink” için 60 uydu birden fırlattı. Uyduları taşıyan Falcon 9 Roketi, Florida’daki Cape Canaveral Uzay Üssünden atıldı. Bu başarılı fırlatma ile SpaceX, dünya yörüngesindeki uydu sayısını 240’a çıkardı…

DELİ ZİYA

“Uyurken para kazanmak için bir yolun yoksa, ölene kadar çalışacaksın.”