Herkes Karşıyaka'ya sırtını çevirmişken, çarşamba akşamı 19:00'da 1494 hakiki Karşıyakalı, Bugsaşspor maçında takımını desteklemeye gelmiş. Kimi işinden izin alıp, kimi eşini evde yalnız bırakıp, Eylül'de bile soğuk Atatürk Stadı'nın tribünlerindeydi. Has Kaf Kaflar'a ilk 45 dakika böyle kötü futbol izletmeye kimsenin hakkı yoktu. Tanınmayacak haldeki Atilla Güneş'in öğrencileri,ilk 45 dakikada 3 kroşeyle ayakta zor duracak halde soyunma odasına girdi. Belli ki eksi 6 puanın moral bozukluğu hala içlerindeydi. İkinci devre ise tamamen 360 derece değişen bir Kaf Kaf izledik. Soyunma odasında Atilla Hoca neler söyledi bilmiyorum ama orada olmak istemezdim. Belli ki iyi bir azar işitmiş yeşil kırmızılılar. Geçen sezonki ısıran, boğan, pres yapan takım bir anda geri döndü. Can Erdem geçen hafta Alanyaspor'u 3-0 mağlubiyetten 4-3'lük galibiyete taşıyan Wagner Love'e özenmiş olmalı ki, ardı ardına 2 gol atıp, takımını ateşledi. Acaba 4-3'e gelir mi maç derken Can yoruldu. Sakatlığı nedeniyle ilk 4 maçı kaçırdığı için kondisyonu bitti. Beraberliği getirecek o 3. gol de gelmedi. Hazır tribün hasılat gelirlerini alan Şevket Pehlivan, Karşıyaka'yla ilişiğini koparmışken, dün toplanan 14 bin 940 TL'nin yarısını yönetim taraftara vermeli. Tabi tek tek maça gelenleri bulmak zor olur ama uu sezonki deplasman masraflarını yönetim karşılayabilir. Çünkü koca ilçenin sırtını çevirdiği kulübün, hala peşindeler ve onlar oldukça bu takım düşmez. Düşse de çıkmasını bilir. Tıpkı, Göztepe ve Altay gibi..