Toprakla uğraşan-uğraşmayan herkes bilir. Biçer döver makinesiyle mahsulü işler, harmanlar, kaliteli hale getiririz. Elinizdeki malı değerlendiren, hasat işlemlerini tek bir makinede toplayan hayati bir gereçtir. Altay'ın başında çıktığı 2. sınavda da Cüneyt "Biçer", elindeki değeri işlemeyi başarmış göründü. Serdar Sabuncu sonrası ruhsuzlaşan futbolcuların amiyane tabiriyle sahada dövüşmesini, savaşmasını sağladı. Koşmayan, mücadele etmeyen futbolcuları kenara alıp, Sabuncu döneminden kalan 7 oyuncuyu 11'e monte etti. Maça gümbür gümbür başlayan Altay'a karşı Kızılcabölük futbol sahalarında ender görülen 35 dakikada 2 oyuncu değişikliği hakkını kullandı ama nafile. Önce Sabuncu'nun gidişi sonrası eski günlerini aratan Yiğit sol çaprazdan harika bir füze yolladı. Attığı gol sonrası sevincini tribündeki babasıyla paylaşması görülmeye değerdi. İkinci gol de bu sezonun en formda ismi Hüsamettin'den geldi. Bu sezon sağ kanatta oynamasına rağmen 6 gol atmayı başaran Hüsamettin ilk kez 4-4-2 diziliminde hücuma yakın oynadı. Şiir gibi hazırlanan pozisyonda Halil Karataş, Murat Uluç işbirliği sonrası Hüsamettin'e dokunmak kaldı. Hava topuna iki kişinin çıktığı, orta sahada Atakan'ın top çalma rekoru kırdığı, tüm gedikleri kapattığı siyah beyazlılar, devre arasında soyunma odasına girdiğinde taraftarın tezahüratı günün özeti oldu: "Böyle oynayın canımızı verelim". Altay ikinci yarıda şunu işi yaptı. Büyüklüğüne yakışır şekilde hep hücumu düşündü. 2-0 öndeyiz diye geri çekilmedi. Yine 2 forvetle gol aramayı sürdürdü. 3. golü atmak belki ede en çok morale ihtiyacı olan oyuncuya, Furkan'a nasip oldu. Geçen sezon rakiplerini çalımlarıyla düğüm eden ancak bu sezon futbol dışı sorunları olduğu yüzünden belli olan genç oyuncunun attığı bu gol ona en etkili ilaç olacağı kesin. Altay bu sezon rakiplerine yeteri kadar avans verdi. Bu mücadele gücü devam etmeli. Devre arasına kadar kalan 3 maç mümkünse kazanılmalı ki, ikinci devreye daha aydınlık bakılabilsin.