***
Bahsettiğim çember kurduğunuz hayallerin peşinden gitmeyi öğreten anne ve babanızdan başlayıp size, sonra da sizden öğrencilerinize ve onlardan da kendi çocuklarına kadar uzanıyor. Ve her seferinde ilk adım inançla atılıyor. Kendine inanmakla…
Yapmak istediğiniz ama yapamadığınız ve es geçtiğiniz şeyleri hatırlayın… Ne kadar istiyordunuz başarmayı ve ne kadar inanıyordunuz başarmak için kendinize? Gerçekten başarmak için çabaladınız mı? Başarmak için yeni yollar aradınız mı? Peki ya ne zaman ve nasıl pes ettiniz?
Hayat bize ipler uzatır ve biz o ipleri kendimize doğru çekeriz. Yaş aldıkça kendimize çektiklerimizde ya da ucunu bıraktıklarımızda ustalaşırız. Bu bilinmezliğin içinde birçok insanla yüz yüze geliriz. Kimi etkiler yaşantımızı; bazen yönünü değiştirerek, bazen bir soru işareti bırakıp giderek, bazen canımızı yakarak, bazen merhem olarak. Kimi de öylece geçip gider; gönlümüzde bir yer bulamayarak. Farklı tecrübeler bizi başarılara ya da çöküşlere sürükler. Biz bizi bizde görürüz de umudun ışığıyla nereye doğru gideceğimizi öyle belirleriz...
***
Kurtaracağımız hayatlar, öğreteceğimiz bilgiler, planlarını çizeceğimiz evler, besteleyeceğimiz şarkılar, biçim vereceğimiz heykeller, vergi yükünden halkı kurtarma çareleri, barış için atılması gereken adımlar ve daha nicesi beynimizde…
Ona iyi bakın…