Miladi takvimde 6. aydır. Halk ağzında 14’ünden itibaren “Kiraz”dır adı. Hicri takvime göre 6. ayın adı Cemaziyelahir’dir, Miladi takvimle aradaki gün ve gerekçe farkı başka bir konudur. Dilimize Süryanice “Hazıran”dan (sıcak) gelmiştir. İngilizcesi “June” olup, Roma mitolojisinde gençliği simgeleyen ve doğumla da ilişkilendirilen tanrı Juno’dan geldiği söylenir. Bu yüzden Latincedeki karşılığı “Junius menelis”tir, yani Juno’nun Ayı.

Toparlayacak olursak, takvim sıralamasına göre Haziran, yaz mevsiminin eşiğidir. Bu yazıyı Mayıs’ın son gününde yazıyorum ve üstümde polar hırka var. İnsanlık “Taç” (Korona) belasıyla uğraşırken, sistem bin telaş ve kaygıyla “normalleşme kapılarını” parça bölük ve ne dediğinden pek emin olmadığı gerekçelerle açmaya çalışırken, doğa da gel gitlerle yaz mevsimine geçiş sancısı yaşıyor. Ağacıyla kuşuyla, dağıyla ırmağıyla, insanlığı ya da insansızlığıyla, yeryüzü Hazirana hazırdır…

Haziran da olayları, insanları, gelenleri ve gidenleriyle, çöplüğünden şeref salonlarına tarihin evine katkıda bulunmuştur. Kalibremiz ve duyarlığımız oranında, hepimizin bir Haziranı var. İşte benim Haziranımdan kimi başlıklar…

Atatürk’ün Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar’ı yitirmektir Haziran. Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kuruluşudur, Yaser Arafat’a (Abu Ammar) bin selam! “Arkadaş Islıkları”ndan başlayıp “Murtaza”ya uzanan nice yapıtla, bizi bir “meseleyle”baş başa bırakan Orhan Kemal’dir. “Hasretinden Prangalar Eskittim” diye seslendiğimiz gelecek güzel günlerdir, Ahmed Arif’tir, daha ne olsun? Gezi’de yitirdiğimiz ah ki Mehmet Ayvalıtaş’tır. Tienanman Meydanında öldürülen kardeşlerdir. Ülkemiz sanatının emekçisi Osman Şengezer derler bir tasarımcıdır mesela. Dünya Çevre Günü’dür, “çevre” denince “hamili kart yakinimdir”den başka bir şey anlamayanların kulakları patlasın!

Marshall Planının açıklanması ve ülkemize tebelleş olmasının ayak sesleridir Haziran. İsmet İnönü İnönü’nün Johnson’a “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye yerini bulur” ayarını çekmesidir. Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken’i, Prof. Dr. Afet İnan’ı, basın şehitlerimizden Ahmet Samim’i, güzelim Cengiz Aytmatov ustayı yitirmektir.

Çocukluğumuzun yurtseverlik önsözlerinden Kızılay’ın kuruluşudur Haziran. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarından “Emice” İpsiz Recep’i sonsuzluğa uğurlamaktır. Tolga Aşkıner, Sümer Tilmaç, Turgut Zaim gibi bu ülkeye renklerini düşürmüşleri anımsamaktır. Elbette ağabeyimiz Dr. Ernesto “Che” Guevara’yı “İyi ki doğdun Comandante!” diye selamlamaktır.

“Magna Carta Libertatum” (Büyük Özgürlük Fermanı) ile insanlığın, taçları ve tahtları “Ben Halkım!” sözüyle ilk titreme nöbetine sokmasıdır Haziran. 15-16 Haziran’da İşçi Sınıfının direnişi ile tarihe yeni onur sayfaları eklemektir. Doç. Dr. Orhan Yavuz’u demokrasi mücadelesine yazmaktır. “Dinozorun ölümle dansı”dır Mina Urgan’la. Ayhan Işık’tır 32 kısım tekmili birden.

Herkes unutur biz unutmayız! Haziran, Yörük Ali Efe’nin Malgaç Köprüsü'nde, emperyalizmin kuklalarına ilk baskını verip, “Hoş gelmediniz, hoş gitmeyeceksiniz ülen!” demesidir. Berkin Elvan’ımızdır, hep 14’ünde yaşayacak olan. Recep Bilginer’in, Başar Sabuncu’nun elvedasıdır. Hayatın ve sanatın büyük kalemi Maksim Gorki’nin, sonsuzluk üniversitesine ve “Ana”sına kavuşmasıdır. Hasan İzzettin Dinamo’dur, iyi ki yaşadı diye selamladığımız. İbn-i Sina’dır mesela, Cüneyt Arcayürek’tir, “Merhaba Öğretmenim!” İsmail Hakkı Tonguç’a saygı duruşudur. Kazım Koyuncu’muzdur, Mehmet Başaran’dır, Yunus Nadi’dir, Ahmet Haşim’dir, Tahsin Saraç’tır gürül gürül yanan bir soba örneği. Amasya Genelgesidir ve TBMM’nin Gazi’ye “Atatürk” soyadını vermesidir. Haziran sevinç, onur, hüzün ve hasretin nicesidir…“Elveda dünya, merhaba kâinat!” diyen Nazım Hikmet’tir Haziran. Önümüzdeki yazının başlığı da çoktan bellidir: “Şair Baba”.

Yine Haziran’da yitirdiğimiz Ahmet Muhip Dıranas’la, kuş uçuşu yolculuğumuza son verelim.Bizimki anımsatmaktı, dahasını öğrenip selamlamak size kalmış diyelim:

“Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan, lavanta çiçeği kokan kederleri”… Haziran, biraz da öyledir.