“Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.”

(Nâzım Hikmet)

Türk Tabipleri Birliği bu açıklamayı yaptı, deyim yerindeyse ortalık karıştı: “Türk Tabipleri Birliği-TTB tarihin süzgecinden günümüze ulaşan iyi hekimlik değerlerinin vazgeçilmez temsilcisidir.
Giderek şiddetlenen ve binlerce insanımızın, onlarca hekim ile sağlık çalışanının ölümüne neden olan Kovid-19 salgınının her aşamasında TTB bütün enerjisini insanlarımızın sağlık ve yaşam hakkını savunmak için harcamıştır. Birliğin salgına yönelik bilimsel verilere dayanan uyarı ve önerileri toplumun sağlık ve yaşam hakkı için kamuoyu ile paylaşması evrensel, yasal ve etik sorumluluğudur. Salgında kaybettiğimiz meslektaşlarımızı siyah kurdele ile anmak ve başka kayıplar olmasın diye çabalamak ise kaybettiklerimize ve yakınlarına karşı vefa borcumuzdur.
TTB ve hekimler, dün olduğu gibi bugün de ve yarın da bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye devam edeceklerdir. TTB Merkez Konsey üyeleri olarak sözlerimizin arkasında, görevimizin başındayız.”

***
İstanbul Tabip Odası da İstanbul Tıp Fakültesi önünde -maske mesafe hijyen- kurallarına uygun protesto eylemi düzenledi. Bölgeye TOMA bile gönderildi (!)
MHP lideri Bahçeli, Türkiye'deki hekimlerin yaklaşık yüzde 90'ının üye olduğu TTB'yi 'ihanet' oluşumu olarak nitelendirdi ve birliğin kapatılmasını isteyen açıklamalar yaptı.
Bahçeli şöyle devam etti: “Rezaletin, hıyanetin ve Türkiye husumetinin kara sayfası kapatılmalıdır. Artık Türk Tabipleri Birliği'ne sabır ve tahammül gösterilmesi imkânsızdır.”
İyi de o tabiplerimiz, sağlıkçılarımız ki; kendilerini korona belâsına siper edenlerdir!..

***
TTB de karşılık vermekte gecikmedi, şu açıklamayı yaptı: “İyi ki TTB var ama daha da önemlisi; iyi ki bu ülkede iyi hekimlik değerlerinin, halkın sağlık hakkının ve mesleki etik dayanışmanın önemini bilen milyonlar var. Tıbbın kurucuları İstanköylü Hipokrates’ten, Bergamalı Galenos’tan bu yana bu topraklardayız. Bu topraklarda binlerce yıldır iyi hekimlik yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.”

***
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüm dünyada ortalama her 7 korona vakasından birinin sağlık çalışanı olduğunu açıklarken, yine aynı rakamlara göre; bazı ülkelerde her 3 vakadan biri sağlık çalışanıyken halkın sağlığını korumak için can kurtaranlardır canları pahasına mücadele eden doktorlarımız, sağlık ordumuz!.. Ve o doktorlarımızın saygın meslek örgütüdür Türk Tabipleri Birliği de! O birlik 'iyi hekimlik ve sağlık hakkı' için kıyasıya uğraş içinde. Vakaların neredeyse yüzde 10'u hekimlerimizde, eczacılarımızda etkin. Sağlık Bakanı Koca'nın dünkü ifadesiyle "salgın yeniden şiddetlenirken" o doktorlar ki, o sağlık çalışanlarımız ki, korona belâsında hep ön saftadırlar. Kendilerini, kıymetli ailelerini aylardır riske eden değil midir onlar?"

***


Kendisi de bir hekim olan kritik dönemlerde yıllarca Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan İYİ Partili milletvekili yöneticilerinden Aytun Çıray'ın şu tespitleri ne yerindedir: “TTB, son derece hatalı ve tehlikeli bir şekilde yürütülen pandemi sürecinde, kendi misyonuna ve kurumsal sorumluluk anlayışına uygun olarak gerekli uyarıları yapmış, alınması gereken tüm tedbirleri bilimsel bir anlayış içinde kamuoyuyla paylaşmaya özen göstermiştir.”
Eski bakanlarımızdan Önay Alpago da sormuş: “Dünyada salgınla değil de, salgınla savaşan doktorlarla savaşan başka ülke var mı acaba?”

***


Objektif görüşlerini her zaman takdir ettiğimiz Prof.Dr. Bengi Başer noktayı koymuş: “Farklı şehirlerde çalışan meslektaşlarımdan öylesine ürkütücü duyumlar alıyorum ki, salgını bu aşamadan sonra 14 günlük tam kapatmaya gitmeden baskılamak imkansız görünüyor... Eğer bunu ekonomik kaygılarla yapmazsak, bir kaç ay sonra geri döndürülmez kayıplarımız olacaktır (...) Salgın, hedef göstererek, biz-onlar şeklinde ayrıştırarak değil, elele ve seferberlik ruhuyla hep birlikte yönetilmelidir! Hepimiz aynı geminin yolcularıyız, odağımız ve ortak noktamız da can...
İyi ki TTB var...”

***
"Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" diyen "Büyük Önder" Atatürk'en o hekimlere bugünlerde hakaret edenlere, nefret kusanlara, kin saçanlara... Nereden nereye...
Hekimlere, tüm sağlık çalışanlarına vefa; borcumuzdur. Korona virüs nedeniyle kaybettiğimiz canların... Yitirdiğimiz tüm sağlık çalışanları, eczacılarımız, bütün sahadaki görevlilerin anısına;
Saygıyla, minnetle, rahmetle!..