İzmir gündemini uzun süredir meşgul eden ve kent merkezindeki otopark ihtiyacı nedeniyle büyük tartışmalara yol açan Tarihi Çankaya Katlı Otoparkı'nın akıbetiyle ilgili en net açıklama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'dan geldi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tugay, otoparkın yıkım sürecinin kendi iradesiyle başlamadığını, aksine göreve geldiği andan itibaren binayı kurtarmanın yollarını aradığını ancak teknik ve yasal zorunluluklar nedeniyle bu noktaya gelindiğini belirtti.
"Bizi boşuna suçlamasınlar, görevimizi yapmak zorundayız"
Başkan Tugay, kamuoyunda Büyükşehir Belediyesi'nin otoparkı yıkmak için ısrarcı olduğu yönündeki algının tamamen yanlış olduğunu vurguladı. "Oranın depreme dayanıksız olduğu ve yıkılması kararı, ben göreve gelmeden önce alınmış bir karar" diyen Tugay, süreci şöyle özetledi: "Göreve geldikten sonra bakanlıktan buraya bir güçlendirme projesi yapmak için süre istedik. Ancak arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar sonucunda, bu binaya güçlendirme projesi yapılamayacağı teknik olarak anlaşıldı. Bu durum üzerine Konak Kaymakamlığı ve Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü'nden binanın boşaltılması, elektrik ve suyunun kesilmesi yönünde bize resmi yazılar gelmeye başladı. Yani bu işi biz zorlamadık. Bizim görevimiz, riskli olduğuna bizden önce karar verilmiş ve güçlendirme seçeneği de kalmamış bu yapıyla ilgili yasal zorunluluğu yerine getirmektir."
Topu diğer ortaklara attı: "Buyursunlar yapsınlar"
Meclisteki AK Partili üyelerin "güçlendirme mümkün" iddialarına da yanıt veren Başkan Tugay, oldukça net bir çağrıda bulundu. Otoparkta Büyükşehir Belediyesi'nin %47,5 oranında hissesi olduğunu ancak çoğunluk hissenin (%50'den fazla) Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Ziraat Bankası'na ait olduğunu hatırlatan Tugay, "Madem güçlendirilmesi mümkün, biz de mecliste söyledik: 'Bu banka ve vakıf, o zaman güçlendirme projesini yapsın, biz buna engel olmayız.' O günden beri bu çağrımıza bir cevap bekliyorum. Bizi suçlamak yerine, buyursunlar, bizim yapamadığımızı iddia ettikleri güçlendirme projesini kendileri yapsınlar. O zaman bina yıkılmaz. Benim de bu duruma hiçbir itirazım olmaz, çünkü bizim yıkılsın diye bir ısrarımız yok" diyerek sorumluluğun diğer ortaklarda olduğunu belirtti.
"Herkes kapının önüne kadar arabayla gelme alışkanlığından vazgeçmeli"
Başkan Tugay, kent merkezinde yeni bir otopark planı olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine ise, modern kent planlaması ilkelerine dikkat çekerek İzmirlilere önemli bir mesaj verdi. Kent merkezlerinin trafikten arındırılmasının çağdaş metropollerin temel prensibi olduğunu belirten Tugay, şunları söyledi: "İzmir şehir merkezinin yerleşimini herkes görüyor. 60-70 yıl önce yapılan planlarda yeterli otopark alanı ayrılmamış. Şimdi bir binayı ya da sosyal alanı yok etmeden otopark yapma şansımız yok. Alan bulmamız lazım ki otopark yapalım. Ancak asıl düşünmemiz gereken şu: Doğru olan, şehir merkezine daha fazla araç çekmek mi, yoksa trafik yoğunluğunu azaltmak mı? Artık herkes kapının önüne kadar arabayla gelme alışkanlığından vazgeçmeli. Toplu taşıma, yürüyerek veya bisikletle ulaşım gibi alternatifleri benimsemeliyiz. Dünya bu yöne giderken, bizim sürekli 'daha fazla yol, daha fazla otopark' demeden önce biraz düşünmemiz gerekiyor.