Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Avrupa’nın yerel yönetimler alanındaki en köklü kuruluşlarından biri olan Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Konseyi (CEMR) tarafından Yerel Demokrasi Sözcüsü seçildi. 4 Aralık 2025’te Malta’da düzenlenen CEMR Liderler Zirvesi ve Siyasi Komite Toplantısı’nda yapılan seçim, Türkiye açısından da önemli sonuçlar ortaya çıkardı. CEMR’de Başkanlığa Gunn Marit Helgesen yeniden seçilirken, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ahmet Oğuz Demir ise Mali Yönetim Komitesi’nde görevlendirildi.
Avrupa’da yerel demokrasiyi iki kadın yönetici temsil edecek
Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel ile birlikte İspanya Belediyeler ve İller Federasyonu (FEMP) adına Bilbao Belediye Meclisi Üyesi Eider Inunciaga da Yerel Demokrasi Sözcüsü seçildi. Böylece Avrupa genelinde yerel demokrasiyi güçlendirmek, belediyeler arasında iş birliğini artırmak ve katılımcı yönetim uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla yürütülecek çalışmalar, iki kadın yönetici tarafından üstlenilmiş oldu.
Bu görev, yerel yönetimlerin karar alma süreçlerinde daha görünür olmasını, katılımcı ve şeffaf yönetim uygulamalarının Avrupa genelinde yaygınlaşmasını ve belediyeler arası dayanışmanın güçlenmesini amaçlıyor.
“Yerel demokrasinin yara aldığı bir ülkeden bu göreve seçilmek çok kıymetli”
Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, CEMR tarafından kendisine verilen görevi büyük bir sorumluluk olarak gördüğünü belirterek, “Biz her zaman kalkınmanın ve demokrasinin yerelden başladığını vurguladık. Yerel demokrasi açısından zorlukların yaşandığı bir ülkeden ve yerel kalkınmanın yara aldığı bir ilçeden bu göreve seçilmek benim için çok değerli” dedi.
Sengel ayrıca CEMR’ın önemine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“CEMR, sürdürülebilir yerel kalkınma, çevre, ulaşım, sosyal dayanışma, yönetişim, kadın-erkek eşitliği ve uluslararası ortaklıklar gibi birçok alanda komiteler ve çalışma gruplarıyla Avrupa genelinde güçlü bir lobi faaliyeti yürütüyor. Yerel yönetimlerin hak ve çıkarlarını AB yasama sürecine taşıyarak onların etkisini artırıyor.”