Türkiye içeride ve dışarda birçok sorunla boğuşurken bir yandan da Mart ayında yapılacak
yerel seçimlere hazırlanıyor.
Tüm siyasi partiler yerel seçim sonuçlarının ülke için bir dönüm noktası olacağı konusunda hem fikirler.
AKP'nin özellikle 27 Büyükşehir'den çoğunu kazanması halinde, muhalefet özelikle CHP büyük yara alacak, belki de siyaset sahnesinden çekilme noktasına gelecektir.
Aksi durumda, AKP sorgulanmaya başlanacak, bunun sonucunda parti "erime" trendi içerisine girecektir.
MHP Genel Başkan'ı Bahçeli, bunu öngörerek hem partisinin içinde bulunduğu erozyonu önlemek hem de seçim sonrası hiç değilse bugünkü konumunu korumak için bir "BÖLÜŞÜM" projesini AKP'ye önerdi.
Buna göre MHP'nin kendini güçlü olarak gördüğü Adana, Mersin, Osmaniye, Manisa gibi illerde MHP adayının desteklenmesini, geri kalan illerde ise AKP adayını destekleyebilecekleri mesajını verdi.
Bu seçmen bazında ne kadar geçerli olur bilinmez.
Ama asıl olan seçmenin arayışıdır.
Seçmen nasıl bir arayış içerisinde?
Seçmen 2050’lileri hedefleyen bir vizyon konsepti içerisinde çağın teknolojilerini
kullanarak sorunların çözümünü öneren, bunu yapacak kadroyu lanse eden ve en önemlisi halk tarafından kabul gören adaylar arıyor.
Kısacası genel Başkan'ların “Benim adayım bu" demesi yetmeyecek, yukarıdaki niteliklere sahip mi değil mi ona bakılacaktır.
Erdoğan bunu gördü.
Araştırmalarını bu yönde yürütmeye başladı.
Anlaşılan şu ki Genel Başkanların eteklerine yapışarak bir yerlere gelme devri sona erecek gibi gözüküyor.