Bahçeli, parti grubu toplantısında yapılan değerlendirmelerde bulunarak, cumhurbaşkanlığı seçimi, parti oy oranı ve Milet İttifakı'nın Mutabakat Metni gibi birçok konuda değerlendirmeler yaptı.
 

MHP Lideri Devlet Bahçeli, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in ölümüne ilişkin olarak yapılan eleştirilere ve suçlamalara "Herkes bilmelidir ki, sürekli körüklenen karalama kampanyalarının müteahhitlerinin zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğiz. Kötülükleri unutursak kanımız kurusun." yanıtını verdi.

Bahçeli ayrıca, partideki istifalar hakkında da "Bıyığını kesmiş ayrılanlar varmış, aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz." açıklamalarında bulundu.

Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı olarak, partisine yönelik sürekli körüklenen karalama kampanyalarına tepki gösterdi ve "zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğiz" dedi. Bahçeli, MHP'nin davasının hisarlarının yağmura tutulduğunu, ama risk almayan ve kendini ortaya koymayan aymazların da not edildiğini ifade etti. Bahçeli, zorlu mücadele dönemlerinde kalbine ulaşmayacaklarla işinin olmayacağını ve hızlı adımlarla hak bildiği yolda yürüme görevini yerine getirmek için gerekenin yapılması gerektiğini vurguladı.

MHP lideri Bahçeli, selamlama konuşmasında partisinin kaynağının bereketli ve kaderinin berrak olduğunu, siyasi ve davasının kimseye borcu olmadığını, gündüz vakti korkak geceleri ancak milliyetçi ülkücü harekette görebilen bir ülke olduğunu belirtti. Ayrıca, ülkesi için şehit verdiklerini ve hakkına sonuna kadar sahip çıkacaklarını vurguladı. Bahçeli, karalama kampanyalarına karşı da dikkat çekerek, zamanı geldiğinde müteahhitlerin burunlarından fitil fitil getirileceğine dikkat çekti. MHP'nin eserine sahip çıkılacağını, sokak dedikodularının siyasi hayatı bozduğunu ve MHP'nin asliğini inkar etmeyeceğini söyledi.

PARTİDEKİ SİNAN ATEŞ İSTİFALARI

Bıyığını kesmiş ayrılanlar varmış. Aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz. Hiç olmayanların yokluğundan şikayet edecek değiliz. Her gün katılan binlerce Türkiye sevdasıyla yolumuza bakıyoruz. Her değerimizi müdafaa edeceğiz. Kimsenin farklılığına kafa yormayacağız. Öz dururken kabukla ilgilenmeyeceğiz. Sanal ayrımlarla meşgul olmayacağız. Büyük bir aile olduğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Damarımıza basanlarla, kurumsal kimliğimize saldırı yapanlarla, yerin 7 kat dibine inseler de hesaplaşacağız, gözlerine baka baka hukukun imkanlarını sonuna kadar kullanacağız. Devletimizi ve milletimizi kimse bozguna uğratamayacaktır. Teminat, MHP ve Cumhur İttifakı'dır.

Dünyanın nereye ve nasıl gittiğini yorumluyoruz. Buhranların kaynağını dikkatle teşhis ediyoruz. Dünyada oynanan büyük oyunların mahiyetini açıklıkla görebiliyoruz. Türkiye'nin dünyadaki stratejik yerini detaylarıyla anlamlandırıp siyasetimizin koordinatlarını çiziyoruz. Türk milletinin gelecekte nerede olması gerektiğini tayin ediyoruz. Milliyetçilik, millet olma halinin şuurla kavranmasıdır. Ancak millet yalnızca sosyokültürel bir uzlaşma alanı değil, politik bir uzlaşmanın da sonucudur. Bir siyasi parti olarak bizden beklenen görevlerden birisi de tereddütlü gidermektir. Milliyetçiliğin anlamı olan 'biz' sayısız 'ben'lerden olduğu düşünülerek insan odaklı bir siyaset gelişimini daha da güçlendireceğiz.

"ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MEŞRUDUR"

Oyalanmaya hakkımız yoktur. Tarihi akışın gerisinde kalmaya, ezilmeye hiç ama hiç niyetimiz yoktur. Cumhur İttifakı, yeni yüzyılı Türkiye mührünü vurmaya yeminlidir. Zillet ittifakının karın ağrısı da budur. Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı bal gibi, buz gibi, anayasaya uygundur, meşrudur. Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanlığı makamının statüsü değişmiş, partili, yürütmede tek yetkili hale dönüşmüştür. Bu yeni yönetim sistemi bir Başkanlık Sistemi'dir.

Cumhurbaşkanı'nın tekrar aday olamayacağını iddia etmek hukuken geçersizdir. Değişiklik teklifine ilişkin raporda açıkça ifade edildiği gibi, yeni sistemle cumhurbaşkanı için 2 defa seçilme olarak anlaşılmalıdır. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki sorumluluklarıyla sadece 1 kere seçilmiştir. 14 Mayıs'ta seçileceğine inancımız da tamdır. 14 Mayıs'ta söz ve sıra milletindir. Henüz bir aday bile bulamayan zillet ittifakı 11'inci toplantısında Sayın Erdoğan'ın adaylığına karşı çıkmaları antidemokratik bir hezeyandır.

Millet kararlıdır, iradesine sonuna kadar arka çıkacaktır. Söz milletindir, sıra milletindir, zillet ittifakı da sıfırı çekecektir. Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı'nın adayıyla uğraşmasın, İP Başkanı kendi işine baksın, bizim adayımız belli kararımız nettir. Sayın Erdoğan 14 Mayıs 2023'te yeniden ve açık ara farkla seçilecektir. MHP de milletvekili sayısını güçlü bir şekilde artıracaktır. Kriz ve kaos peşinde koşmasınlar, sadece 14 Mayıs'ı beklesinler. Sabrımızı zorlamasınlar. Ayranımızı kabartmasınlar. Konuşursak derinden, hiçbirisi kalkamaz yerinden.

Zillet İttifakı kaynayan kazan misali kapak tutmuyor. Panik havası gözlerden kaçmıyor. Bu gidişle seçimlere 1 gün kala da adayın kim olacağını tartışıyor olursalar şaşırmayacağız. Karar veremiyorlarsa kurayla adaylarını tespit etmeleri önlerinde seçenek olarak durmaktadır. Kısa ve uzun çöp çekerek de zilletin adayını çıkarabilirler. Bu da olmuyorsa 'o piti piti' tekerlemesiyle adaylarını belirleyebilirler. Buna yanaşamıyorlarsa Beyaz Saray'ı arayarak Biden'ın son talimarını alarak karşımıza çıkabilirler. Bugüne kadar paylaşılan güçlendirilmiş parlamenter sistemi mutabakat metnine, kurumsal reformlar raporuna yeni bir zillet halkası eklenmiştir. Yıkım beyannamesidir. Bölücülüğe verilmiş güvence, milletin güvenliğine kast eden ucube bir dayatmadır. Türk milleti, zillet ittifakının sipariş metinlerine itibar etmeyecektir. Şimdi sıra milletimizdedir.

İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ

İsveç'in NATO üyeliğinin derin dondurucuya gönderilmesi kanaatindeyiz. Din ve millet düşmanlarına her anlamda kapalı olduğumuzu açıklıyorum. Azerbaycan'ın İran Büyükelçiliği'ne yapılan kanlı saldırıyı kınıyorum. Unutulmasın ki Azerbaycan ne kadar Türkse güneyi de o kadar Türktür. EYT düzenlemesinin yasalaşması konusunda üstümüze düşen katkıyı vereceğimizin bilinmesini özellikle arzu ediyorum."

Editör: Kazim Bozkurt