“Türkiye’de yazarlar yazmadıklarından da sorumludur” düşüncesini yaşam felsefesi kabul eden Aziz Nesin, 80 yıllık yaşamına yüze yakın kitap, sayısız ulusal ve uluslararası ödül sığdırmakla kalmadı, “gerçek bir aydın”ın nasıl olması gerektiğini de öğretti.

Türkiye gibi bir ülkenin birçok yazarı birinci, ikinci kitabında pes ettiren yayın dünyasında yüze yakın kitap yazmak... Üstelik de sorgular, sorgulamalar, nezarethaneler, cezaevleri, sürgün evleri, küfürler, tehditler, falakalar, zaman zaman işsiz gezdi. İşsiz kaldığında da kitap yazdı. Sadece mizah yazarı, öykücü ve romancı değil; tiyatro yazarı, fıkra, makale, röportaj ve anı yazarı, gazeteci ve şair. Hem de ilk gençlik yıllarından itibaren.

Şiiri hep sevdi. Zaten, şair olarak başlamadı mı yazım hayatına? Ama nedense “mizahçı Aziz Nesin” her zaman galip geldi. Ama O, hasta yatağında bile şiir yazdı; “Bize Kefen Dayanmaz” diye: “Bu kez de yırttım kefeni / Evvel sevda sayesinde / Son kez atlattım ölümü / Bu son sevda sayesinde / Yaşamam sevda sayesinde / Ölümüm sevda yüzünden / Dünyaya gelişim neden / Peki gidişim neden / Hepsi sevda sayesinde...”

“Aşkı yazmak değil, yaşamak isteyen” Aziz Nesin, “yaşayamayınca yazdım” demesine karşın yaşamıştır da: “Demek yazmadan / Demek okuyamadan / Demek konuşmadan / Hem de ölmeden yaşanabilirmiş / Ama sevmeden yaşanmıyor üçgülüm”...

Sevdiğine geç ulaştığında da “Bağışla” demesini bilir Aziz Nesin: “Ya zamanından çok erken gelirim / Dünyaya geldiğim gibi / Ya zamanından çok geç / Seni bu yaşta sevdiğim gibi.”

“Mutluluğa hep geç kalırım / Hep erken giderim mutsuzluğa” diyen Aziz Nesin için “Ya herşey bitmiştir çoktan / Ya hiçbir şey başlamamış” tır.

Şiirin son dörtlüğü ise ustanın yaşam öyküsünün de özetidir: “Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın / Ölüme erken, seviye geç / Yine gecikmişim bağışla sevgilim / Seviye on kala ölüme beş”

Aziz Nesin sadece sevgilisine değil, kendisini öldürmek isteyenlere karşı da bağışlayıcıdır: “Ödenmeyen” şiirinin son bölümü, halkına bir hayat armağan eden Aziz Nesin’in bağışlanma dileğidir sanki: “Utanırım aldıklarım demeye / Gücüm yetmez borcum ödemeye / Bende hakkın çoktur halkım / Değil böyle bir Aziz / Bin Azizler olsa yetmez / Aldığını vermeye / Utanırım halkım helâl et demeye / Dünya durdukça durasın halkım”

Bitki olacaksam
Çayır çimen olayım
Aman baldıran değil

Yol altında kalacaksam
Gelin arabaları geçsin üstümden
Çelik paletler değil

Üstümde çocuklar koşuşsun
Ne kaçan ne kovalayan
Askerler değil

Kerpiç yapacaksanız beni
Okullarda kullanın
Cezaevlerinde değil

Soluğum tükenmez de kalırsa
Islık öttürsünler
Aman ha düdük değil

Kalem yapın beni kalem
Şiirler yazan sevi üstüne
Ölüm kararı değil

Ölünce yaşamalıyım defne yapraklarında
Sakın ola ki
Silahlarda değil