GENEL

Ayşe Barım'dan mektup: “Hayatımı kaybedersem sorumluluğu kimde?”

Gezi davası kapsamında 213 gündür tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım, cezaevinden mektup yazdı. Sağlık sorunlarına dikkat çeken Barım, “6 kez bayıldım, 30 kilo kaybettim. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde ölürsem sorumluluk kimde?” dedi.

Abone Ol

Gezi davası kapsamında 28 Ocak’ta tutuklanan menajer Ayşe Barım, cezaevinden kaleme aldığı mektupta yaşadığı sağlık sorunlarını anlattı. 213 gündür tutuklu bulunan Barım, son üç ayda altı kez baygınlık geçirdiğini, 30 kilo kaybettiğini ve ağır kalp rahatsızlıklarıyla mücadele ettiğini belirterek, “Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir?” sorusunu yöneltti.

“Bu mektup bir vicdan çağrısıdır”

Mektubunda kendisine yönelik suçlamaları reddeden Barım, sosyal medyada organize bir iftira kampanyasının hedefi olduğunu savundu:

“Ben Ayşe Barım… Bu mektup bir yardım çağrısı değil, vicdan çağrısıdır. 23 yıldır oyuncu menajerliği yapıyorum. Hiçbir suç işlemedim. Yıllar önce tamamlanmış Gezi Parkı soruşturmasına, hiçbir ilgim olmamasına rağmen sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddialarla ilişkilendirildim. Masumum.”

Barım, ilk mahkeme sürecinde adli kontrolle serbest bırakıldığını, ancak savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklandığını hatırlatarak, “Özgürlüğümden ve sağlıklı yaşam hakkımdan yoksunum” ifadelerini kullandı.

“6 ayrı kalp hastalığım var, ani ölüm riski taşıyorum”

Sağlık durumuna ilişkin resmi raporları da mektubuna ekleyen Barım, cezaevi koşullarında yaşadığı sorunları şöyle aktardı:

“6 ayrı kalp hastalığım var. Beynimde 2 stentli anevrizmanın yanı sıra müdahale edilememiş yeni bir anevrizma oluştu. Ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum. Son 3 ayda kalp rahatsızlığım nedeniyle 6 kez baygınlık geçirdim. Ayrıca hızlı kilo kaybıyla birlikte ağır kas yıkımı yaşıyorum.”

Barım, hem Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi hem de Türk Tabipleri Birliği Bilim Kurulu raporlarının ölüm riskini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Uzmanların, tedavi ve tetkiklerin ileri merkezlerde dahi yüksek risk taşıdığına dikkat çektiğini, seçtiği hekimler tarafından tedavi edilme hakkının acilen tanınması gerektiğini vurguladı.

“Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden yaşamak istiyorum”

Ayşe Barım, mektubunu şu sözlerle tamamladı:
“Benim tek isteğim yaşam hakkımın korunmasıdır. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir? Haksız yere atılan iftiralarla elimden alınan hayatımın geri verilmesini talep ediyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum. Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden yaşamak istiyorum.